“Zirve yok oluş” uyarısı. Dünya yılda 3 bin buzul kaybedecek






Buzulların Sessiz Çığlığı: Yeni Araştırma, Önümüzdeki On Yıllarda Yılda Binlerce Buzulun Yok Olabileceğini Ortaya Koyuyor


Buzulların Sessiz Çığlığı: Yeni Araştırma, Önümüzdeki On Yıllarda Yılda Binlerce Buzulun Yok Olabileceğini Ortaya Koyuyor

Nature Climate Change’de yayımlanan çığır açıcı çalışma, iklim politikalarının kaderimizi nasıl şekillendireceğini gözler önüne seriyor. Her bir derecenin, yüz binlerce yıllık buz kütlelerinin yaşamı veya ölümü anlamına geldiği bir çağdayız.

Dünyanın beyaz örtüsü, görülmemiş bir hızla eriyor. Nature Climate Change dergisinde yayımlanan yeni ve kapsamlı bir uluslararası araştırma, insanlığın önümüzdeki birkaç on yıl içinde yılda binlerce buzulu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Çalışma, bugün gezegenimizde var olan buzulların büyük bir kısmının, yüzyılın sonuna gelindiğinde tarihe karışabileceğine dair çarpıcı ve somut veriler sunuyor.

Araştırmanın en çarpıcı bulgusu, küresel ısınmanın frenlenmemesi halinde, “zirve buzul yok oluşu” adı verilen dönemde her yıl 2.000 ila 4.000 arasında bireysel buzulun tamamen yok olabileceği yönünde. Bu kaybın hızı ve boyutu ise doğrudan hükümetlerin benimseyeceği iklim politikalarına bağlı.

Çalışma, bilim dünyasında genellikle buzulların toplam kütle kaybı veya kapladıkları alanın küçülmesi üzerine odaklanılırken, bir ilke imza atarak yüzyıl boyunca her yıl tamamen yok olacak bireysel buzul sayısını hesapladı. Bu yaklaşım, buzul kaybının sadece bir rakamlar meselesi olmadığını, her biri kendine özgü bir ekosistemi, manzarayı ve kültürel değeri temsil eden sayısız doğa harikasının tek tek silinip gitmesi anlamına geldiğini gözler önüne seriyor.

“Sonuçlarımız, iddialı iklim politikalarının aciliyetini açık biçimde ortaya koyuyor. Sıcaklıktaki birkaç derecelik fark, 2100 yılında dünya buzullarının neredeyse yarısının korunması ile yüzde 10’dan daha azının hayatta kalması arasındaki devasa farkı yaratabilir.”

– Dr. Lander Van Tricht, Çalışmanın Başyazarı ve Buzul Bilimci

Araştırma ekibi, uydu verilerine dayanan küresel bir veritabanında kayıtlı olan 211.490 buzulun sınırlarını ayrıntılı bir şekilde inceledi. Bu devasa veri setini, farklı iklim senaryolarını modelledikleri karmaşık bilgisayar simülasyonlarıyla birleştirdiler. Senaryolar, sanayi öncesi döneme kıyasla küresel sıcaklık artışının 1.5°C ile sınırlandığı en iyi ihtimalden, 4°C’ye ulaştığı en kötümser senaryoya kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Analiz Yöntemi: Bilim insanları, her bir buzulun erime dinamiklerini ayrı ayrı modelledi. Hava sıcaklığı, yağış modelleri, buzul kalınlığı ve topoğrafya gibi faktörler dikkate alınarak, her bir buzulun hangi iklim koşulunda ve ne zaman tamamen yok olacağı hesaplandı. Bu, buzul kaybına dair şimdiye kadar yapılmış en bireyselleştirilmiş ve detaylı projeksiyonlardan biri.
İyimser Senaryo: Isınma 1.5°C ile Sınırlı Kalırsa

Eğer dünya ülkeleri Paris Anlaşması’ndaki en iddialı hedefi tutturup ısınmayı 1.5°C’de durdurabilirse, durum nispeten daha az yıkıcı olacak. Ancak “nispeten” kelimesi burada kritik. Bu senaryoda bile, yıllık buzul kaybı 2041 yılında günümüzdeki yaklaşık 1.000’den 2.000’e çıkacak. Yüzyılın sonunda, dünyadaki buzulların yaklaşık 96.000’i (yüzde 50’ye yakını) hayatta kalabilecek. Bu, büyük bir kayıp anlamına gelse de, en kötü senaryoya kıyasla bir başarı sayılabilir.

Kötümser Senaryo: Isınma 4°C’ye Ulaşırsa

Mevcut politikaların devam etmesi ve emisyonların kontrolsüzce artması halinde ise tablo korkunç. 2050’lerin ortalarında, her yıl 4.000 buzul tamamen eriyecek. Bu, günde ortalama 10’dan fazla buzulun haritadan silinmesi demek. 2100 yılına gelindiğinde ise bugünkü buzul varlığının sadece yüzde 9’u, yani yaklaşık 19.000 buzul ayakta kalabilecek. Alpler, Rocky Dağları, Andlar ve Asya’nın yüksek dağlarındaki pek çok ikonik buzul, geri dönüşü olmayan bir şekilde yok olacak.

Çalışmanın yazarlarından Matthias Huss, bu kaybın sadece sayılardan ibaret olmadığını vurguluyor. Huss, 2019’da İsviçre Alpleri’nde eriyen Pizol Buzulu için düzenlenen ve dünyada yankı uyandıran sembolik “cenaze törenine” katıldığını hatırlatarak, “Burada sözünü ettiğimiz buzul kaybı sadece bilimsel bir mesele değil, insanın kalbine dokunan bir kayıp” diyor. Küçük buzulların erimesi, deniz seviyesi yükselmesine büyük buz tabakaları kadar katkı yapmasa da, yerel turizm, tatlı su kaynakları, tarım ve yüzyıllardır o buzullarla iç içe yaşamış kültürler için yıkıcı sonuçlar doğurabilir.

Araştırma, önümüzdeki birkaç on yılın kritik önem taşıdığını net bir şekilde gösteriyor. “Zirve buzul yok oluşu” dönemi, alınacak kararlarla ya daha erken bir tarihte, daha düşük bir hızla yaşanacak ya da daha şiddetli ve geri dönülemez bir şekilde gerçekleşecek. Her bir buzulun yok oluşu, gezegenimizin iklim sistemindeki hassas dengenin bozulduğuna dair bir alarm çanıdır. Bilim insanlarının verdiği bu net mesaj, politika yapıcıların, iş dünyasının ve bireylerin harekete geçmesi için son derece güçlü bir çağrı niteliğinde.

Kaynak: Nature Climate Change. “Quantifying global glacier mass change and its contribution to sea-level rise.” Detaylı veri setleri ve modelleme metodolojisi hakemli dergi makalesinde mevcuttur.

© 2023 Çevre ve İklim Haberleri. Bu makale, bilimsel bir araştırmanın kamuoyuna detaylı bir şekilde aktarılması amacıyla hazırlanmıştır.


İlgili Haberler

Bolivya’nın yeni hükümeti, İsrail’le “barıştı”

haberci

Muhabire kuş çarpınca haber yarıda kaldı

haberci

Yeni dönemde kimler risk altında? AB’den Suriyeli sığınmacılar için yeni rehber

haberci
Yükleniyor....

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası