Üsküdar’da Gece Yarısı Yaşanan Drift Skandalı: Sosyal Medya Paylaşımı Sürücüyü Ele Verdi
İstanbul’un tarihi ve sakin semti Üsküdar’da, gece yarısının derin sessizliği, lastiklerin çığlığı ve bir otomobilin kontrolsüz dansıyla paramparça oldu. 29 Kasım 2025 Cumartesi günü, saat 01.30’u gösterdiğinde, Küçüksu Mahallesi Rasathane Caddesi, beklenmedik ve tehlikeli bir gösteriye sahne oldu. 34 NUT 887 plakalı bir otomobil, sokağı adeta bir pist haline getirerek, kamuoyunda “drift” olarak bilinen, aracı kontrollü kaydırma manevraları yapmaya başladı.
Ancak bu pervasız gösteri, sadece o anı yaşayan birkaç kişiyle sınırlı kalmadı. Olayın belki de en çarpıcı yanı, bu tehlikeli hareketlerin görüntülerinin, sorumluluktan uzak bir şekilde sosyal medya platformlarında paylaşılmış olmasıydı. Paylaşım, dijital dünyada hızla yayılarak, sadece meraklı gözlerin değil, kolluk kuvvetlerinin de dikkatini çekti. Sosyal medyanın bazen bir suç aleti, bazen de bir dijital delil kaynağına dönüşebileceğinin bir kez daha kanıtıydı.
Polisin Dijital İz Sürmesi ve Hızlı Müdahalesi
Sosyal medyada dolaşan bu kaygı verici görüntüler, kısa süre içinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin radarına girdi. Trafik ve asayiş ekipleri, paylaşılan videoları inceleyerek olayın gerçekleştiği zamanı, yeri ve aracın plakasını tespit etmek için derhal harekete geçti. Görüntüler adeta bir dijital ipucu haritası çiziyordu. Yapılan teknik ve fiziki incelemelerin ardından, aracın sürücüsünün Meltem G. (29) olduğu net bir şekilde belirlendi.
Bilgilerin teyit edilmesiyle birlikte polis ekipleri, sürücü Meltem G.’nin ikametgahına veya belirlenen adrese yönelik bir operasyon düzenledi. Kadın sürücü, hiç beklemediği bir anda kapısını çalan polis ekiplerince gözaltına alındı. Gözaltı işlemi, sosyal medyada beğeni toplamak uğruna işlenen bir kabahatin, gerçek dünyadaki ağır yasal sonuçlarının başlangıcı oldu.
Ağır Mali ve Hukuki Yaptırımlar: 47 Bin 385 Lira Ceza ve Ehliyete El Koyma
Meltem G., gözaltı sürecinin ardından karşılaştığı yaptırımların ciddiyetiyle sarsıldı. Türk Ceza Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu kapsamında yapılan değerlendirmede, sürücünün eylemleri, “Drift yaparak trafik güvenliğini tehlikeye sokmak” suçu olarak nitelendirildi. Bu suç, sadece bir trafik ihlali değil, kamu güvenliğini doğrudan tehdit eden bir eylem olarak kabul ediliyor.
Bu kapsamda Meltem G.’ye idari para cezası kesildi. Ceza tutarı, kanunda öngörülen üst sınırlar dikkate alınarak belirlendi ve toplamda 47 bin 385 Türk Lirası olarak kayıtlara geçti. Bu, sıradan bir hız cezasının çok ötesinde, caydırıcılığı yüksek bir mali yaptırımdı.
Para cezasıyla yetinilmedi. Trafik güvenliğini ciddi şekilde ihlal ettiği gerekçesiyle, Meltem G.’nin sürücü belgesine (ehliyetine) 2 ay süreyle el konuldu. Bu süre zarfında herhangi bir motorlu taşıt kullanması yasaklandı. Ehliyete el konulması, özellikle araç kullanmayı günlük hayatının merkezinde tutan biri için, para cezasından daha ağır bir disiplin tedbiri olarak öne çıkıyor.
Savcılık Süreci ve Olası Adli Takibat
İdari para cezası ve ehliyete el koyma işlemleri, sürecin sonu değildi. Polisteki ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Meltem G. adli makamlara sevk edildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilen sürücü hakkında, savcılık tarafından resmi bir soruşturma başlatılması bekleniyor.
Savcılık incelemesinde, eylemin niteliğine, oluşturduğu somut tehlikeye (çevredeki yaya, araç veya mülklere zarar verme riski) ve sosyal medyada paylaşımın kamuoyu üzerindeki olumsuz etkisine bakılacak. Bu inceleme sonucunda, Meltem G. hakkında “kamu malına zarar verme”, “kasten tehlike yaratma” gibi ek suçlamalarla dava açılması ve cezai yaptırımların artırılması da gündeme gelebilir. Sosyal medya paylaşımının, “suçu alenen işleme” veya “kötü örnek teşkil etme” gibi unsurları da beraberinde getirmesi, savcılık iddianamesini ağırlaştırabilecek faktörler arasında.
Uzmanlar Uyarıyor: “Drift, Sokak Değil, Piste Ait Bir Manevradır”
Güvenlik uzmanları ve trafik psikologları, bu ve benzeri olayları değerlendirirken önemli uyarılarda bulunuyor. Drift ve benzeri profesyonel motorsporları manevralarının, özel olarak hazırlanmış, kapalı ve güvenli pistlerde, eğitimli sürücüler tarafından yapılması gerektiğinin altını çiziyorlar. Kamuya açık yollarda, kontrolsüz bir şekilde yapılan bu hareketler, sadece sürücünün değil, masum yayaların ve diğer sürücülerin hayatını da büyük bir riske atıyor.
Ayrıca, bu tür eylemleri sosyal medyada paylaşmanın, özellikle gençler ve çocuklar üzerinde “havalı” veya “takdir edilesi” bir davranış gibi yanlış bir algı oluşturabileceği, dolayısıyla bu tür içeriklerin de denetlenmesi gerektiği ifade ediliyor. Üsküdar’daki bu olay, bir kez daha gösterdi ki, dijital dünyada arkasında bırakılan izler, gerçek dünyadaki yasal sorumluluklardan kaçışa izin vermiyor.
