Haberler.com stüdyosunda Saygı Ünlü’nün sorularını yanıtlayan Dr. İsmail Hakkı Tekiner, uzay teknolojileri, sürdürülebilir gıda kaynakları ve geleceğin insan yaşamına dair önemli bilgiler paylaştı. Kendisi, ülkemizin ve dünyanın uzay araştırmalarındaki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve projelerin Türkiye’nin bilimsel ilerlemesine büyük katkılar sağladığını vurguladı.
Şu anda dünyadaki nüfusun yıllık protein ihtiyacı 202 milyon ton
Dr. Tekiner, dünya nüfusunun hızla artmasıyla birlikte insanlığın temel ihtiyaçlarından biri olan protein tüketiminin de ciddi anlamda yükseldiğine dikkat çekti. Günümüzde, yılda yaklaşık 202 milyon ton protein ihtiyacını karşılamanın büyük bir zorluk olduğunu belirten uzman, bu noktada alternatif ve sürdürülebilir protein kaynaklarının öneminin giderek arttığını ifade etti. Ayrıca, insanlık tarih boyunca yaklaşık 7 bin yıldır böcekleri gıda olarak tükettiğini ve bilimsel araştırmaların 28 farklı böcek türünün yenilebilir olduğunu ortaya koyduğunu ekledi.
2030 Yılında Ay’da ilk koloni kurulması planlanıyor
Uzay çalışmalarıyla ilgili çalışmalarını anlatan Dr. Tekiner, 2030 yılına kadar Ay’da ilk insan kolonilerinin inşa edilmesini hedeflediklerini açıkladı. Uzayda sürdürülebilir yaşamın temel unsurlarından biri olan enerji ve gıda temini konularında önemli gelişmeler kaydedildiğini belirten Tekiner, uzayda bir insanın günlük yaklaşık 3500 kalori enerjiye ihtiyaç duyduğunu ve dünyadan uzaya 1 kilogram gıda göndermenin maliyetinin ortalama 150 bin dolar civarında olduğunu ifade etti. Bu yüksek maliyetler, uzayda yaşamın sürdürülebilirliği açısından yeni çözümler geliştirilmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor.
Başka yaşam formlarına inanıyorum ve evrende yalnız olmadığımıza kesinlikle inanıyorum
Uzayda yaşam olasılıkları hakkında görüşlerini paylaşan Dr. Tekiner, evrende başka yaşam formlarının varlığına kuvvetle inandığını söyledi. Bu konuda yapılan araştırmaların ve gözlemlerin, yalnızca insan yaşamı değil, aynı zamanda farklı canlı türlerinin de var olabileceğine işaret ettiğini dile getirdi. Uzay araştırmalarının, yalnızca insanlık açısından değil, dünya ekosistemi, enerji kaynakları ve sürdürülebilir kalkınma açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı.