Dünya

Trump Somalili göçmenleri hedef aldı: Ülkeleri berbat






Trump’ın Somalili Göçmenlere Yönelik Sert Açıklamaları ve Tepkiler


Trump’ın Somalili Göçmenlere Yönelik Sert Açıklamaları ve Tepkiler

Beyaz Saray’daki kabine toplantısı sonrası açıklama yapan ABD Başkanı, hem bir Afrika ülkesini hem de ülkesindeki Somalili göçmenleri hedef aldı. Temsilciler Meclisi’nin Somalili asıllı üyesi Ilhan Omar’a yönelik “çöp” ifadesi ise tepkileri üzerine çekti.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlenen kabine toplantısının ardından basın mensuplarının karşısına geçti. Ancak rutin açıklamaların ötesine geçen bir konuşmaya imza atan Trump, bu kez gündemini Somali ve ABD’de yaşayan Somalili göçmenler oluşturdu. Konuşması, sadece bir dış politika değerlendirmesi değil, aynı zamanda sert, küçümseyici ve kişiselleştirilmiş ifadelerle dolu bir çıkış olarak kayıtlara geçti.

“Onları ülkemizde istemiyorum. Ülkeleri berbat ve onları ülkemizde istemiyoruz… Somali gibi, ülke bile denemeyecek bir yerle ilgili… Onların hiçbir şeyleri yok. Birbirlerini öldürmek için koşturup duruyorlar. Bir düzen yok.”

Trump’ın bu sözleri, sadece bir ülkeyi ve halkını aşağılamakla kalmadı, aynı zamanda ABD iç siyasetindeki hedeflerine de işaret etti. Başkan, konuşmasının devamında, Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Partili ve Somalili asıllı üyesi Ilhan Omar‘ı açık bir şekilde hedef gösterdi. Omar için kullandığı “çöp” ifadesi, siyasi nezaket sınırlarını zorlayan bir hakaret olarak yorumlandı.

Trump, Ilhan Omar ve onun siyasi arkadaşlarını bir de ciddi bir suçlamayla karşı karşıya bıraktı. Başkan, Omar ve grubunun, büyük bir Somalili nüfusa ev sahipliği yapan Minnesota eyaletini, sosyal yardım programlarından “milyarlarca dolar” dolandırmakla suçladı. Bu iddia, somut bir kanıt sunulmadan, genel ve sert bir itham olarak dikkat çekti.

Ilhan Omar’dan Sert ve İncelikli Yanıt

Trump’ın hakarete varan sözlerine yanıt gecikmedi. Temsilciler Meclisi’nde Minnesota’yı temsil eden Ilhan Omar, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Başkan’ın kendisine olan “takıntısının ürkütücü” olduğunu belirtti. Omar, psikolojik bir çağrışım yapan incelikli bir dil kullanarak, “Umarım ihtiyaç duyduğu yardımı alır” ifadesiyle karşılık verdi. Bu yanıt, Trump’ın agresif üslubuna karşı, sakin ancak derin anlamlar içeren bir siyasi duruşu temsil etti.

“Bana olan takıntısı ürkütücü. Umarım ihtiyaç duyduğu yardımı alır.” – Ilhan Omar

Yerel Yönetimden Dayanışma Çağrısı

Ülke genelindeki en büyük Somalili topluluğa ev sahipliği yapan Minneapolis kentinin Belediye Başkanı, Demokrat Jacob Frey de olaylara kayıtsız kalmadı. Frey, kent sakinlerine bir çağrı yaparak, göçmen topluluklarla, özellikle de Somalili komşularıyla dayanışma içinde olmalarını istedi. Bu açıklama, Trump’ın bölücü söylemlerine karşı yerel düzeyde bir birleştirici mesaj olarak değerlendirildi.

Arka Planda Göçmen Karşıtı Politikalar

Donald Trump’ın bu son çıkışı, aslında daha geniş bir göçmen karşıtı politika zemininin üzerine oturuyor. Daha 22 Kasım’da, Trump yönetimi, Somalili göçmenlerin ABD’de kalmasına olanak tanıyan “Geçici Koruma Statüsü” (TPS) programını sonlandırmıştı. Bu karar, binlerce Somalili için belirsiz bir gelecek anlamına geliyor.

Bununla da sınırlı kalmayan yönetim, “yüksek riskli ülke” olarak sınıflandırdığı 19 ülkenin vatandaşlarının yaptığı tüm iltica başvurularını askıya aldı. Bu ülkeler listesinde, Trump’ın konuşmasında hedef gösterdiği Somali de bulunuyor. Bu adımlar, Başkan’ın göçmenlik konusundaki katı ve kısıtlayıcı çizgisinin somut politikalar şeklinde hayata geçirilmesi olarak görülüyor.

Sonuç olarak, Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki bu açıklamaları, sıradan bir dış politika eleştirisinin çok ötesine geçti. Bir ülkeyi ve onun halkını küçümseyen, bir kongre üyesine hakaret içeren ve ciddi suçlamalar yönelten bu sözler, ABD’nin iç ve dış politikasında derin ayrışmaları ve gerilimleri bir kez daha gözler önüne serdi. Ilhan Omar ve yerel yönetimlerden gelen tepkiler ise, bu tür bir söyleme karşı demokratik kurumlar ve sivil toplum nezdinde bir direnç olduğunu ortaya koydu. Olay, göçmenlik politikalarının sadece hukuki değil, aynı zamanda son derece insani ve etik boyutları olduğunu bir kez daha hatırlattı.


İlgili Haberler

İsrail’in Eurovision’a katılmasına izin verilmesi protestoları tetikledi

haberci

İngiltere’de AI endişesi meslek seçimini de etkili

haberci

Almanya, Avrupa’nın en güçlü ordusunu kuracak

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası