Trump’ın Fed Savaşı: Beyaz Saray’daki Yuvarlak Masa Toplantısında Powell Hedef Tahtasında
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, ekonomi politikalarının en kritik aktörlerinden biri olan Federal Rezerv (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştiri oklarını yeniden ve bu kez daha da sert bir şekilde gündeme taşıdı. Beyaz Saray’ın tarihi duvarları arasında düzenlenen yuvarlak masa toplantısı, Trump’ın merkez bankası başkanına duyduğu hoşnutsuzluğun yanı sıra, gelecek yıl mayıs ayında dolacak görev süresi için de adeta bir seçim sinyali niteliğindeydi.
İş dünyasının önde gelen isimleriyle bir araya gelen Trump, toplantının odak noktasını beklenmedik bir şekilde ekonomi gündeminden alarak doğrudan Fed’in faiz politikalarına ve başkanına çevirdi. Powell’ı “katı” olmakla suçlayan Trump’ın kullandığı dil, bir başkan ile teoride bağımsız çalışması gereken bir merkez bankası başkanı arasındaki geleneksel mesafeyi bir kez daha ortadan kaldırdı.
Trump’ın eleştirileri, Fed’in geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği ve piyasalar tarafından büyük ölçüde öngörülen faiz indirimi kararının yetersiz bulunduğu yönündeydi. Başkan, bu kararı açıkça küçümseyerek, “Oldukça düşük yaptığını söyleyebilirim, en az iki katı olabilirdi.” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Trump yönetiminin daha agresif ve hızlı bir parasal genişleme politikası talep ettiğinin en net göstergesi olarak yorumlandı.
Ancak toplantının asıl bombası, Trump’ın Powell’ın halefi arayışına dair yaptığı açıklamalarda patladı. Gazetecilerin, görev süresi 2020 Mayıs’ında sona erecek olan Powell’ın yerine geçecek isim için aday görüşmeleri yapıp yapmadığı sorusuna verdiği yanıt, Washington’daki finans ve politika koridorlarında şok etkisi yarattı.
Trump’ın “dürüstlük” vurgusu, Powell’ın Fed’in politika kararlarında siyasi baskılardan bağımsız hareket etme çabasını dolaylı bir şekilde hedef alıyor gibiydi. Başkanın, “dünyanın en düşük faiz oranları” hedefini açıkça dile getirmesi ise, küresel bir faiz savaşında ABD’nin en önde yer alması gerektiği yönündeki ısrarını pekiştirdi.
Bu açıklamaların hemen ardından Trump, potansiyel adaylardan biri olarak Fed’in eski yönetim kurulu üyelerinden Kevin Warsh ile bugün görüşeceğini duyurdu. Warsh, 2006-2011 yılları arasında Fed’de görev yapmış, muhafazakar çevrelerde saygınlığı olan ve düşük faiz politikaları konusunda daha temkinli bir çizgiyi temsil eden bir isim olarak biliniyor. Trump’ın Warsh ile görüşmesi, halef arayışının ciddiyetle sürdüğünü ve Powell’ın geleceğinin oldukça belirsiz olduğunu gözler önüne serdi.
Arka Plan: Federal Rezerv, 2019’un son Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında, politika faizini 25 baz puan indirerek %3.5-3.75 aralığına çekmişti. Bu, yıl içindeki üçüncü faiz indirimiydi ve Fed, “durdur ve bekle” sinyali vererek gelecek hamleler için veriye bağlı bir yaklaşım benimsediğini açıklamıştı. Trump’ın eleştirileri, tam da Fed’in bu temkinli duruşuna ve bağımsız karar alma sürecine yönelik. Tarihsel olarak, başkanların Fed başkanlarını bu denli açık ve sürekli eleştirmesi alışılagelmiş bir durum değil. Bu gerilim, 2020 seçim yılına girerken, ABD ekonomisinin yönetimi ve küresel finansal istikrar konusunda derin endişelere yol açıyor.
Uzmanlar, Trump’ın bu açıklamalarının, sadece bir kişiye yönelik hoşnutsuzluktan çok daha büyük bir mesaj taşıdığı görüşünde. Analizlere göre, Başkan Trump, Fed’in geleneksel enflasyon ve istihdam hedeflerinden ziyade, doların değerini düşürerek ihracatı canlandırmayı ve borsayı desteklemeyi ön planda tutan, doğrudan kendi ekonomik performans göstergelerine hizmet edecek bir merkez bankası yönetimi arzuluyor. Beyaz Saray’daki yuvarlak masa, bu radikal beklentinin sahneye konduğu ilk perde olabilir.