Dünya

Sır perdesi çözülemedi, kayıp uçağın kayıp yolcularına tazminat





MH370 Davasında Tarihi Karar: Ailelere Tazminat Hükmü

MH370 Davasında Tarihi Karar: Ailelere Tazminat Hükmü

Havacılık tarihinin en derin ve çözülemeyen gizemlerinden biri olan Malezya Havayolları’na ait MH370 sefer sayılı uçağının kayboluşu, yıllar sonra adli bir sonuçla gündeme geldi. Çin’in başkenti Pekin’de bulunan bir mahkeme, sekiz yolcu ailesi lehine önemli bir karara imza attı. Mahkeme, Malezya Havayolları’nın (Malaysia Airlines) kişi başına 410 bin 240 dolar tazminat ödemesine hükmetti. Bu karar, 8 Mart 2014’ten bu yana cevapsız kalan soruların ortasında, mağdur aileler için adalet arayışında somut bir adım olarak kayıtlara geçti.

Ancak bu karar, buzdağının yalnızca görünen kısmı. Çin medyasının aktardığı bilgilere göre, uçağın kaybolmasıyla ilgili olarak halen 23 dava daha yargı sürecini bekliyor. Bu davaların her biri, farklı ailelerin farklı taleplerini ve yaşadıkları derin acıyı yansıtıyor. Pekin’deki mahkemenin verdiği bu ilk tazminat kararının, diğer davalar üzerinde de emsal teşkil etmesi bekleniyor.

Bir Uçağın Gizemli Kayboluşu ve Uluslararası Bir Arayış

Olay, 8 Mart 2014 gecesi saatler 00:41’i gösterdiğinde başladı. Malezya Havayolları’na ait Boeing 777-200ER tipi uçak, 227 yolcu ve 12 mürettebatıyla birlikte Kuala Lumpur’dan kalkarak Pekin’e doğru rotasını çizdi. Ancak uçuşun yaklaşık bir saati dolduğunda, Malezya hava sahasından çıkışı sırasında, uçak radar ekranlarından aniden ve iz bırakmadan kayboldu. Son iletişim, rutin bir “İyi geceler” mesajıydı. O andan itibaren MH370, modern havacılığın en kapsamlı ve en sonuçsuz uluslararası arama operasyonunun merkezine dönüştü.

Uçaktaki 239 kişinin kaderi, on yıla yakın bir süredir belirsizliğini koruyor. Yolcuların profili, olayın uluslararası boyutunu gözler önüne seriyordu. Yolcuların üçte ikisinden fazlası Çin vatandaşıydı. Geri kalan yolcular arasında ise Malezyalılar, Endonezyalılar, Avustralyalıların yanı sıra Hindistan, ABD, Hollanda, Fransa, İran, Ukrayna, Kanada ve Yeni Zelanda vatandaşları da bulunuyordu. Her biri, dünyanın dört bir yanında derin bir acı ve bitmeyen bir bekleyiş başlattı.

Okyanusun Derinliklerinde Sona Eren İz Sürmek

Uydudan alınan veriler ve teknik analizler, uçağın muhtemel son rotasını Güney Hint Okyanusu’na işaret etti. Bu veriler ışığında, Avustralya önderliğinde devasa bir arama operasyonu başlatıldı. Operasyon, üç uzun yıl boyunca, okyanusun zorlu koşullarında, 120 bin kilometrekarelik bir alanı taradı. Bu alan, Belçika’nın yüzölçümünden daha büyüktü. Milyonlarca dolar harcanan, son teknoloji deniz altı cihazlarının ve gemilerin kullanıldığı bu titiz aramaya rağmen, ortaya çıkan yalnızca birkaç parça enkaz oldu.

Reunion Adası, Madagaskar ve Afrika’nın doğu kıyılarında bulunan bu kanıt niteliğindeki uçak parçaları, uçağın okyanusa düştüğü teorisini güçlendirdi ancak ana gövdenin ve kara kutuların yerini tespit etmek mümkün olmadı. Arama çalışmaları, maliyetler ve elde edilen sınırlı sonuçlar nedeniyle defalarca askıya alındı. En son arama girişimi, Nisan 2018’de, özel bir şirket olan Ocean Infinity’nin de sonuçsuz kalmasıyla resmen sonlandırılmıştı.

Ancak umut ışığı tamamen sönmüş değil. Malezya Ulaştırma Bakanlığı, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, uçağın akıbetini aydınlatmak için yeni kanıtlar ışığında arama çalışmalarının bu yıl aralık ayı sonunda yeniden başlayabileceğini duyurdu. Bu açıklama, aileler ve havacılık otoriteleri için yeni bir beklenti yarattı.

Adalet Arayışı ve Tazminat Mücadelesi

Fiziksel arama çalışmaları devam ederken, hukuki süreç de paralel olarak ilerliyor. Pekin’deki mahkemenin verdiği tazminat kararı, bu sürecin önemli bir halkası. Karar, havayolu şirketinin sorumluluğunu kabul etmesi ve mağdur ailelerin maddi kayıplarının bir kısmını telafi etmesi anlamına geliyor. Ancak uzmanlar, parasal tazminatın, yaşamını yitiren ya da akıbeti belirsiz kalan sevdiklerinin kaybının yarattığı psikolojik travmayı asla tam olarak gideremeyeceğinin altını çiziyor.

MH370’in kayboluşu, sadece bir uçak kazasından çok daha fazlası. Uluslararası havacılık güvenliği protokollerinin, uçak izleme sistemlerinin ve okyanus üstü arama-kurtarma kapasitelerinin yeniden ve derinlemesine sorgulanmasına neden oldu. Olay, modern çağda, devasa bir yolcu uçağının nasıl olup da bu denli iz bırakmadan kaybolabildiği sorusunu tüm dünyaya sordurdu.

Bugün, aileler için bekleyiş hâlâ sürüyor. Bazıları için mahkeme salonundaki bir tazminat kararı, adaletin tecelli ettiği bir an. Diğerleri için ise asıl cevap, sevdiklerinin nerede olduğunu ve başlarına gerçekte ne geldiğini öğrenmekte yatıyor. MH370’in gizemi çözülene, okyanusun derinliklerindeki sır açığa çıkana kadar, bu trajedi ve onun yarattığı arayış, insanlık hafızasındaki yerini korumaya devam edecek.


İlgili Haberler

Trump yönetiminin Guantanamo talebi reddedildi

haberci

James Bond Ahtapot yumurtası kolyesini çalıp yutan kişi tutuklandı

haberci

İsrail ve ABD donanmalarından ortak tatbikat

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası