Ali Sabancı’dan Sarsıcı İtiraflar: “Ben Geçinemiyorum” Dedi, Küresel Vizyonunu Paylaştı
ESAS Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Fast Company Türkiye’nin CEO Council etkinliğinde Türkiye’nin küresel sahnedeki konumunu ve şirketinin uluslararası stratejilerini derinlemesine ele aldı.
İstanbul’da gerçekleştirilen Fast Company Türkiye 2025 CEO Council etkinliğinin kapanış oturumu, Türk iş dünyasının önde gelen isimlerinden birine ev sahipliği yaptı. ESAS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, “Yeni Normal Sonrasına Hazırlık” başlıklı oturumda gazeteci Rauf Ateş’in sorularını yanıtladı. Sabancı, hem kişisel hem de kurumsal bakış açısıyla sunduğu çarpıcı analizlerle, Türkiye’deki iş yapma kültürlerine dair alışılmış kalıpları yıkan değerlendirmelerde bulundu.
Sabancı, konuşmasının en çok yankı uyandıran bölümünde, toplumda sıkça dile getirilen “geçinemiyorum” söylemine kendine özgü, çarpıcı bir yorum getirdi. “Herkesin maddi hedefleri var. Size bir şey söyleyeyim mi? Benim de maddi hedeflerim var. Ben geçinemiyorum. Yani, arzuladığım yaşam standardına göre geçinemiyorum” sözleriyle, aslında sınırsız hedeflerin ve büyüme tutkusunun altını çizdi. Bu samimi itiraf, bir girişimcinin tatminsizliğinin, onu sürekli ileriye taşıyan bir itici güç olduğunu gözler önüne serdi.
Sabancı, bu büyük hedeflere ulaşmanın anahtarının, doğru yetenekleri çekmek ve elde tutmaktan geçtiğini vurguladı. “Bu yüzden bu işi kusursuz bir şekilde yapmak zorundayız. O insanların başka bir yere gittiklerinde de yıldızlarının parlamaya devam etmesi gerekiyor” diyerek, yetenek yönetimine verdiği kritik önemi ortaya koydu. İspanya’nın önde gelen bankası BBVA’nın CEO’sunun Türk olması örneğini paylaşan Sabancı, “Düşünün, öyle parlayacak insanlara ihtiyaç var. Finansal olarak da insanları cezbedecek, adeta başlarını döndürecek yapılar kurmak şart” ifadeleriyle, çalışanları motive edecek ve küresel başarıyı mümkün kılacak bir ekosistemin vazgeçilmez olduğunu belirtti.
Konuşmasında Türkiye’nin günlük ekonomik gündeminin daraltıcı etkisine de dikkat çeken Ali Sabancı, etkileyici bir karşılaştırma yaptı: “Biz öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, faiz oranları ne olacak, enflasyon ne olacak, büyüme ne olacak gibi konulara saplanıp kalıyoruz. Oysa Londra’ya indiğinizde, pasaport kontrolündeki görevli size ‘Ziyaret amacınız nedir?’ diye sorduğunda, işte o an gerçek dünyanın ne kadar geniş olduğunu fark ediyorsunuz”. Bu sözler, Türk iş insanlarının küresel bir bakış açısı kazanabilmesi için yerel endişelerin ötesine geçmesi gerektiğini çarpıcı bir şekilde ifade etti.
“Tahminen bir hesaba göre 9 milyar dolar değerinde varlık yönetiyoruz. Bunun yüzde 15’i, eski tabirle başkasının parası. 1 milyon dolar yatırım yapan da var, 500 milyon pound yatırım yapan da. Almanya’daki ekibimize yatırım yapıyorlar. Artık bunlar küresel ölçekte oyunlar.”
ESAS Holding’in operasyonel yapısına dair önemli bilgiler paylaşan Sabancı, şirketin artık yalnızca bir aile işletmesi olmaktan çıktığını vurguladı. 120-130 ortak ile çalıştıklarını ve bu ortakların Amerika’nın Batı Yakası’ndan Afrika’ya uzanan geniş bir coğrafyadan geldiğini belirtti. Yönettikleri varlıkların yaklaşık yüzde 50’sinin yurt dışında olduğunu açıklayan Sabancı, Londra, Frankfurt, New York ve Dubai’deki ofisleriyle küresel bir ağ oluşturduklarının altını çizdi.
Sabancı, bu uluslararası yapı içinde uyum sağlamanın ve yerel dinamiklere saygı göstermenin önemini, çarpıcı bir metaforla dile getirdi: “Türk’ü beğenmiyorum demiyorum, ama Japonya’ya gittiğinde kebapçıya gitmezsin, değil mi? Mümkünse suşi yersin. Bulunduğun ortamın gerekliliklerine uyman lazım. Bunun için de sık sık bu coğrafyanın dışına çıkman gerekiyor. Çıkınca anlıyorsun çünkü”. Bu benzetme, ESAS’ın küresel pazarlarda benimsediği “yerelleşme” stratejisinin temel felsefesini yansıttı.
Ali Sabancı, konuşmasını kişisel bir anekdotla noktaladı. Londra’ya her gittiğinde pasaport kontrolündeki memura ziyaret amacını sorduğunda verdiği yanıtı paylaştı: “Eğlence ve iş için geliyorum diyorum”. Bu sade ama anlam yüklü cümle, onun iş ve yaşam arasındaki dengeye dair yaklaşımını ve küresel bir iş insanı olmanın, sınır tanımayan bir yaşam tarzını gerektirdiğini özetledi.
Ali Sabancı’nın bu çarpıcı açıklamaları, Türkiye’de köklü bir aile şirketinin nasıl sınırları aşan, çok ortaklı ve küresel bir yatırım platformuna evrildiğinin somut bir kanıtı oldu. “Geçinemiyorum” ifadesiyle başlayan bu konuşma, aslında durmaksızın büyüme, adaptasyon ve dünya ile bütünleşme arzusunun güçlü bir manifestosu olarak hafızalara kazındı.