Emtia Piyasalarında Haftanın Dinamikleri: Veriler, Jeopolitik ve Fiyat Dalgalanmaları
Küresel emtia piyasaları, geçtiğimiz haftayı yoğun bir veri akışı, merkez bankası beklentileri ve tırmanan jeopolitik gerilimlerin gölgesinde tamamladı. Yatırımcılar, portföylerini şekillendirirken bir yandan Federal Rezerv’in (Fed) para politikasına dair en ufak ipuçlarını değerlendirirken, diğer yandan ABD’den gelen makroekonomik sinyalleri ve dünyanın farklı köşelerinden yükselen jeopolitik riskleri yakından takip etti. Bu üçlü sacayağı, enerjiden değerli metallere, tarım ürünlerinden endüstriyel metallere kadar geniş bir yelpazede fiyat hareketlerinin temel belirleyicisi oldu.
ABD Ekonomisinden Karışık Sinyaller: İstihdam Yumuşuyor, Enflasyon Kontrolde
Atlantik’in ötesinden gelen veriler, dünyanın en büyük ekonomisinin yavaşlayarak “yumuşak iniş” rotasında ilerlediğine dair işaretleri güçlendirdi. İstihdam piyasasında soğuma sinyalleri belirginleşirken, enflasyonist baskıların da kademeli olarak zayıfladığı gözlemlendi. ADP özel sektör istihdam verisi, piyasa beklentilerinin aksine Kasım ayında 32 bin kişilik bir düşüş kaydederek, Mart 2023’ten bu yana kaydedilen en sert gerilemeye işaret etti. Bu veri, iş gücü piyasasındaki dayanıklılığın sorgulanmaya başladığını gösterdi.
Enflasyon cephesinde ise Fed’in birincil enflasyon göstergesi olarak kabul ettiği Çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi, Eylül ayında aylık bazda %0.2, yıllık bazda ise %2.8 artış kaydetti. Bu artış, enflasyonun yavaşlama eğilimini sürdürdüğünü ve merkez bankasının hedefi olan %2’ye doğru istikrarlı bir şekilde ilerlediğini ortaya koydu. Ayrıca, ISM İmalat Sanayi Endeksi 48.2 seviyesine gerileyerek beklentilerin altında kalırken, sektörün üst üste dokuz aydır daralma bölgesinde olduğunu ve bu daralmanın Temmuz’dan bu yana en düşük seviyeye indiğini teyit etti.
Tüm bu veriler, Fed’in önümüzdeki politika adımlarına ilişkin beklentileri şekillendirdi. Para piyasaları, 9-10 Aralık’taki FOMC toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimi olasılığını yaklaşık %88 seviyesinde fiyatladı. Piyasa katılımcıları, ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve kontrol altına alınan enflasyonun, merkez bankasına politika faizini düşürme konusunda yeşil ışık yaktığı görüşünde.
Jeopolitik Gerilimler Tırmanıyor: Venezuela’dan Karadeniz’e Riskler
Emtia piyasaları, ekonomik verilerin yanı sıra artan jeopolitik belirsizliklerle de mücadele etti. ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela üzerinden yürütülen uyuşturucu trafiğine karşı mücadeleyi sertleştirdiklerini açıklayarak, yakın gelecekte kara operasyonları başlatılabileceği mesajını verdi. Bu açıklama, bölgedeki istikrarsızlık endişelerini yeniden alevlendirdi.
Diğer yandan, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yarattığı dalgalanmalar devam etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın Karadeniz’deki tanker saldırılarını “korsanlık” olarak nitelendirerek, Rusya’nın buna karşılık Ukrayna limanlarına ve bu limanlara giren gemilere yönelik saldırıları genişleteceğini duyurdu. Bu tehdit, tahıl koridiri anlaşmasının sona ermesinden bu yana hassas olan Karadeniz ticaret rotalarına ilişkin riskleri bir kez daha hatırlattı. Putin ayrıca, NATO’nun savaşa hazırlandığı yönündeki iddialara cevaben, Avrupa ile savaşmayı hedeflemediklerini ancak böyle bir durumda “hazır olduklarını” ifade etti.
Enerji güvenliği cephesinde ise Avrupa Birliği (AB) kurumları, Rusya’dan doğal gaz ve LNG ithalatının 2027 sonbaharına kadar aşamalı olarak sonlandırılması konusunda anlaşmaya vardı. Bu karar, enerji arzında çeşitlendirme arayışının somut bir adımı olarak kayda geçti. AB ayrıca, Ukrayna’ya mali destek için dondurulmuş Rus varlıklarının kullanılması seçeneklerini masaya yatırırken, Belçika Başbakanı Bart de Wever, Rus varlıklarına el konulmasının karşılıklı bir varlık gaspı sarmalına yol açabileceği konusunda uyardı.
Piyasa Performansı: Metaller Parladı, Tarım Karışık Sinyal Verdi
Bu karmaşık ortamda, emtia grupları farklı performanslar sergiledi. Değerli metaller, Fed’in faiz indirimi beklentileri ve dolar endeksindeki zayıflamanın etkisiyle genel olarak destek buldu. Ancak, haftalık bazda performanslar iç içe geçmiş durumda. Altının ons fiyatı, 4.254,51 dolar ile son altı haftanın zirvesini test etmesinin ardından kar satışlarıyla 4.201,84 dolardan kapandı. Asıl yıldız ise gümüş oldu. Gümüşün ons fiyatı, hafta içinde tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 59,34 doları görerek tarihi bir hamle yaptı ve haftayı 58,38 dolardan, yine tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışıyla tamamladı. Analistler, gümüşteki bu patlayıcı yükselişin ardında küresel arz sıkışıklığı ve borsalardaki düşük stok seviyelerinin yattığını belirtiyor.
Endüstriyel metaller, zayıflayan doların ve temel arz sorunlarının rüzgarıyla yükselişe geçti. Bakır, Londra Metal Borsası’nda (LME) ton başına 11.705 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydetti. Bu rekor yükselişte, Şili’deki üretim düşüşleri ve Çin’deki eritme tesislerinin planlı kesintileriyle tetiklenen arz endişeleri başrolü oynadı.
Enerji piyasalarında ise OPEC+’ın üretim politikaları ve jeopolitik gelişmeler belirleyici oldu. Sekiz OPEC+ üyesi, 2026’nın ilk çeyreğine kadar mevcut petrol üretim seviyelerini koruma kararı aldı. Hafta sonuna doğru, Fed’in faiz indirimlerinin talebi canlandıracağı beklentisi ve Rusya-Venezuela kaynaklı arz endişeleri Brent petrol fiyatlarını yukarı taşıdı. Ancak, ABD’de beklenmedik ham petrol stok artışı ve Lukoil’e yönelik yaptırımlardaki teknik yumuşama, bu artışı sınırladı. ABD doğal gazı ise soğuk hava ve rekor LNG ihracatının etkisiyle son üç yılın zirvelerine yaklaşarak dikkat çekici bir yükseliş kaydetti.
Tarım emtiaları ise küresel arz fazlası endişeleri, hava durumu ve jeopolitiğin karışık etkisi altında kaldı. Buğday ve mısır, Avrupa ve Güney Amerika’daki bol üretim nedeniyle baskı altındayken, Karadeniz’deki savaş risk primi oluşturmaya devam etti. Soya fasulyesi, Brezilya’daki rekor rekolte beklentisiyle aşağı yönlü hareket etti. Kakao, tarım grubu içinde haftayı %3.5’lik güçlü bir artışla tamamlayarak olumlu ayrışan tek ürün oldu.
Önümüzdeki hafta, Fed’in Aralık toplantısı öncesi piyasa tutumu, jeopolitik gerilimlerdeki yeni gelişmeler ve Çin’den gelecek ekonomik veriler, emtia fiyatlarının yönünü belirlemeye devam edecek. Yatırımcılar, yüksek oynaklık ve birbiriyle çelişen sinyallerin hakim olduğu bir piyasa ortamında dengeli pozisyon almayı sürdürüyor.