Teknoloji

“Ölü taklidi yapan” mikroplar Mars’a gönderilmiş olabilir





NASA’nın En Steril Odalarında 18 Yıl Gizlenen Mikrobun Sıra Dışı Hayatta Kalma Sırrı Çözüldü

Tersicoccus phoenicis adlı mikroorganizma, metabolizmasını tamamen kapatarak “ölü taklidi” yapıyor ve en sert sterilizasyon yöntemlerinden bile saklanmayı başarıyor.

NASA’nın, Dünya’daki yaşamın uzayı kirletmemesi için olağanüstü önlemler alınan, gezegenler arası en hassas çalışma alanlarından biri olan uzay aracı montaj temiz odaları, on sekiz yıldır sessiz bir misafiri ağırlıyordu. Bu misafir, öyle sıradan bir mikrop değil; hayatta kalmak için evrimsel bir şaheser sayılabilecek bir strateji geliştirmiş, gizemli bir bakteriydi. Environmental Microbiology dergisinde yayımlanan çığır açıcı yeni bir araştırma, nihayet bu organizmanın sırlarını açığa çıkararak, bilim dünyasında hem hayranlık uyandıran hem de endişelendiren sonuçlar ortaya koydu.

Mikrop, ilk kez 2007 yılında, birbirinden tam 4.000 kilometre uzaklıkta bulunan iki ayrı NASA temiz odasında tespit edilmişti. Bu keşfin kendisi bile şaşırtıcıydı: Dünya’nın farklı köşelerindeki, erişimi katı kurallarla sınırlandırılmış, ultra-steril bu ortamlarda aynı türün bulunması, onun olağanüstü bir dayanıklılığa ve yayılma kabiliyetine sahip olduğunun ilk işaretiydi. Yıllar boyunca, bu mikrobun nasıl hayatta kaldığı ve rutin, son derece agresif sterilizasyon testlerinden nasıl görünmez kaldığı bir muammaydı.

Araştırma ekibi, Tersicoccus phoenicis adı verilen bu mikrobu laboratuvar ortamında incelediğinde, karşılaştıkları manzara şok ediciydi. Mikrop, besin ve sudan yoksun, stresli koşullara maruz kaldığında, kelimenin tam anlamıyla metabolizmasını durduruyor ve derin bir uyku haline, dormansiye geçiyordu. Bu durum, onu mikroskop altında yapılan standart canlılık testlerinde bile “ölü” gibi gösteriyor, böylece tespit edilmesini neredeyse imkansız hale getiriyordu. Esasında, mikrop sadece hayatta kalmıyor, aynı zamanda tam anlamıyla görünmez oluyordu.

NASA’nın temiz odaları, uzay araçlarına yapışabilecek ve diğer gezegenlere taşınabilecek Dünya kaynaklı mikropları önlemek için tasarlanmış son derece sert protokollere sahiptir. Bu odalarda, yüksek sıcaklıkla ısıtma, aşırı kurutma, ozon ve hidrojen peroksit gibi kimyasal gazlarla fümigasyon, yoğun UV ışığına maruz bırakma ve radyasyon gibi yöntemler düzenli olarak uygulanır. T. phoenicis’in tüm bu yok etme girişimlerine rağmen sadece hayatta kalmayı değil, aynı zamanda rutin denetimler sırasında tamamen kaybolmayı başarması, mikrobiyologları uzun süre şaşkına çevirmişti.

Yapılan kontrollü deneylerde, ekip mikrobu kasıtlı olarak besinsiz ve susuz bıraktı. Sonuçlar dikkat çekiciydi: Mikrop, 48 saat gibi kısa bir süre içinde tamamen “ölü moduna” giriyor ve takip eden yedi gün boyunca hiçbir hayat belirtisi göstermiyordu. Ancak bu ölüm benzeri durum kalıcı değildi. Araştırmacılar, özel bir protein çözeltisi kullanarak bu “uyuyan güzeli” yeniden uyandırmayı, yani metabolik faaliyetlerini geri kazandırmayı başardılar. Bu bulgu, mikrobun aktif olarak bir hayatta kalma stratejisi yürüttüğünün kesin kanıtıydı.

Bu gizemli mikrobun keşfedildiği yerlerden biri, 2008’de Mars’a inen Phoenix Mars Lander aracının hazırlandığı temiz odaydı. Bu durum, kaçınılmaz olarak akıllara şu endişe verici soruyu getirdi: “Acaba bu mikrop, fark edilmeden Mars’a taşınmış olabilir mi?” Uzmanlar, bu ihtimalin düşük olduğunu belirtiyor. Mars’ın yüzeyi, aşırı soğuk, kozmik radyasyon, ince atmosfer ve kuruluk gibi bir dizi ölümcül faktörle karakterize edilir. Mars yüzeyine doğrudan maruz kalan hiçbir Dünya mikroorganizmasının uzun süre hayatta kalması beklenmemektedir. Ancak, bu bulgu, gezegen koruma protokollerinin ne kadar titiz olması gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır.

Daha da ilginç bir teori, bu türün evrimsel süreçte belki de sadece temiz oda gibi aşırı steril ve besin açısından fakir ortamlara adapte olarak gelişmiş olabileceğidir. Normal dış ortamda rekabetçi diğer mikroplarla mücadele etmek zorunda kalmayan T. phoenicis, tüm enerjisini, hayatta kalmanın nihai yolu olan “gizlenme ve beklemeye” adapte olmuş olabilir.

Bu araştırmanın en önemli çıkarımlarından biri, sadece bir mikrobiyolojik gizemin çözülmesi değil, aynı zamanda pratik bir uygulama alanı sunmasıdır. Çalışma, dormansi (uyku hali) durumundaki mikropların nasıl tespit edilip “uyandırılabileceğine” dair kritik ipuçları sağlıyor. Bu bilgiler ışığında, NASA ve diğer yüksek hassasiyet gerektiren endüstriler (ilaç üretimi, yarı iletken imalatı vb.) için mevcut sterilizasyon ve kontaminasyon izleme teknikleri yeniden gözden geçirilebilir ve geliştirilebilir. Tersicoccus phoenicis, bize yaşamın en beklenmedik yerlerde, en beklenmedik stratejilerle var olabileceğini gösteren, doğanın dayanıklılık konusundaki ustalığının küçük ama etkileyici bir kanıtı olarak tarihteki yerini aldı.


İlgili Haberler

Uydu patlaması uzay teleskoplarının sonunu getirebilir

haberci

“Galaksiler Kasırgası” uzayda görülen ilk dönen yapı olabilir

haberci

NASA’dan derin uzayın fotoğrafı: KX Andromedae

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası