Ekonomi

Kredi kullanacaklar dikkat! Sözleşmede bu maddeleri kontrol edin






Tüketici Kredilerinde Gizli Maliyet Tuzağı: 100 Bin TL Kredi, 209 Bin TL Geri Ödeme

Tüketici Kredilerinde Gizli Maliyet Tuzağı: 100 Bin TL Kredi, 209 Bin TL Geri Ödeme

Günlük ihtiyaçlar, acil nakit gereksinimleri veya beklenmedik harcamalar… Türkiye’de birçok vatandaşın nakit akışını düzenlemek için ilk başvurduğu finansal araç tüketici kredileri. Ancak, çekilen kredinin geri ödemesinde karşılaşılan astronomik rakamlar, birçok tüketiciyi şoke ediyor. Yapılan son analizler, 100.000 TL tutarında bir kredide, sigorta ücreti gibi ek masraflar nedeniyle tüketicinin eline sadece 84.424 TL’nin geçtiğini ortaya koyarken, 24 ay sonra ödenmesi gereken toplam tutarın ise 209.400 TL’ye ulaştığını gösteriyor. Bu durum, kredinin gerçek maliyetinin yüzde 100’ü aştığı anlamına geliyor.

TÜKONFED (Tüketici Konfederasyonu) Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, tgrthaber.com’a yaptığı açıklamalarla, bu gizli maliyetlerin perdesini araladı ve tüketicilerin haklarını nasıl arayabileceğine dair kritik bilgiler paylaştı.

Kredi Tahsis Ücreti: Değişen İsim, Değişmeyen Yük

3 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe giren “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar” Yönetmeliği ile daha önce “Kredi Dosya Masrafı” adı altında alınan ücretin adı, “kredi tahsis ücreti” olarak değiştirildi. Yönetmelik, bankaların alabileceği bu ücretin oranını, kredi miktarının binde 5’i (%%0,5) ile sınırlandırdı.

Hüseyin Ölmez, bu ücretin alınabilmesi için iki temel şart olduğunu vurguluyor: Ücretin kredi sözleşmesinde açıkça yazılı olması ve sözleşme imzalanmadan önce tüketiciye bildirilmesi. Ancak, tahsis ücreti buzdağının sadece görünen kısmı. Ölmez, birçok bankanın bu ücrete ek olarak istihbarat ücreti, ekspertiz ücreti gibi farklı kalemlerde de masraf talep ettiğine dikkat çekiyor.

Özellikle konut kredilerinde yüksek ekspertiz ücretleri sıkça karşılaşılan bir durum. Bankalar, kredi için dışarıdan hizmet aldığında bu masrafı müşteriden talep edebiliyor. Ancak burada kritik nokta, bankanın sadece ekspere ödediği gerçek tutarı tüketiciden alabilmesi. Bu masrafın üzerine kar payı eklemesi kabul edilebilir değil.

Kredi Bağlantılı Sigorta: Zorunlu Değil, Seçimlik Olmalı

Tüketici Kredileri Yönetmeliği ile getirilen bir diğer önemli düzenleme ise “Kredi Bağlantılı Sigorta” kavramı. Bu düzenlemeyle, Yargıtay’ın da kredinin güvencesi olarak kabul ettiği yaşam sigortasını bankaların talep edebileceği hükme bağlandı. Fakat burada altı çizilmesi gereken zorunlu bir koşul var: Banka, kredi kullandırmadan önce tüketiciye, krediyi sigortalı mı yoksa sigortasız mı almak istediğini sormalı ve bu tercihi yazılı ve imzalı olarak almalı.

Hüseyin Ölmez, bu noktanın tüketiciler tarafından sıklıkla atlandığını belirterek, bankaların çoğu zaman bu seçeneği sunmadığını veya tüketiciyi yönlendirdiğini ifade ediyor. Konut sigortası, eşya sigortası, kaza sigortası gibi sigortalar ise kredi bağlantılı sigorta kapsamında değerlendirilmiyor. Dolayısıyla, tüketiciler bu tip sigortalar için krediyi kullandıktan sonraki 15 gün içinde cayma hakkını kullanabilir.

Çarpıcı Bir Örnek: 100 Bin TL Kredinin Gerçek Yüzü

Tüm bu masrafların tüketicinin cebinden ne kadar fazla para çıkardığını somutlaştırmak gerekirse: Güncel olarak bir bankanın “avantajlı” olarak sunduğu 100.000 TL’lik 24 ay vadeli bir tüketici kredisini ele alalım.

  • Toplam Geri Ödeme (Ana Para + Faiz + Masraflar): 209.400 TL
  • Tüketicinin Eline Geçen Net Para: 84.424 TL

Buradaki fark, kredi tutarından peşin olarak kesilen sigorta priminden kaynaklanıyor. Bu hesapla, tüketici 100.000 TL üzerinden faiz öderken, aslında eline sadece 84.424 TL geçiyor. Bu durum, kredinin efektif maliyetini yüzde 100’ün üzerine çıkarıyor. Başka bir deyişle, tüketici aldığı paranın neredeyse iki buçuk katını geri ödüyor.

Haksız Alınan Ücretler İçin 10 Yıllık İade Fırsatı

Peki, geçmişte yüksek masraflarla kredi çeken tüketiciler ne yapabilir? Hüseyin Ölmez, bu konuda da önemli bir hak hatırlatmasında bulunuyor. Bankaların haksız olarak aldıkları masraf, faiz ve diğer giderler için genel zaman aşımı süresi 10 yıldır. Yani, tüketiciler son 10 yıl içinde kullandıkları krediler için haksız ücret iadesi talebinde bulunabilir.

Binde 5’ten fazla tahsis ücreti alınması veya yüksek faiz tahakkuku gibi durumlarda izlenecek yol şöyle:

  1. Bankaya Başvuru: Öncelikle haksız alındığı düşünülen tutar için bankaya yazılı başvuru yapılmalı.
  2. Tüketici Hakem Heyeti: Bankanın talebi reddetmesi halinde, söz konusu tutar (2025 yılı için 149.000 TL altında olduğundan) Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvurulabilir.

“Sessiz Zam” Tuzağına Düşmemek İçin Nelere Dikkat Edilmeli?

Kredi çekecek vatandaşların sözleşme imzalarken asla göz ardı etmemesi gereken en önemli kavram Efektif Faiz (Gerçek Yıllık Maliyet Oranı)‘dır. Bankaların reklamlarda öne çıkardığı aylık faiz oranı, kredinin gerçek maliyetini göstermez. Efektif faiz ise;

  • Faiz oranını,
  • Kredi tahsis ücreti gibi tüm masrafları,
  • Zorunlu sigorta primlerini,
  • Ödeme periyotlarını ve bileşik faiz etkisini

içine katarak, kredinin size gerçekte neye mal olacağını gösteren tek orandır. Efektif faiz oranının sözleşmede yazılması kanuni bir zorunluluktur.

Hüseyin Ölmez, tüketicilere şu uyarı ve tavsiyelerde bulunuyor:

  • Sözleşmeyi Dikkatle Okuyun: Efektif faiz oranı ve alınacak tüm ücretlerin sözleşmede açıkça yazılı olduğundan emin olun.
  • Sigorta Konusunda Net Olun: Sadece yaşam sigortasının doğal karşılanabileceğini, diğer sigorta türleri için cayma hakkınız olduğunu unutmayın.
  • Pazarlık Şansınız Sınırlı: Sözleşmeler genellikle banka genel müdürlüklerinde hazırlandığı için şubelerde veya online işlemlerde pazarlık şansınız çok düşüktür.
  • Karşılaştırma Yapın: Tek bir bankanın teklifiyle yetinmeyin. Mutlaka farklı bankaların web sitelerinden efektif maliyet oranlarını karşılaştırın.
  • Dolandırıcılara Kanmayın: Sosyal medyada veya şüpheli sitelerde yer alan düşük faizli kredi reklamlarına itibar etmeyin. Resmi banka web sitelerini veya şubelerini kullanın.

Sonuç olarak, tüketici kredisi kullanmak, görünen faiz oranından çok daha ağır bir finansal yük getirebiliyor. Tüketicilerin, efektif faiz odaklı düşünmeleri, sözleşmeleri titizlikle incelemeleri ve haklarını bilerek hareket etmeleri, bu süreçte karşılaşacakları sürpriz maliyetleri en aza indirmenin en etkili yolu olarak öne çıkıyor.


İlgili Haberler

Büyüme inşaattan, daralma tencereden

haberci

Emtialarda Fed etkisi: Rekorlar peş peşe geldi

haberci

ATO Başkanı Baran: Marmara’daki sanayi İç Anadolu’ya taşınmalı

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası