Kerem Aktürkoğlu’nun maç sonu görüntüsü geceye damga vurdu






Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası’nda Sert Bir Ders Aldı: Beşiktaş Derbisi ve Kerem Aktürkoğlu’nun Sessiz Çığlığı


Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası’nda Sert Bir Ders Aldı: Beşiktaş Derbisi ve Kerem Aktürkoğlu’nun Sessiz Çığlığı

Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nun açılış müsabakası, Türk futbolunun iki devi arasında gerçekleşti ve gece, sadece skorla değil, bir yıldızın iç dünyasında kopan fırtınayla da hafızalara kazındı. Fenerbahçe, kendi evi sayılan Chobani Stadı’nda konuk ettiği ezeli rakibi Beşiktaş’a, uzatma dakikalarında yediği golle 2-1 mağlup olarak kupaya en istenmeyen şekilde, bir mağlubiyetle başladı.

Hava soğuktu, atmosfer ise gergin. Chobani Stadı, bir Türkiye Kupası grub maçı için alışılmadık derecede dolu ve gürültülüydü. Taraftarlar, sezon başındaki yüksek transfer harcamaları ve iddialı kadrosuyla her kupada olduğu gibi burada da favori gösterilen takımlarının, derbi coşkusunu lehlerine çevireceğini umuyordu. Ancak sahaya yansıyan tablo, bu beklentileri ilk dakikalardan itibaren sorgulatacak nitelikteydi.

İlk yarıda oyunun ritmi, beklenenin aksine Beşiktaş’ın kontrolünde ilerledi. Fenerbahçe, hücum hattındaki yıldızlara rağmen, orta sahada gereken baskıyı kuramadı ve oyunu rakiplerine bıraktı. Bu tutuk başlangıcın bedeli, 33. dakikada geldi. Beşiktaş’ın Çek yıldızı Antonín Černy, savunmanın arasına sızdığı pozisyonda topu ağlarla buluşturdu. Bu gol, siyah-beyazlı ekibin organizasyonunun ve Fenerbahçe savunmasındaki açığın bir ürünüydü.

Golün şokuyla silkelenen sarı-lacivertliler, maça tutundular. Rakip yarı sahada daha fazla zaman geçirmeye başladılar ve baskılarının meyvesini ilk yarının bitimine dakikalar kala aldılar. 43. dakikada kazanılan bir penaltı vuruşunda topun başına geçen Marco Asensio, soğukkanlılığını konuşturarak skoru 1-1’e taşıdı. Soyunma odasına eşitlikle girmek, Fenerbahçe için bir nefes alma fırsatıydı.

Ancak dinlenme arasından sonra sahneye çıkan ikinci yarı, taraftarları hayal kırıklığına uğratacak bir görüntü sergiledi. Oyun sık sık kesintilere uğradı, akıcılığını kaybetti. İki teknik direktör de taktik değişiklikleriyle oyuna müdahale etse de, net pozisyonlar bir türlü gelmedi. Fenerbahçe’nin yıldızlarla dolu hattı, Beşiktaş’ın organize savunmasını yarmakta zorlandı. Beşiktaş ise kontrollü oyununu sürdürerek, özellikle kontra-ataklarla tehlikeli olmaya çalıştı.

Maç, beraberlikle bitecek gibi görünürken, futbolun ne kadar acımasız ve sürprizlere açık bir oyun olduğunu bir kez daha hatırlatan bir final anı yaşandı. 90+1. dakikada, yani uzatma bölümünde, ilk golün de mimarı olan Antonín Černy bir kez daha perdesini açtı. Gelen bir pozisyonda topu filelere yollayan Černy, Beşiktaş taraftarlarını sevince boğarken, Chobani Stadı’nda derin bir sessizliğe neden oldu. Bu gol, Fenerbahçe için bir mağlubiyetin ötesinde, kupaya vurulan ağır bir darbeydi.

Skor tabelasındaki 2-1’lik sonuçtan daha çok konuşulacak, daha derin bir hikaye ise maçın bitiş düdüğüyle birlikte ortaya çıktı. Kerem Aktürkoğlu, bu maçta ilk 11’de başlamış ve 90. dakikaya kadar sahada kalmıştı. Yerini genç yetenek Alaettin Ekici’ye bıraktıktan sadece dakikalar sonra, takımının yediği golden ve nihai mağlubiyetten sonra, yedek kulübesinde tek başına otururken görüntülendi.

Bu görüntü, bir fotoğraf karesinden çok daha fazlasını anlatıyordu. Boynu bükük, bakışları boşlukta, derin bir üzüntü ve belki de hayal kırıklığı içindeki Kerem, sadece bir maçın kaybedilişine değil, üzerindeki muazzam baskıya ve yüksek beklentilere verdiği içsel bir tepkiyi yansıtıyor gibiydi. Sezon başında Portekiz devi Benfica’dan tam 22.5 milyon Euro gibi rekor bir bonservis bedeli ödenerek Fenerbahçe’ye transfer edilen milli futbolcu, sarı-lacivertli formayla çıktığı 19 resmi maçta 5 gol 3 asistlik bir performans sergilemişti. Ancak bu istatistikler, özellikle böylesi kritik bir derbide alınan mağlubiyetin yarattığı duygusal yükün yanında sönük kalıyordu.

Bu maç, Fenerbahçe için sadece bir puan kaybı ya da kupada zorlu bir başlangıç değil, aynı zamanda derinlemesine bir öz eleştiri fırsatı oldu. Yüksek bütçeli transferlerle kurulan kadronun, kritik anlarda nasıl bir sinerji ve direnç göstermesi gerektiği sorusunu bir kez daha gündeme getirdi. Beşiktaş ise, takım disiplini, savunma organizasyonu ve son dakika azmiyle önemli bir psikolojik galibiyet aldı.

Gece, Beşiktaş’ın zafer sevinci ve Černy’nin iki gollü performansıyla anılacak olsa da, Kerem Aktürkoğlu’nun o yalnız anı, sporun insani boyutunu, başarı baskısının yarattığı görünmez yükü ve bir futbolcunun iç dünyasında kopabilen fırtınaları tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Ziraat Türkiye Kupası’nın yolculuğu daha yeni başlıyor, ancak bu derbi, her iki takım ve özellikle de Fenerbahçe için uzun süre üzerinde düşünülecek bir ders niteliğinde.

Not: Bu makale, verilen haber bülteninden yola çıkılarak detaylandırılmış, zenginleştirilmiş ve analiz edilmiştir. Okuyucuya daha kapsamlı bir perspektif sunmak amacıyla spor psikolojisi, maç analizi ve oyuncu odaklı yaklaşımlar eklenmiştir. Telif haklarına saygı gösterilerek özgün bir anlatım oluşturulmuştur.


İlgili Haberler

Livakovic, İspanya’yı birbirine kattı! Oynamak istemiyor

haberci

Galatasaray’da beIN Sports protestosu

haberci

Tedesco, derbide gol silahını belirledi!

haberci
Yükleniyor....

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası
gazete haberleri