Kediler erkeklere daha çok ‘bağrıyor’ Nedeni oldukça ilginç





Kedilerin Gizli Dili: Bilim, Evcil Dostlarımızın İnsanlarla Nasıl Akıllıca Konuştuğunu Açıklıyor

Kapıdan içeri adımınızı attığınızda, tüylü dostunuz size adeta bir senfoni çalıyor ama evdeki diğer bireylere karşı neredeyse sessiz kalıyorsa, bunun basit bir rastlantı olmadığını artık biliyoruz. Bu, milyonlarca yıllık evrimin ve keskin bir zekanın ürünü olan, kurgulanmış bir iletişim stratejisinin ta kendisi.

Ankara Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yürütülen ve uluslararası bilim dergisi Ethology’de yayımlanan çığır açıcı bir araştırma, kedigillerin insanlarla olan sosyal etkileşimlerinde sandığımızdan çok daha sofistike ve uyum sağlayıcı bir dil kullandığını ortaya koydu. 2022 ile 2024 yılları arasında gerçekleştirilen bu kapsamlı çalışma, kedilerin miyavlama sıklığı ve hacmini, karşısındaki insanın cinsiyetine ve onun “sözsüz ipuçlarını anlama kapasitesine” göre bilinçli bir şekilde ayarladığını kanıtladı.

4.3
Erkek sahiplerin ilk 100 saniyede duyduğu ortalama ses (miyavlama, mırıltı)

1.8
Kadın sahiplerin aynı sürede duyduğu ortalama ses

Araştırmanın baş yazarı Yasemin Salgırlı Demirbaş liderliğindeki ekip, bu çarpıcı farkın ardında yatan nedeni, kedilerin insan davranışlarını olağanüstü bir gözlemle değerlendirmesine bağlıyor. Tez şu: Kediler, genellikle erkeklerin beden dilini okumakta veya kuyruk sallama, bacaklara sürtünme, esneme gibi görsel sinyalleri algılamakta daha az duyarlı olduğunu çok çabuk fark ediyor. Bu ince ipuçlarının “ıskalandığını” anlayan kediler, mesajlarının iletilmesini ve duyulduklarından emin olmayı garanti altına almak için iletişim kanalını değiştiriyor. Yani, görsel sinyaller işe yaramadığında, “seslerini yükseltiyor” ve daha ısrarcı, daha sık vokalizasyonlara başvuruyorlar.

Önemli Bulgu: Bu yoğun sesli selamlamalar, yaygın kanının aksine yalnızca “mama beklentisi” ile açıklanamıyor. ZME Science’ın da aktardığı üzere, çalışma yiyecek beklentisi ile sosyal selamlaşmanın istatistiksel olarak birbirinden bağımsız olduğunu gösterdi. Bu demek oluyor ki kediler, yalnızca karnı acıktığı için değil, gerçek ve samimi bir sosyal bağ kurma, ilgi görme ve etkileşim başlatma arzusuyla da miyavlıyor. Miyavlamak, onlar için sadece bir talep aracı değil, aynı zamanda bir “merhaba” ve “seni özledim” ifadesi.

Araştırmanın metodolojisi de sonuçları kadar dikkat çekici. Çalışmada, kedi sahiplerinin göğüs bölgesine takılan küçük, objektif kameralar (göğüs kameraları) kullanıldı. Bu yenilikçi yaklaşım, sahiplerin “kedim her zaman böyle yapar” şeklindeki öznel ve hafızaya dayalı yorumlarının önüne geçerek, karşılaşmanın ilk ve en kritik 5 dakikasındaki doğal davranışları saniye saniye kaydetmeyi ve analiz etmeyi mümkün kıldı. Toplamda 22 farklı davranış türü (sürtünme, kuyruğu dikleştirme, göz kırpma, oyun davranışı vb.) incelendi ve bu davranışlar arasında yalnızca ses çıkarma eyleminde cinsiyetler arası istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edildi.

Çalışmanın bir diğer ilginç boyutu ise kültürel bağlam. Tüm katılımcıların Türkiye’de yaşadığı bu araştırmada, uzmanlar geleneksel cinsiyet rollerinin ve toplumsal normların da kedilerin bu uyum sağlayıcı davranışında bir faktör olabileceğini düşünüyor. Türkiye’deki sosyal yapı içinde, erkeklerin hayvanlarla kurduğu etkileşim tarzı (belki daha az fiziksel temas, daha az “bebek dili” kullanımı) ile kadınlarınki arasında farklar olabilir. Kedilerin de bu sosyal dinamiklere son derece hızlı adapte olarak, her bir bireyle en etkili iletişim yolunu bulduğu öne sürülüyor. Bu durum, kedilerin yalnızca bireysel insanları değil, içinde bulundukları kültürel ortamı da “okuyabildiğine” dair ipuçları veriyor.

Sonuç olarak, bu araştırma bize şunu net bir şekilde gösteriyor: Kediler, sessiz ve bağımsız canlılar olmanın çok ötesinde, son derece sosyal, gözlemci ve stratejik iletişimciler. Evlerimizde yaşayan bu küçük dostlarımız, her birimizin kişisel özelliklerini analiz ediyor ve bizimle bağ kurmak için kişiselleştirilmiş bir dil geliştiriyor. Bir dahaki sefere kediniz size kapıda coşkulu bir konser verdiğinde, bunun sadece karnının acıktığı için değil, sizinle kurduğu özel ve akıllıca tasarlanmış bir diyaloğun parçası olduğunu bilin.

Haber kaynağı: Ethology dergisinde yayımlanan bilimsel araştırma ve ZME Science’ın analizleri. Çalışma, Ankara Üniversitesi’nden Yasemin Salgırlı Demirbaş liderliğindeki ekip tarafından yürütülmüştür.

www.sozcu.com.tr internet sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Mega Ajans ve Rek. Tic. A.Ş’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.


İlgili Haberler

Gıdıyı yok eden egzersiz: Evde yapılıyor, sadece dakikalar sürüyor

haberci

Gören kolye sanıyor fakat hepsi 3 gün sonra birer canlıya dönüşüyor

haberci

Mevduat sahiplerinin sık yaptığı bir yanlış getirileri sessizce eritiyor

haberci
Yükleniyor....

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası
gazete haberleri