Ekonomi

İflas kararları 11 ayda yüzde 100 arttı






Ekonomik Sıkışma Büyüyor: İflas ve Konkordato Dalgası Rekor Seviyede

Ekonomik Sıkışma Büyüyor: İflas ve Konkordato Dalgası Rekor Seviyede

Ekonomideki sert rüzgarlar, iş dünyasında derin yaralar açmaya devam ediyor. Enflasyonla mücadele kapsamında devreye alınan sıkı para politikaları ve yüksek faiz ortamı, şirketlerin hayati derecede ihtiyaç duyduğu finansmana erişim kanallarını ciddi şekilde tıkarken, bu durumun yıkıcı sonuçları mahkeme kayıtlarına yansıyor. İflas ve konkordato başvurularında yaşanan patlama, ekonominin reel sektör ayağında bir fırtınanın estiğini gözler önüne seriyor.

Çarpıcı Artış Rakamlarla Sabit: Geçici ve Kesin Mühletler Fırladı

Konkordatotakip.com sitesinin Basın İlan Kurumu verilerinden derlediği en güncel bilgiler, durumun vahametini net bir şekilde ortaya koyuyor. 2025 yılının ilk on bir ayında (Ocak-Kasım dönemi), mahkemeler tarafından 2 bin 535 dosya için geçici mühlet kararı verildi. Bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yüzde 169’luk şok edici bir artışa işaret ediyor. Şirketlerin borçlarını yeniden yapılandırmak için başvurduğu bu yol, adeta bir can simidine dönüşmüş durumda.

Geçici mühlet sonrasında verilen kesin mühlet kararlarında da benzer bir tablo göze çarpıyor. 2025’in ilk on bir ayında kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı, yüzde 120’lik bir artışla 1.506’ya yükseldi. Bu veriler, sadece başvuruların değil, sürecin tamamlanarak şirketlerin resmi olarak borç erteleme ve yeniden yapılandırma sürecine girdiğinin de göstergesi.

İflas Kararları İki Katına Çıktı: Nihai Çözüm Artıyor

Konkordato sürecini aşamayan veya doğrudan bu yola başvuran şirketler için son nokta olan iflas kararlarındaki artış da dikkatlerden kaçmıyor. 2025 yılının ilk on bir ayında mahkemelerden çıkan iflas kararı sayısı yüzde 100 artışla 217’ye dayandı. Bu rakam, her on bir günde ortalama bir şirketin iflas ettiği anlamına geliyor ve ekonomideki tahribatın boyutunu anlamak açısından kritik bir gösterge.

Kasım Ayı Fotoğrafı: Kriz Derinleşerek Sürüyor

Sadece 2025 Kasım ayının verilerine bakmak bile mevcut eğilimin devam ettiğini gösteriyor. Tek bir ayda mahkemeler, 209 yeni dosya için geçici mühlet, 155 dosya için kesin mühlet kararı verirken, 21 şirket hakkında da iflas kararı açıklandı. Bu aylık veriler, yıl genelindeki yükseliş trendinin son dönemde de keskin bir şekilde sürdüğünün kanıtı niteliğinde.

Hangi Sektörler Daha Fazla Etkileniyor? Tekstil ve İnşaat Önde

Ekonomik dalganın en çok vurduğu sektörler ise istatistiklere net olarak yansıyor. 2025’in ilk on ayı itibarıyla, tekstil sektörü 170 geçici mühlet kararı ile açık ara zirvede yer alıyor. Küresel talep daralması, yüksek hammadde maliyetleri ve iç pazardaki durgunluğun ağır baskısı altındaki tekstil, kırılgan yapısı nedeniyle finansal şoklardan en hızlı etkilenen alan olarak öne çıkıyor.

Tekstili, 115 geçici mühlet kararı ile inşaat sektörü takip ediyor. Yüksek faiz oranlarının konut kredilerini ve yatırım projelerini durma noktasına getirmesi, inşaat sektörünü derin bir darboğaza sokmuş durumda. Projelerini tamamlayamayan veya satamayan firmalar, borç yükü altında konkordato koridorlarına yönelmek zorunda kalıyor.

Geçici mühlet sıralamasında üçüncü sırada ise 78 karar ile metal ürün imalatı sektörü bulunuyor. Sanayinin temel taşlarından biri olan bu sektör, hem inşaat ve dayanıklı tüketim mallarındaki yavaşlamadan hem de enerji maliyetlerindeki yüksek seyirden olumsuz etkilenerek zor günler geçiriyor.

Genişleyen Etki: Tedarik Zincirleri ve İstihdam Riski

Uzmanlar, bu yüksek sayıdaki iflas ve konkordato vakalarının etkisinin sadece ilgili şirketlerle sınırlı kalmayacağı konusunda uyarıyor. Büyük ölçekli bir şirketin konkordatoya başvurması veya iflas etmesi, onunla çalışan onlanca küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi de doğrudan riske atıyor. Bu durum, zincirleme bir iflas dalgası ve istihdam kaybı tehlikesini beraberinde getiriyor. Özellikle tekstil ve inşaat gibi yoğun emek kullanan sektörlerdeki sıkıntılar, işsizlik oranlarına yansıyabilir.

Sonuç olarak, enflasyonla mücadele adına alınan makroekonomik tedbirlerin, mikro düzeyde şirketler üzerinde yarattığı baskı giderek artıyor. Finansman maliyetlerindeki rekor seviyeler, iç talepteki durgunluk ve dış pazarlardaki belirsizliklerle birleşince, iş dünyası için hayatta kalma mücadelesi giderek zorlaşıyor. Önümüzdeki dönemde, politika yapıcıların enflasyon hedefi ile reel sektörün canlılığını dengeleyecek adımlar atıp atamayacağı, bu kırılgan tablonun nasıl evrileceğini belirleyecek en önemli faktör olarak görülüyor.


İlgili Haberler

Türkiye’de 23 banka engelli bireylere bankacılık hizmeti veriyor

haberci

Asgari ücret pazarlığı başlıyor: Masada 2 rakam var!

haberci

Spot piyasada doğalgaz fiyatları -30 Kasım 2025

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası