Dünya

Hindistan’daki hava kirliliği 200 binden fazla vakaya neden oldu






Yeni Delhi’nin Soluk Alamayan Kışları: Bir Halk Sağlığı Krizi


Yeni Delhi’nin Soluk Alamayan Kışları: Bir Halk Sağlığı Krizi

Dünyanın en kirli başkentlerinden biri olan şehir, her yıl tekrarlanan toksik bir sis tabakasının altında yaşam mücadelesi veriyor. Bu sadece bir çevre sorunu değil, derinleşen bir insani ve sağlık felaketi.

Hindistan’ın kalbi Yeni Delhi, her yıl sonbaharın sonlarına doğru tanıdık ama bir o kadar da ürkütücü bir görüntüye bürünüyor. Gökyüzü, güneş ışığını bile bloke eden, boğucu, grimsi-kahverengi bir duman tabakasıyla kaplanıyor. Sokaklar hayalet şehirleri andırıyor, insanlar işe giderken maske takmak zorunda kalıyor ve doktorlar solunum kliniklerinde artan hasta sayısıyla başa çıkmaya çalışıyor. Bu, sıradan bir sis değil; endüstriyel, tarımsal ve kentsel faaliyetlerin bir araya gelerek yarattığı, zehirli bir partikül kokteyli.

Bu kirliliğin kaynakları karmaşık ve birbiriyle iç içe geçmiş durumda. Kış aylarında artan ısınma gereksinimi, özellikle çevre bölgelerde düşük kaliteli kömür ve diğer yakıtların kullanımını tetikliyor. Şehrin etrafını saran ve sayıları binleri bulan küçük ve büyük ölçekli fabrikalar, sıklıkla çevre düzenlemelerini bypass ederek atmosfere ağır metaller ve diğer kirleticileri salıyor. Buna, dünyanın en yoğun trafiklerinden birine sahip olan şehirde, milyonlarca aracın egzozundan çıkan emisyonlar ekleniyor. Ayrıca, komşu eyaletlerdeki çiftçilerin hasat sonrası anız yakma geleneği, rüzgarlarla taşınan devasa bir duman bulutunu doğrudan başkentin üzerine taşıyor. Meteorolojik koşullar, özellikle düşük rüzgar hızı ve sıcaklık inversiyonu, bu kirleticileri bir kapak gibi şehrin üzerinde hapsediyor.

Hindistan Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalar, durumun vahametini resmi verilerle ortaya koyuyor. Bakanlık, hava kirliliğinin solunum yolu rahatsızlıklarının en önemli tetikleyicilerinden biri olduğunu defalarca vurguladı. Son üç yılda yalnızca başkentte, hava kirliliğiyle doğrudan bağlantılı olduğu düşünülen astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), bronşit ve akciğer enfeksiyonları nedeniyle 30 binden fazla kişi acil servislere başvurarak hastaneye kaldırıldı. Bu rakam, buzdağının yalnızca görünen kısmı. Hafif semptomlarla evde mücadele eden, özel kliniklere giden veya henüz teşhis konulmamış milyonlarca insanı yansıtmıyor.

Ancak krizin boyutları, başkentin sınırlarını aşıyor. The Lancet Planetary Health dergisinin geçen yıl yayımladığı, bilim dünyasında yankı uyandıran kapsamlı araştırma, tabloyu tüm ülke ölçeğinde ve çok daha ürkütücü bir şekilde ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, Hindistan’da 2009 ile 2019 yılları arasındaki on yıllık dönemde, yaklaşık 3.8 milyon ölüm hava kirliliği ile bağlantılıydı. Bu ölümlerin büyük çoğunluğuna, insan saçının 30’da biri kalınlığındaki PM2.5 partikülleri neden oldu. Bu mikroskobik parçacıklar, ciğerlerin en derin noktalarına kadar nüfuz ederek kalp krizi, felç, akciğer kanseri ve diğer ölümcül hastalık risklerini katlanarak artırıyor. Bu rakam, hava kirliliğinin Hindistan’da en büyük çevresel sağlık tehdidi olduğunu ve her gün binlerce insanın sessizce bu kirli havayı soluyarak yaşam yıllarını kaybettiğini gözler önüne seriyor.

Yeni Delhi sakinleri için kış, artık soğuk havalardan çok, nefes darlığı, göz yanması ve sürekli bir öksürükle mücadele etmek anlamına geliyor. Okullar kapanıyor, inşaat faaliyetleri durduruluyor, araç kullanımına kısıtlamalar getiriliyor. Ancak bu acil önlemler, köklü ve sistematik çözümlerin yerini tutmuyor. Uzmanlar, temiz enerjiye geçişin hızlandırılması, toplu taşımanın elektrikli araçlarla dönüştürülmesi, endüstriyel emisyonların sıkı denetimi ve tarımda sürdürülebilir uygulamaların teşviki gibi uzun vadeli stratejilerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde, Yeni Delhi’nin ve Hindistan’ın birçok şehrinin üzerini her yıl kaplayan toksik sis, yalnızca bir mevsimsel fenomen olmaktan çıkıp, nesilleri etkileyecek kalıcı bir demografik ve sosyolojik yara haline gelecek.

Kaynak: Hindistan Sağlık Bakanlığı açıklamaları, The Lancet Planetary Health dergisi (2022), çeşitli çevre ve hava kalitesi izleme raporları.


İlgili Haberler

Almanya artan İHA tehditlerine karşı özel polis birimi kurdu

haberci

Ünlüler evcil hayvanlarını klonlatıyor, uzmanlar uyarıyor

haberci

Trump, toplantıda gözlerini açık tutamadı

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası