Sağlık

Herkes zatürre aşısı yaptırmalı mı?






Zatürre: Gizli Tehdit ve Korunmanın Anahtarı Aşı Farkındalığı

Zatürre: Gizli Tehdit ve Korunmanın Anahtarı Aşı Farkındalığı

Akciğer dokusunun iltihaplanması olarak tanımlanan zatürre (pnömoni), dünya genelinde her yıl milyonlarca insanı etkileyen ve özellikle hassas gruplarda hayati tehlike yaratan ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Uzmanlar, bu hastalığa karşı en etkili kalkanın aşı olduğunun altını çizerken, koruyuculuğun maksimum düzeyde olabilmesi için doğru zamanda, doğru kişilere uygulanmasının ve toplumsal farkındalığın kritik önem taşıdığını vurguluyor.

Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Doç. Dr. Ezgi Demirdöğen, konuya ilişkin kafa karışıklıklarını gideren açıklamalarda bulunarak, risk gruplarının ve aşı stratejilerinin net bir şekilde anlaşılması gerektiğini belirtiyor.

Küresel Bir Sağlık Yükü: Zatürrenin Soğuk Rakamları

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 verileri, zatürrenin de içinde bulunduğu alt solunum yolu enfeksiyonlarının, tüm dünyada en sık görülen beşinci ölüm nedeni olduğunu ortaya koyuyor. Bu hastalık, her yaştan bireyi etkileyebilse de, bazı gruplar çok daha savunmasız durumda. 5 yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü yetişkinler, kronik hastalığı (akciğer, kalp, böbrek, diyabet) olan bireyler başlıca risk gruplarını oluşturuyor. Bunlara ek olarak, yetersiz beslenme, hijyen koşullarının kötülüğü, sağlık hizmetlerine erişimde güçlük çeken düşük gelirli gruplar ve göçmenler de zatürre gelişimi açısından yüksek risk altında bulunuyor.

Korunma Basit Ama Hayati Önlemlerle Mümkün

Doç. Dr. Demirdöğen, zatürrenin ortaya çıkışını engellemenin ve yayılmasını sınırlamanın aslında bir dizi basit ama etkili önlemle mümkün olduğunu ifade ediyor. Aşılamanın yaygınlaştırılması bu önlemlerin başında geliyor. Bunun yanı sıra, riskli grupların korunması, bağışıklık sisteminin dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı ile güçlü tutulması, kişisel hijyen kurallarına uyulması ve yaşanılan ortamların düzenli olarak havalandırılması hastalığın kontrol altına alınmasında kilit rol oynuyor. Bu tedbirler sayesinde, zatürreye bağlı ölüm oranları ve iş gücü kayıpları önemli ölçüde azaltılabiliyor.

Türk Toraks Derneği olarak, özellikle yüksek risk taşıyan grupların zatürre aşısı yaptırmasını önerdiklerini belirten Demirdöğen, “Ancak, 65 yaş altında ve herhangi bir kronik hastalığı bulunmayan sağlıklı bireylerin rutin zatürre aşısı olmasına gerek görülmemektedir. Çocuklarda da, erişkinlerde olduğu gibi, altta yatan ek bir risk faktörü yoksa, rutin aşı takvimi dışında ek bir zatürre aşısı tekrarı önerilmez” diye ekliyor.

İklim Değişikliği ve Hava Kirliliği: Zatürre İçin Tetikleyici Faktörler

Günümüzün en büyük küresel sorunlarından biri olan iklim değişikliği, solunum yolu hastalıklarının seyrini doğrudan etkiliyor. İklim değişikliğinin, solunum yolu enfeksiyonlarının yükünü ve gelecekte olası yeni salgın risklerini artırmaya devam ettiğine dikkat çeken uzmanlar, zatürrenin bu bağlamda önemini koruduğunu vurguluyor.

Özellikle, aşılama oranlarının düşük, yetersiz beslenmenin yaygın olduğu bölgelerde ve yemek pişirme ile ısınma için odun, kömür gibi kirletici yakıtların kullanıldığı evlerde yaşayan çocuklar, zatürreye karşı son derece savunmasız kalıyor. Benzer şekilde, dış ortam hava kirliliğine maruz kalan yaşlılar da yüksek risk grubunda yer alıyor. Yapılan araştırmalar, 65 yaş üstü bireylerde görülen zatürre ölümlerinin neredeyse yarısının, hava kirliliği ve sigara kullanımı gibi çevresel ve davranışsal faktörlere bağlanabileceğini gösteriyor.

Kimler Zatürre Aşısı Olmalı?

Doç. Dr. Demirdöğen, zatürre aşısının mutlaka yaptırılması gereken grupları şöyle sıralıyor:

  • 65 yaş ve üzeri tüm bireyler.
  • Astım, KOAH, bronşektazi gibi kronik akciğer hastalığı olanlar; kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı gibi kronik kalp hastalığı olanlar; kronik böbrek yetmezliği ve diyabet (şeker hastalığı) gibi kronik hastalıkları bulunanlar.
  • Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar (kortizon, kemoterapi ilaçları vb.) kullanmayı gerektiren romatizmal hastalıklar, kanser veya kan hastalıkları (hematolojik hastalıklar) olanlar.
  • Dalağı alınmış (splenektomi) veya dalağı işlev görmeyen kişiler.

Aşı Çeşitleri ve Uygulama Şeması: Karmaşık Değil, Planlı Bir Koruma

Zatürreye karşı iki temel aşı tipi bulunuyor: Konjuge aşı ve polisakkarit aşı. Doğru koruma için bu aşıların belirli bir sıra ve zamanlamayla uygulanması gerekiyor.

Doç. Dr. Demirdöğen, özellikle ileri yaştaki ve kronik hastalığı olan riskli bireylerde önerilen şemayı açıklıyor: “Önce 13 suş (tip) içeren konjuge aşı yapılmalı, bunu takiben 12 ay sonra 23 suş içeren polisakkarit aşı uygulanmalıdır. 13 suşlu konjuge aşı, ömür boyu bir kez yapılır. 23 suşlu polisakkarit aşı ise, eğer kişi 65 yaşın altındaysa 5 yılda bir, 65 yaş ve üzerindeyse bir kez yapılacak şekilde planlanır.”

Son dönemde geliştirilen ve tek başına uygulanabilen 20 suş içeren yeni nesil konjuge aşı da ömür boyu bir kez uygulanmak suretiyle etkili bir koruma sağlayabiliyor. Hangi aşı şemasının kişiye uygun olduğuna ise mutlaka bir hekim karar vermeli.

Pandemi Döneminde Zatürre ve Umut Veren Gelişmeler

Zatürre; bakteri, virüs ve mantar gibi çeşitli mikroorganizmaların neden olabildiği bir enfeksiyon. COVID-19 pandemisinde, virüsün neden olduğu ağır zatürre tabloları, ölümlerin büyük çoğunluğunun arkasındaki ana mekanizmaydı. Pandemi döneminde zatürre, ölüm nedenleri arasında maalesef ikinci sıraya yükseldi.

Ancak umut verici gelişmeler de yaşanıyor. Küresel çapta artan aşılama çalışmaları, sağlık hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi, toplumlardaki hastalık farkındalığının artması, etkili antibiyotik tedavileri ve Dünya Sağlık Örgütü öncülüğündeki kampanyalar sayesinde, zatürreye bağlı ölüm oranlarında yıllar içinde kayda değer bir düşüş sağlandı.

Uzman Görüşü: Sadece Akciğerleri Değil, Kalbi de Tehdit Ediyor

Türk Toraks Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Sekreteri Dr. Sedat Çiçek de konuyla ilgili önemli uyarılarda bulunuyor. Zatürrenin her yaşta görülebilmekle birlikte, özellikle ileri yaştakiler, kronik hastalar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler için en tehlikeli enfeksiyonlardan biri olduğunu vurguluyor.

Dr. Çiçek, hastalığın mekanizmasını şöyle açıklıyor: “Solunum yollarından akciğerlerin derinliklerine inen bakteri veya virüsler, burada şiddetli bir iltihaba yol açar. Bu iltihap, sadece solunum yetmezliğine değil, aynı zamanda kalp kasının iltihaplanması (miyokardit), kalp yetmezliği, çarpıntı gibi ciddi kalp sorunlarına da neden olabilir. Zatürre, bu nedenle sadece bir akciğer enfeksiyonu olarak değil, tüm vücudu, özellikle de kalbi etkileyen sistemik bir tehdit olarak görülmelidir.”

Sonuç olarak, zatürreyle mücadelede en güçlü silahımız olan aşılar, doğru ellerde ve doğru zamanda uygulandığında binlerce hayatı kurtarabilir. Toplumsal farkındalığın artırılması, risk gruplarının belirlenmesi ve koruyucu hekimlik uygulamalarının yaygınlaştırılması, bu gizli ama ölümcül tehdide karşı en akılcı yol olarak öne çıkıyor.


İlgili Haberler

Ani kararlar mı alıyorsunuz? Nedeni belli oldu

haberci

Yemekten sonra bu sorunu yaşayanlar yandı

haberci

Japonların çörek otu araştırması tamamlandı: Faydaları sayılamıyor

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası