Fed’in faiz indirimi sonrası küresel piyasalarda yön arayışı: Gözler şimdi TCMB’nin kritik kararında






Küresel Piyasalarda Kritik Gün: Fed Kararı Sonrası Gözler TCMB’de

Küresel Piyasalarda Kritik Gün: Fed Kararı Sonrası Gözler TCMB’de

Küresel finansal piyasalar, bir yandan ABD Merkez Bankası’nın (Fed) beklenen faiz indirimi kararının ardından yaşanan gelişmeleri sindirmeye çalışırken, diğer yandan teknoloji sektöründen gelen karışık sinyallerle mücadele ediyor. Bu karmaşık küresel manzaranın ortasında, yurt içi yatırımcıların ve ekonomistlerin tüm dikkati, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bugün açıklayacağı para politikası kararlarına kilitlenmiş durumda. Aralık ayı, hem küresel hem de yerel para politikalarında önemli dönüm noktalarına sahne oluyor.

Fed’in Temkinli Adımı: Faiz İndirimi Evet, Ama Sinyaller Karışık

Fed, 2023 yılının son para politikası toplantısında, piyasa beklentileriyle uyumlu şekilde, politika faizini 25 baz puan indirerek %3.50 – %3.75 bandına çekti. Bu hamle, bankanın Aralık ayıyla birlikte başlattığı faiz indirim döngüsünün devamı niteliğinde ve bu yıl içindeki üçüncü gevşeme hareketi olarak kayıtlara geçti. Ancak, kararın arka planı ve geleceğe dair verilen mesajlar, piyasalarda tam bir netlik sağlamaktan uzak kaldı.

Toplantıda alınan karar, 3’e karşı 9 oyla gerçekleşti ve komite içinde görüş ayrılıkları olduğu gözler önüne serildi. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran daha agresif bir 50 baz puanlık indirimden yana oy kullanırken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ve Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid ise faizlerin sabit tutulması gerektiğini düşündükleri için karşı oy kullandılar. Bu bölünmüşlük, politika yapıcılar arasındaki belirsizlik algısını güçlendirdi.

Powell’ın Dikkat Çeken Açıklamaları ve “Dot Plot”taki Sinyaller

Fed Başkanı Jerome Powell‘ın toplantı sonrası yaptığı basın toplantısı, piyasa katılımcıları tarafından kelimesi kelimesine analiz edildi. Powell, enflasyon risklerinin kısa vadede yukarı, istihdam risklerinin ise aşağı yönlü olduğunu vurgulayarak, “Bu zorlu bir durum. İstihdam ve enflasyon hedeflerimiz arasındaki bu gerilimi yönetirken, politika açısından risksiz bir yol yok” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Fed’in önümüzdeki dönemde her iki tarafı da dengelemeye çalışacağı, ancak yolun engebeli olabileceği sinyalini verdi.

Fed’in üyelerin faiz beklentilerini gösteren ünlü “dot plot” grafiği ise analistler tarafından dikkatle incelendi. Grafik, Fed’in 2026 yılı için yalnızca 1 faiz indirimi öngördüğünü ortaya koydu. Ancak, para piyasalarındaki fiyatlamalar, Fed’in bu tahminden daha hızlı hareket edeceğine inanıyor ve 2026 için toplamda 2 indirim bekliyor. Powell’ın temkinli tonunun ardından, piyasalar Ocak toplantısında faizin sabit kalma olasılığını %77 olarak fiyatlıyor.

Fed ayrıca ekonomik projeksiyonlarını da güncelledi. 2024 yılı enflasyon tahmini %2.6’dan %2.4’e indirilirken, aynı dönem için büyüme beklentisi %1.8’den %2.3’e yükseltildi. Bu revizyonlar, Fed’in ekonomik yumuşak iniş (soft landing) senaryosuna olan inancını koruduğunu, ancak enflasyon konusunda henüz tam bir zafer ilan etmek istemediğini gösteriyor.

Trump’tan Powell’a Sert Tepki ve Geleceğe Dair İpuçları

Fed kararlarına her zamanki gibi tepki gösteren eski ve potansiyel gelecek ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’daki bir toplantıda açıklamalarda bulundu. Powell’ı “katı” olmakla eleştiren Trump, yapılan indirimin yetersiz olduğunu iddia ederek, “Oldukça düşük yaptığını söyleyebilirim, en az iki katı olabilirdi” dedi. Daha da dikkat çekici olan, Trump’ın görev süresi Mayıs 2025’te dolacak olan Powell’ın yerine geçebilecek isimlerle görüşmeler yaptığını ima etmesi oldu. Trump, eski Fed üyelerinden Kevin Warsh ile görüşeceğini belirterek, “Faiz oranları konusunda dürüst olacak birini arıyorum… Faiz oranımız dünyanın en düşük oranları olmalı” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, 2025’te Fed başkanlığında bir değişim olasılığını ve politikanın yön değiştirebileceğini gündeme getirdi.

Piyasa Tepkileri: Tahviller Düşüyor, Dolar Zayıflıyor, Teknoloji Hisseleri Baskı Altında

Fed’in kararı ve Powell’ın açıklamaları, varlık sınıfları üzerinde farklı etkiler yarattı. ABD 10 yıllık tahvil faizi 4 baz puan gerileyerek %4.17 seviyesine indi ve düşüş eğilimini bugün de sürdürdü. Dolar endeksi, 98.6 seviyesine inerek 28 Ekim’den bu yana görülen en düşük seviyeyi test etti. Altının ons fiyatı ise karar sonrası yükselişe geçti, ancak bugünkü işlemlerde %0.3’lük bir düzeltmeyle 2,214 dolar civarında hareket ediyor.

Teknoloji tarafında ise durum daha karışık. ABD’li yazılım ve bulut bilişim devi Oracle’ın beklentilerin altında kalan finansal sonuçları, sektör genelinde bir endişe dalgasına neden oldu. Oracle hisseleri, seans sonrası işlemlerde %12’den fazla değer kaybetti. Bu olumsuz hava, Asya piyasalarındaki teknoloji ve yarı iletken hisselerine de sirayet etti. Japonya’dan SoftBank %6.8, Güney Kore’den SK Hynix %2 değer kaybederken, Çin’in önde gelen yarı iletken üreticisi SMIC’in hisseleri de baskı altında kaldı.

Avrupa ve Asya’dan Gelen Diğer Önemli Sinyaller

Avrupa’da, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Euro Bölgesi ekonomisinin ticari gerilimlere karşı dayanıklı olduğunu ve potansiyeline yakın büyüdüğünü belirtti. Lagarde, ECB’nin gelecek hafta büyüme projeksiyonlarını yukarı yönlü revize edebileceği sinyalini verdi. Bugün ise piyasalar, İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey’in yapacağı konuşmaya odaklanmış durumda.

Asya’da ise Uluslararası Para Fonu (IMF)‘nin Çin ekonomisine ilişkin iyimser revizyonu dikkat çekti. IMF, Çin’in 2024 büyüme tahminini %4.8’den %5.0’a, 2025 tahminini ise %4.2’den %4.5’e yükseltti. Ancak, diplomatik cepheden gelen haberler gerginliği artırıyor. Japonya’nın, Fransa’nın 2026’daki G7 Zirvesi’ne Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i davet etme ihtimalinden rahatsız olduğu bildirildi.

Bugünün Odağı: TCMB’nin Tarihi Kararı ve Yerli Veriler

Tüm bu küresel gelişmelerin gölgesinde, Türkiye’deki yatırımcılar için asıl odak noktası, TCMB’nin saat 14:00’te açıklayacağı para politikası kararı. AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu, Merkez Bankası’nın politika faizini 150 baz puan indirerek %38 seviyesine çekeceğini öngörüyor. Bu beklenti, enflasyondaki yavaşlama eğilimi ve TL’nin nispeten istikrarlı seyri üzerine inşa edilmiş durumda.

Bugün ayrıca, Ekim ayı perakende satış verileri ve haftalık para ve banka istatistikleri de takip edilecek. Dolar/TL kuru, bankalararası piyasada 42.61 civarında dengeli bir seyir izliyor. Analistler, BIST 100 endeksinde 11.100 ve 11.000 seviyelerini destek, 11.300 ve 11.400 seviyelerini ise direnç olarak işaret ediyor.

Küresel piyasalar, Fed’in temkinli adımları, teknoloji hisselerindeki dalgalanmalar ve jeopolitik gerilimler arasında yön aramaya devam ederken, TCMB’nin bugün vereceği karar, hem yerel piyasaların kısa vadeli seyrini hem de Türkiye ekonomisinin politika yönelimine dair önemli ipuçları sunacak. Yatırımcılar, sadece faiz oranındaki değişimi değil, aynı zamanda Merkez Bankası’nın geleceğe dönük dilini ve enflasyonla mücadele stratejisine dair mesajları da dikkatle dinleyecek.


İlgili Haberler

ENKA’dan 158,5 milyon dolarlık anlaşma

haberci

ABD’den Güney Kore, İtalya ve Danimarka’ya milyarlarca dolarlık silah satışına onay

haberci

Çin’in ticaret fazlası ilk kez 1 trilyon doları aştı

haberci
Yükleniyor....

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası