Küresel Piyasaların Karışık Haftası: Fed’in İndirimi ve Gelecek Haftanın Kritik Takvimi

Küresel finansal piyasalar, geçtiğimiz haftayı karışık ve dikkatle izlenen bir seyirle tamamladı. Haftanın ana gündemi, beklentiler dahilinde gerçekleşen ABD Merkez Bankası (Fed) faiz indirimi olmasına rağmen, özellikle teknoloji ve yarı iletken sektörlerinden gelen yoğun satış baskısı, genel piyasa ruh halini gölgeledi. Yatırımcıların bakışları şimdiden, önümüzdeki hafta açıklanacak kritik enflasyon ve istihdam verilerine ve Japonya, İngiltere ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası kararlarına çevrilmiş durumda.

Fed’in Üçüncü İndirimi ve İçerideki Anlaşmazlık

Fed, 2024 yılının son para politikası toplantısında, politika faizini 25 baz puan indirerek %3,50 – %3,75 bandına çekti. Bu hamle, bankanın Aralık ayındaki toplantıyla birlikte başlattığı gevşeme döngüsünün devamı niteliğinde ve yıl içindeki üçüncü faiz indirimi oldu. Ancak karar, oy birliğiyle alınmadı. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran daha agresif bir 50 baz puanlık indirimden yana oy kullanırken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ve Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid ise faizlerin sabit tutulması gerektiğini düşündükleri için karşı oy kullandılar.

Fed Başkanı Jerome Powell, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, ekonomik faaliyetin ılımlı bir hızda genişlemeye devam ettiğini ancak istihdam piyasasına yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını vurguladı. Enflasyon beklentilerine ilişkin kısa vadeli göstergelerin, yıl başındaki zirvelerinden gerilediğine dikkat çekti. Fed’in güncellenen ekonomik projeksiyonlarına göre, 2024 yılı enflasyon tahmini %2.9’a, 2025 için ise %2.4’e indirildi. Bu tahminler, Fed’in 2026 yılı için bir faiz indirimi daha öngördüğünün sinyalini veriyor.

Ancak, para piyasaları Fed’den daha “dovish” (gevşek para politikası yanlısı) bir duruş bekliyor. Piyasa katılımcıları, Fed’in 2024 genelinde toplamda iki faiz indirimi yapacağını fiyatlıyor. Powell’ın ihtiyatlı tonunun ardından, bir sonraki Ocak ayı toplantısında faizin sabit tutulma olasılığı ise %76’ya yükseldi.

Teknoloji Hisselerinde Fırtına: Oracle ve Broadcom Şoku

Fed’in faiz indirimi, hisse piyasalarında beklenen olumlu etkiyi yaratamadı. Bunun başlıca nedeni, teknoloji ve yarı iletken sektöründen gelen şirket bilançolarındaki hayal kırıklıkları oldu. Bulut bilişim ve veritabanı devi Oracle, gelirinin beklentilerin altında kalması üzerine Perşembe günü tek seferde %11 değer kaybetti. Şirketin finansal sonuçları, yapay zeka yatırımlarının beklenenden daha yavaş gelire dönüşebileceği endişelerini körükledi.

Benzer bir şok, çip üreticisi Broadcom‘dan geldi. Şirket beklentileri aşan kar ve gelir açıklamasına rağmen, hisseleri Cuma günü %11.5 gibi sert bir düşüş kaydetti. Bu gelişmeler, sektör genelinde bir satış dalgasına yol açtı. Haftanın son işlem gününde, Nvidia %3.3, Amazon %1.8, Meta %1.3, Alphabet ve Microsoft ise yaklaşık %1 değer kaybetti. Haftalık bazda, Nasdaq endeksi %1.62 gerilerken, S&P 500 %0.63 düştü. Sadece Dow Jones endeksi, teknoloji ağırlığının daha düşük olması sayesinde %1.10’luk bir kazançla haftayı tamamlayabildi.

Trump’tan Powell’a Sert Eleştiri ve Altında Rekorlar

Piyasaları meşgul eden bir diğer konu da ABD Başkanı Donald Trump‘ın Fed ve Başkan Powell’a yönelik açıklamaları oldu. Trump, Powell’ı “katı” olmakla suçlayarak, yapılan faiz indiriminin yetersiz olduğunu, “en az iki katı olabileceğini” iddia etti. Görev süresi Mayıs 2025’te dolacak olan Powell’ın yerine kimin geçeceği sorusuna ise Trump, eski Fed üyelerinden Kevin Warsh ile görüşeceğini belirterek yanıt verdi ve “faiz oranları konusunda dürüst olacak birini” aradığını söyledi.

Fed’in gevşeme sinyalleri, değerli maden piyasasında tam tersi bir etki yarattı. Altının ons fiyatı haftalık bazda %2.34 yükselerek 4,300.57 dolara ulaştı. Ancak asıl patlama gümüşte yaşandı. Gümüşün ons fiyatı, Cuma günü 64.66 dolarla rekor kırarak, haftayı %6.2’lik muazzam bir artışla 62 dolar seviyesinden kapattı. Dolar endeksi ise Fed’in faiz indirimi nedeniyle %0.6 değer kaybıyla 98.4 seviyesine geriledi.

Önümüzdeki Haftanın Kritik Takvimi: Tüm Gözler Veriler ve Merkez Bankalarında

Önümüzdeki hafta, küresel piyasalar için son derece yoğun ve belirleyici bir takvim sunuyor:

• ABD Tarafı: Salı günü açıklanacak Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik Oranı ile Perşembe günkü Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) enflasyon verisi, Fed’in gelecek adımlarını şekillendirmede kilit rol oynayacak.
• Avrupa Tarafı: Perşembe günü hem Avrupa Merkez Bankası (ECB) hem de İngiltere Merkez Bankası (BoE) para politikası kararlarını açıklayacak. ECB’nin faizleri sabit tutması, BoE’nin ise 25 baz puanlık bir indirim yapması bekleniyor. Aynı gün Euro Bölgesi ve İngiltere enflasyon verileri de piyasalara yön verecek.
• Asya Tarafı: Haftanın en çok merak edilen kararı, Cuma günü Japonya Merkez Bankası (BoJ)‘ndan gelecek. Süregelen enflasyonist baskılar nedeniyle, BoJ’un yıllardır sürdürdüğü ultra gevşek politikadan çıkıp faiz artırımına gidip gitmeyeceği tüm dünyada merakla bekleniyor.

Yurt İçi Piyasalar: BIST Yükselişte, TCMB’den İndirim

Yurt içinde ise Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, alış ağırlıklı bir haftanın ardından %2.76’lık güçlü bir yükselişle 11,311.31 puandan kapandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 150 baz puan indirerek %38’e çekti. Ayrıca gecelik borç verme ve borçlanma faiz koridorunu da daralttı. Ekonomiden gelen olumlu bir haber ise, cari işlemler hesabının Ekim ayında 457 milyon dolar fazla vermesi ve böylece üst üste dördüncü ayda pozitif seyrini sürdürmesi oldu. Dolar/TL kuru ise haftayı 42.6950 seviyesinde tamamladı.

Özetle, küresel piyasalar merkez bankalarının ihtiyatlı adımları ile şirket kazançlarındaki riskler arasında sıkışmış durumda. Fed’in başlattığı indirim döngüsü, yatırımcılara likidite konusunda güven verse de, özellikle teknoloji sektöründeki büyüme endişeleri ve önümüzdeki hafta açıklanacak yoğun veri takvimi, piyasalardaki tedirginlik ve oynaklığın süreceğinin işaretini veriyor.