Farkında olmadan bacak sallamak, vücudumuza meğer hiç akla gelmeyen bir fayda sağlıyormuş!






Bacak Sallamanın Şaşırtıcı Bilimi: Stresi Azaltıyor, Hafızayı Güçlendiriyor


Ofiste, Sınıfta, Evde: Gizli Süper Gücünüz “Bacak Sallamak” Olabilir

Toplumda genellikle dikkat dağınıklığı ya da huzursuzluk göstergesi olarak yanlış anlaşılan bu sıradan hareket, bilimsel bulgulara göre zihinsel kapasitenizi yükselten ve stresle başa çıkmanıza destek olan doğal bir düzenleyici.

Yoğun bir toplantının ortasında, sınav öncesi sessiz bir kütüphane köşesinde ya da evde koltukta dinlenirken, farkında olmadan bacağınızı ritmik bir şekilde salladığınız anlar oldu mu? Çoğu zaman bu davranış, çevrenizdekiler tarafından “yerinde duramama” ya da “sinirlilik” işareti olarak yorumlanır ve hatta “Bacak sallamayı bırakır mısın?” gibi nazik uyarılarla karşılaşabilirsiniz. Ancak son yıllarda gerçekleştirilen nörobilim ve psikoloji alanındaki araştırmalar, bu alışkanlığın altında yatan sebeplerin sanıldığı gibi olumsuz olmadığını, aksine vücudun son derece akıllıca işleyen bir self-regülasyon ve optimizasyon mekanizması olduğunu ortaya koyuyor.

Üniversitelerde yapılan dikkat çekici bir araştırma, bacak sallama gibi “huzursuzluk” göstergesi sayılan hareketlerin, bilişsel performans testlerinde kayda değer bir iyileşme sağladığını ispatladı. Kontrollü deneylerde, bu ritmik motor faaliyetin özellikle hafıza gerektiren görevlerde başarıyı artırdığı gözlemlendi. Bu bulgular, vücudun gereksiz görünen küçük hareketlerinin, aslında beyin fonksiyonlarına kritik bir destek sunduğunu gösteriyor.

Peki, bu nasıl mümkün oluyor? Uzmanlar, bu durumun temelinde stres ve odaklanma döngüsünün yattığını vurguluyor. Modern yaşamın dayattığı uzun süreli hareketsizlik ve zihinsel yorgunluk, vücutta stres hormonu olarak bilinen kortizol seviyelerini yükseltiyor. Yüksek kortizol düzeyleri ise öğrenme yeteneğini, hafızayı ve berrak düşünmeyi olumsuz etkiliyor. İşte tam bu noktada, bacak sallama gibi istemsiz hareketler devreye giriyor. Bu ritmik davranış, sinir sisteminde adeta bir “yeniden başlatma” etkisi yaratarak kortizol salınımını dengeliyor ve zihnin daha net, daha odaklı bir hale gelmesine olanak tanıyor.

Nörologlar ve davranış bilimciler, bacak ya da ayak sallamayı, vücudun birikmiş gerginliği ve fazla enerjiyi dışarı atmak için geliştirdiği doğal ve içgüdüsel bir tepki olarak tanımlıyor. Stres altında ya da baskı hisseden bir beden, bu hareketlerle otonom sinir sistemini (sempatik ve parasempatik dengeyi) düzenlemeye çalışıyor. Ancak dikkat çekici bir nokta var: Bu hareketler her zaman kaygı ya da gerginlikten kaynaklanmıyor. Bazen beyin, monoton bir görevle uğraşırken ya da yeterli uyaran almadığında, dikkati diri tutmak ve uyanıklık seviyesini korumak için vücudu harekete geçiriyor. Kısacası, bacak sallamak, beynin “Hâlâ buradayım ve tetikteyim” mesajını iletme biçimi olabiliyor.

Konunun bir diğer önemli boyutu ise modern insanın hareketsiz yaşam biçimi. Uzmanlar, özellikle ofis çalışanları ya da gününün büyük bölümünü oturarak geçiren bireylerde, bacak sallamanın temel bir enerji boşaltma ve dengeleme yöntemi haline geldiğini vurguluyor. Vücut, evrimsel olarak gün içinde belirli bir fiziksel aktiviteye ihtiyaç duyacak şekilde programlanmış. Ancak masa başında geçirilen sekiz-on saatlik sürelerde bu enerji harcanamıyor. Zihin yoğun işlerle meşgul olsa da, fiziksel beden bu hareketsizliğe isyan ediyor. İşte bu noktada, kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkan bacak hareketleri, kullanılmayan enerjinin “Bir çıkış yolu bulmalıyım” sinyali olarak kendini gösteriyor.

Uzmanlardan kritik bir uyarı geliyor: Sosyal çevreden gelen tepkiler nedeniyle bu doğal fiziksel dürtüyü bilinçli olarak bastırmaya çalışmak, kişide daha yoğun bir huzursuzluk, gerginlik ve odaklanma sorunu yaratabiliyor. Vücudun ihtiyaç duyduğu bu mikro hareketler engellendiğinde, stres seviyeleri azalmak yerine artış gösterebiliyor.

Peki, bu durumla nasıl daha sağlıklı bir şekilde başa çıkılabilir? Uzmanlar, sorunun köküne inen çözümler öneriyor. Eğer bacak sallama ihtiyacı sık ve yoğun bir şekilde hissediliyorsa, bu, vücudun daha düzenli bir fiziksel aktiviteye ihtiyaç duyduğunun bir göstergesi olabilir. Gün içinde kısa yürüyüş molaları vermek, asansör yerine merdiven kullanmak, ofiste ayakta çalışma süreleri oluşturmak ya da hafif esneme hareketleri yapmak, biriken enerjiyi sağlıklı bir şekilde boşaltarak bu istemsiz davranışların sıklığını azaltabilir. Böylece hem fiziksel denge sağlanır hem de zihinsel performans desteklenir.

Sonuç olarak, bir sonraki sefere bacaklarınız farkında olmadan hareket etmeye başladığında, bunu bir kusur ya da düzensizlik olarak görmek yerine, vücudunuzun olağanüstü bir iç denge mekanizması olarak değerlendirebilirsiniz. Bilim, bu küçük hareketlerin stresle mücadelede ve hafızayı güçlendirmede oynadığı olumlu rolü aydınlatıyor. Elbette, toplu ortamlarda aşırıya kaçarak rahatsızlık yaratmadığı sürece, bu doğal dürtüye biraz alan tanımak, kişisel verimliliğinize yapacağınız küçük ama değerli bir katkı olabilir.

* Bu makale, www.sozcu.com.tr internet sitesinde yayınlanan bir haberdeki bilimsel bulgular genişletilerek ve detaylandırılarak hazırlanmıştır. Yazıda aktarılan araştırma sonuçları, ilgili üniversite çalışmalarına dayanmaktadır. Haber içeriğinin tüm telif hakları Mega Ajans ve Rek. Tic. A.Ş’ye aittir.


İlgili Haberler

Ani kararlar mı alıyorsunuz? Nedeni belli oldu

haberci

Uzman isimden gıda zehirlenmeleri için korkutan açıklama: ‘Buzdağının görünmeyen yüzü…’

haberci

Her gün yiyoruz meğer sağlığa zararlıymış

haberci
Yükleniyor....

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası
gazete haberleri