Fed’in Gölgesinde Çalkalanan Piyasalar: Faiz İndirimi Umutları ve Jeopolitik Rüzgarlar Emtia Fiyatlarını Biçimlendiriyor

Küresel finans piyasaları, geçtiğimiz haftayı Federal Rezerv’in (Fed) Aralık ayındaki toplantısında faiz indirimine yöneleceğine dair artan beklentilerin güçlü etkisi altında kapattı. Bu beklentiler, para birimlerinden emtia fiyatlarına uzanan geniş bir varlık yelpazesinde yön belirleyici olurken, dolar endeksindeki düşüş emtia piyasalarına ek bir destek sağladı. Piyasaların radarında yalnızca ekonomik göstergeler değil, aynı zamanda Beyaz Saray’dan sızan olası atama haberleri ve dünyanın dört bir yanından yankılanan diplomatik diyalog sinyalleri de yer aldı.

Para Piyasalarında Fed Merkezli Beklenti Kasırgası

Fed yetkililerinin açıklamaları, piyasalarda hâlihazırda mevcut olan gevşeme beklentilerini daha da pekiştirdi. Buna ek olarak, Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett’in Fed Başkanlığı için öne çıkan bir aday olarak gösterilmesi ve faiz politikasında daha “dovish” (yumuşak) bir yaklaşım benimseyeceğine dair spekülasyonlar, piyasa öngörülerine yeni bir derinlik kattı. Tüm bu gelişmelerin ışığında, vadeli işlem piyasalarındaki verilere göre yatırımcılar, Fed’in Aralık toplantısında yaklaşık %85 olasılıkla faiz indirimine gideceğini fiyatlıyor. Bu beklenti, ABD 10 yıllık hazine tahvili faizinin %4.02 seviyesine inmesine ve dolar endeksinin %0.7’lik değer kaybıyla 99.5 seviyesinden kapanmasına yol açtı.

Jeopolitik Diyalog: Risk İştahını Canlandıran İşaretler

Para politikasına yönelik beklentilerin ötesinde, jeopolitik sahnede beliren bazı yumuşama işaretleri de küresel risk iştahını körükledi. ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında gerçekleşen ve “verimli” olarak tanımlanan telefon görüşmesi, iki süper güç arasındaki ticaret gerilimlerinin tırmanmak yerine diyalogla çözülebileceği yönünde umutları yeşertti. Trump’ın Nisan ayında Çin’e yapacağı ziyaret açıklaması, bu olumlu atmosferi daha da güçlendirdi.

Öte yandan, Rusya-Ukrayna savaşına dair barış müzakerelerinde kaydedilen ilerlemeler, küresel belirsizliği hafifleten bir başka unsur oldu. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsviçre’de gerçekleşen temasları “bugüne kadarki en yapıcı görüşme” olarak nitelendirirken, Beyaz Saray, tarafların “anlamlı bir mesafe katettiğini” ve yenilenmiş bir barış planı üzerinde çalıştığını duyurdu. Bu gelişme, enerji fiyatlarında aşağı yönlü bir baskı yaratırken genel piyasa ruh halini olumlu yönde etkiledi.

Değerli Metaller: Gümüş Zirveyi Zorlerken, Altın Dengeli Yükselişini Koruyor

Düşen faiz beklentileri ve zayıflayan dolar, güvenli liman ve enflasyona karşı koruma aracı olarak görülen değerli metaller için ideal bir zemin oluşturdu. Ancak metaller arasındaki performans ayrışmaları gözden kaçmadı.

• Altın: Ons fiyatı, haftayı 4,219 dolardan tamamlayarak son 5 haftanın en yüksek kapanışını yaptı. Haftalık %3.7’lik artışla altın, diğer metallere nazaran daha ölçülü ancak kararlı bir yükseliş trendi sergiledi. Fiyatlar, tüm zamanların zirvesi olan 4,381.55 doların hemen altında seyretti.
• Gümüş: Haftanın parlayan yıldızı oldu. Altına paralel ancak çok daha keskin bir sıçrama yapan gümüş, ons başına 56.9 dolara ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini yeniledi. Haftayı 56.73 dolardan kapatan gümüş, %13.6’lık etkileyici bir haftalık kazanç sağladı. Uzmanlar, gümüşün hem değerli metal hem de endüstriyel metal kimliğinin, ekonomik toparlanma beklentileriyle birleşerek bu çarpıcı yükselişi tetiklediğini vurguluyor.
• Platin ve Paladyum: Endüstriyel ağırlıklı bu iki metal de düşük faiz ortamı ve Çin’deki vadeli kontratların desteğiyle olumlu bir seyir izledi. Platin %10.4, paladyum ise %5.1 değer kazandı.

Baz Metaller: İyimserlik ve Tedbir Arasında İnce Bir Denge

Artan risk iştahı ve zayıf dolar, bakır, alüminyum, çinko ve nikel fiyatlarını destekledi. Ancak Çin ekonomisine ilişkin süregelen kaygılar, yükselişlerin önünde en büyük engel oldu. Çin’de sanayi şirketlerinin kârlarının Ekim ayında yıllık bazda %5.5 azalması, dünyanın en büyük emtia tüketicisindeki talep zayıflığını gözler önüne serdi.

Kurşun ise haftanın kaybedeniydi. Londra Metal Borsası’nda (LME) stokların son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşması, piyasada kalıcı bir arz fazlası algısını güçlendirdi ve fiyatlar üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturdu. Analistler, Singapur’daki yoğun teslimat kuyruklarının gerçek bir talep artışından ziyade finansal arbitraj işlemlerinden kaynaklandığını ve bu stok birikiminin fiyatları baskılamaya devam edebileceğini ifade ediyor.

Haftalık bazda bakır %4.1, alüminyum %2.4, çinko %2.3 ve nikel %1.4 değer kazanırken, kurşun %0.5 değer kaybetti.

Enerji Piyasaları: Çelişen Sinyaller Arasında Denge Arayışı

Petrol fiyatları, zayıf doların destekleyici etkisi ile Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinden gelen ve arz yönündeki yaptırım risklerini azaltan haberlerin yarattığı baskı arasında salındı. Hafta başında barış iyimserliği fiyatları aşağı çekse de somut bir anlaşmaya ulaşılamaması ve Fed’den gelen sinyallerle birlikte petrol, haftayı net bir kazançla tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı %2.1 yükseldi.

Doğal gaz piyasası ise yükseliş trendini kesintisiz sürdürdü. ABD’de beklenen sert soğuk hava dalgasının yerel talebi artırması ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracat beklentilerinin rekor seviyelere yaklaşması, fiyatları destekledi. Doğal gaz, altı haftadır aralıksız yükselişle haftayı %8.4’lük kazançla kapattı.

Tarım Emtiaları: Arz ve Talep Dengesi Sahneyi Ele Alıyor

Tarım ürünlerinde genel piyasa iyimserliği ve zayıf doların etkisi, arz tarafındaki gelişmelerle karşı karşıya geldi. Mısır ve soya fasulyesi değer kazanırken, buğday ve pirinç, arz artışı beklentileri nedeniyle geriledi.

• Buğday: Avrupa Komisyonu’nun AB üretim ve stok tahminlerini yukarı yönlü güncellemesi ve Arjantin’de rekor bir hasat beklentisi, fiyatlar üzerinde baskı yarattı.
• Pirinç: Hindistan öncülüğünde Asya üretici ülkelerde son beş yılın en güçlü muson yağmurlarının bereketli bir hasat müjdesi vermesi, fiyatlarda %3.5’lik bir düşüşe neden oldu.
• Yumuşak Emtialar: Kahve, pamuk ve şeker değer kazanırken, kakao fiyatları %7.6’lık çarpıcı bir artışla öne çıktı.

Uzman Görüşü: Gümüşün Parıltısının Ardındaki Güçler

Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, gelişmeleri AA muhabirine yorumladı. Ergezen, “Fed’in faiz indirimlerinin beklenenden daha agresif olacağı ve gelecek yıl da süreceği yönündeki öngörüler, ekonomilerde toparlanma beklentilerini yükseltiyor; bu da sanayide daha yoğun kullanılan gümüşün öne çıkmasını sağlıyor,” diyerek gümüşteki rekor yükselişin temel dinamiklerini özetledi. Bu değerlendirme, sanayi üretimi ve yeşil enerji teknolojileriyle sıkı bağları olan gümüşün, yalnızca parasal genişlemeden değil, aynı zamanda büyüme beklentilerinden de beslendiğini ortaya koyuyor.

Önümüzdeki haftalarda piyasaların yönü, büyük ölçüde Fed’in resmi açıklamaları, Çin’den gelecek ekonomik göstergeler ve jeopolitik gerilimlerin seyrine bağlı görünüyor. Fed’in gevşeme sinyallerini ne derece somut politikalara çevireceği, tüm varlık sınıfları için belirleyici unsur olmayı sürdürecek.