Dünya

Bolivya’nın yeni hükümeti, İsrail’le “barıştı”






Bolivya ve İsrail: Diplomatik Bir Kopuşun Ardından Tarihi Uzlaşma

Bolivya ve İsrail: Diplomatik Bir Kopuşun Ardından Tarihi Uzlaşma

Washington’un diplomatik koridorlarında, uzun yıllara yayılan bir soğukluğa nokta koyan tarihi bir adım atıldı. Bolivya Dışişleri Bakanı Fernando Aramayo ile İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail’in Washington Büyükelçisi’nin rezidansında gerçekleşen önemli bir görüşmede bir araya geldi. Bu buluşma, yalnızca iki diplomatın değil, on yıllardır inişli çıkışlı seyreden iki ülke arasındaki ilişkilerin de resmi olarak yeni bir sayfa açtığı anlamına geliyordu.

İki bakan, Bolivya-İsrail diplomatik ilişkilerini resmen yeniden tesis eden anlaşmayı imzalayarak, uzun ve tartışmalı bir dönemi geride bıraktı. İmza töreni, bölgesel ve küresel siyasetteki dalgalanmaların uluslararası ilişkilere nasıl yansıdığının çarpıcı bir örneği olarak kayıtlara geçti.

“Kardeş Ülkeler” Arasında Yeni Bir Başlangıç

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, yaptığı açıklamada duygusal ve sembolik ifadelere yer verdi. Saar, “Bugün iki kardeş ülke arasındaki uzun ve gereksiz bir dönemine son verdik” diyerek, ilişkilerin normalleşmesinin önemini vurguladı. Saar’ın açıklamaları, bu yeni dönemin somut adımlarla destekleneceğini de gösterdi. Bakan, diplomatik ilişkilerin tamamen yeniden tesis edileceğini ve yakın bir gelecekte iki başkentte (La Paz ve Tel Aviv) karşılıklı büyükelçilerin atanacağını müjdeledi. Bu adım, ilişkilerin sadece kağıt üzerinde değil, sahada da tam kapasiteyle yeniden başlayacağının en net göstergesi.

Bolivya tarafında ise Dışişleri Bakanı Fernando Aramayo’nun açıklamaları, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik konjonktüre dair ipuçları taşıyordu. Aramayo, Bolivya hükümetinin önündeki zorlukların farkında olduklarını ve bu zorluklarla başa çıkabilmek için “doğru dostlara” ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Bu sözler, Bolivya’nın yalnızca ideolojik değil, aynı zamanda pragmatik ve ekonomik kaygılarla hareket ettiğini ortaya koydu. İsrail ile yeniden kurulan bağların, teknoloji, tarım ve güvenlik gibi alanlarda potansiyel iş birliklerinin kapısını aralayabileceği yorumlarına yol açtı.

Arka Planda: Siyasi Dalgalanmalar ve Keskin Dönüşler

Bu tarihi uzlaşmanın arka planında, Bolivya’nın son yirmi yılına damga vuran keskin siyasi dönüşümler yatıyor. Ülke, 19 Ekim’de tarihinde ilk kez düzenlenen 2. tur seçimlerini kazanan Luis Arce’nin halefi Devlet Başkanı Paz’ın liderliğinde yeni bir döneme girdi. Paz’ın zaferi, Bolivya ve Latin Amerika siyasetinde güçlü bir sol hareket olarak bilinen MAS’ın (Movimiento al Socialismo) yaklaşık 20 yıllık iktidarına son verdi. Bu değişim, ülkenin dış politikasında da önemli revizyonların habercisi oldu.

Nitekim, Devlet Başkanı Paz, göreve geldikten kısa bir süre sonra, 2 Aralık’ta ABD ve İsrail vatandaşlarına uygulanan vize şartını kaldırdıklarını duyurdu. Bu karar, önceki hükümetlerin izlediği politikadan net bir kopuşu simgeliyordu ve bugünkü diplomatik normalleşmenin ilk önemli sinyali olarak değerlendirildi.

Ancak bu yumuşama, çok daha yakın ve sert bir geçmişin hemen ardından geldi. Paz’ın selefi, Devlet Başkanı Luis Arce, 31 Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını “saldırgan ve orantısız” olarak nitelendirmiş ve İsrail ile diplomatik ilişkileri kesme kararı almıştı. Bu karar, iki ülke arasında zaten hassas olan ilişkileri tamamen donma noktasına getirmişti.

Köklerdeki Kopuş: 2009 Krizi ve “Soykırım” Suçlaması

Bolivya ile İsrail arasındaki gerilimin kökleri daha derinlere, 2009 yılına uzanıyor. İsrail’in o dönemde Gazze’ye düzenlediği büyük operasyon, uluslararası camiada geniş yankı bulmuş ve Bolivya’da sert tepkilere yol açmıştı. Dönemin Devlet Başkanı, efsanevi sol lider Evo Morales, İsrail’in askeri harekatlarını “soykırım” olarak nitelendirerek, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri askıya alma kararı almıştı.

Morales’in tepkisi yalnızca diplomatik düzeyde kalmamış, halklar arasındaki bağları da etkilemişti. İsrail’in operasyonlarını protesto etmek amacıyla, iki ülke vatandaşları arasında uzun süredir yürürlükte olan vize muafiyeti anlaşmasını da iptal etmişti. Bu hamle, ilişkilerdeki hasarın boyutunu gösteren somut bir adımdı ve bugün Paz hükümetinin tersine çevirdiği uygulamalardan biri oldu.

Sonuç: Pragmatizmin Zaferi mi, Stratejik Bir Yeniden Düzenleme mi?

Washington’da imzalanan bu anlaşma, Bolivya’nın dış politikasında yaşanan çarpıcı bir evrimi belgeliyor. Evo Morales dönemindeki keskin ideolojik duruştan, Luis Arce’nin kısa süreli kesinti kararına, oradan da Paz yönetiminin pragmatik ve yeniden bağlantı kurucu yaklaşımına uzanan bir sürecin son halkası. İsrail için ise bu, Latin Amerika’da kendisine karşı oluşan diplomatik izolasyonu kırma çabalarında önemli bir kazanım.

Ortadoğu’daki çatışmaların gölgesinde şekillenen bu ilişki, uluslararası diplomasinin ne kadar dinamik ve değişken olabildiğinin bir kanıtı. Bolivya’nın “doğru dostlara” olan ihtiyacı ile İsrail’in diplomatik ağını genişletme arzusu, Washington’daki bir rezidansta buluşarak, Güney Amerika ve Ortadoğu siyaset haritasında yeni bir noktayı işaretledi. Önümüzdeki dönem, bu yeni sayfanın ekonomik, teknolojik ve siyasi iş birlikleriyle nasıl doldurulacağını gösterecek.


İlgili Haberler

Venezuela ordusuna binlerce yeni asker katıldı

haberci

Kanada, HTŞ ve Suriye’yi terör listesinden çıkardı

haberci

Ellison ailesinin medya imparatorluğu

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası