Dünya

Bakan Fidan Suriye halkının 8 Aralık Hürriyet Günü’nü kutladı






Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Suriye’nin “Hürriyet Günü” Mesajı: “Tarihin Doğru Tarafında Durduğumuzu Görüyoruz”


Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Suriye’nin “Hürriyet Günü” Mesajı: “Tarihin Doğru Tarafında Durduğumuzu Görüyoruz”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümünde, sosyal medya üzerinden yayımladığı kapsamlı ve duygusal bir mesajla Suriye halkının “özgürlük mücadelesini” selamladı ve Türkiye’nin bu süreçteki rolünü vurguladı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki siyasi rejim değişikliğinin üzerinden bir yıl geçmesi münasebetiyle önemli açıklamalarda bulundu. Fidan, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden paylaştığı mesajda, 8 Aralık tarihinin Suriye halkı için “Hürriyet Günü” ve bir zafer olarak idrak edildiğini belirterek, bu önemli dönüm noktasının birinci yıl dönümünü kutladı.

“Suriye halkının Hürriyet Günü olarak idrak ettiği 8 Aralık zaferinin birinci yıl dönümü kutlu olsun!”

Bakan Fidan’ın mesajı, sadece bir kutlama metninin ötesine geçerek, 14 yıllık bir mücadele, acı ve dayanışma sürecinin derin bir muhasebesini yansıtıyor. Mesajında, Suriyeli kardeşlerinin özgürlük uğruna verdiği mücadelede yaşadığı acılara ve her türlü baskı karşısında sergiledikleri onurlu duruşa dikkat çeken Fidan, “Asla unutmuyoruz” ifadesini kullanarak Türkiye’nin hafızasındaki canlı yerine işaret etti.

Fidan, mesajının devamında şu satırlara yer verdi: “O karanlık günlerde kaybettiklerimizin anısını ve şehit olan kardeşlerimizin hatırasını yüreğimizde taşıyoruz.” Bu ifade, sadece Suriye iç savaşında hayatını kaybedenleri değil, aynı zamanda bu süreçte Türkiye’nin de yaşadığı kayıpları ve ortak acıyı hatırlatıyor.

Arka Plan: Suriye’de 2011 yılında başlayan ve uluslararası bir krize dönüşen iç savaş, yüzbinlerce can kaybına, milyonlarca insanın yerinden olmasına ve bölgesel istikrarsızlığa yol açtı. Türkiye, sınır komşusu olarak hem büyük bir mülteci akınına maruz kaldı hem de rejim karşıtı muhalif grupları destekleyerek aktif bir dış politika izledi. Beşar Esad rejiminin geçen yıl düşürülmesi, bölgedeki dengeleri kökten değiştiren bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

Bakan Fidan, Suriye halkının uzun yıllar boyunca “zulmün karanlığına karşı insan onurunu koruyan bir ışık yaktığını” vurgulayarak, Türkiye’nin bu süreçteki misyonunu şu sözlerle tanımladı: “Türkiye olarak bize düşen bu ışığın sönmemesi için yardım etmek, gerektiğinde evimizi ve ekmeğimizi paylaşmaktı. Bu onurlu mücadelenin yüküne omuz vermekten şeref duyduk.” Bu ifadeler, Türkiye’nin 3.6 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacıya kapılarını açması ve muhalif gruplara verdiği lojistik ve siyasi desteği hatırlatıyor.

Fidan’ın mesajındaki en çarpıcı değerlendirmelerden biri ise tarihsel bir perspektif sunan şu cümleler oldu: “Geriye dönüp baktığımızda, tarihin doğru tarafında durduğumuzu görüyor, mazlumdan ve haklıdan yana olmanın gururunu yaşıyoruz.” Bu ifade, Türkiye’nin Suriye politikasının temel dayanak noktalarından birini, yani “haklı davaya destek” anlayışını özetler nitelikte.

“Yıkık şehirlerin sessizliği, savaşın kaybettirdikleri ve yerinden edilen insanların gözyaşları bu coğrafyanın kaderi değildir.”

Fidan, bu sözlerle bölgeye dair umutsuz bir okumanın reddiyesini yaparken, aynı zamanda yeni bir sayfanın açıldığına işaret etti. Mesajının devamında, Suriye’deki yeni hükümetin, yıllar süren yıkımın yaralarını sarmak için “takdiri hak eden yeni bir mücadeleye” giriştiğini belirterek, inşa sürecine yapılan vurguyu güçlendirdi.

Bakan, Suriye halkının iradesine ve kararlılığına olan inancını da dile getirerek, “çok daha güzel günlerin Suriyeli kardeşlerimizi beklediğine yürekten inanıyorum” dedi. Türkiye’nin, Suriye’nin yeniden inşa edildiği bu yeni dönemde de kardeşlerinin yanında olmaya devam edeceğini taahhüt etti.

Mesajını, duygusal ve dini referanslarla tamamlayan Bakan Fidan, “Zulme karşı direnenlerin, toprağı uğruna bedel ödeyenlerin, evsiz kalanların, sevdiklerini kaybedenlerin hatırasını saygıyla anıyorum” ifadelerini kullandı. Son olarak, “Allah, isimli isimsiz tüm şehitlerimize rahmet eylesin ve gönlümüzde müstesna bir yere sahip olan Şam-ı Şerif’i yeniden huzur ve selametle buluştursun” temennisinde bulundu. “Şam-ı Şerif” vurgusu, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikasında tarihi, kültürel ve dini bağların da ne kadar merkezi bir rol oynadığını gözler önüne seriyor.

Bu kapsamlı mesaj, Türkiye’nin Suriye politikasının geçmişten geleceğe uzanan çizgisini ortaya koyarken, bir yandan da yeni dönemde ilişkilerin normalleşme ve iş birliği çerçevesinde şekilleneceğine dair güçlü sinyaller veriyor. Bakan Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin bölgedeki etkin rolünü sürdürme ve komşusuyla yapıcı bir sayfa açma niyetinin bir manifestosu olarak değerlendiriliyor.

Analiz: Hakan Fidan’ın bu mesajı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Suriye dosyasına dair resmi söyleminin önemli bir yansıması. Metin, geçmiş mücadeleyi sahiplenirken, geleceğe dair umut ve iş birliği dilini öne çıkarıyor. Bu, savaş sonrası dönemde Türkiye’nin Suriye’de ekonomik ve siyasi nüfuzunu korumak isteyen pragmatik bir yaklaşımın da göstergesi sayılıyor. “Tarihin doğru tarafında durmak” vurgusu ise hem iç hem dış kamuoyuna yönelik, politikaların meşruiyet zemini oluşturan bir çerçeve sunuyor.

Haber: Dışişleri Bakanlığı resmi sosyal medya hesabından derlenmiştir.


İlgili Haberler

Fransız gazeteciler İsrail’e dava açtı

haberci

Almanya’da zorunlu askerlik reformu protestoları tetikledi

haberci

Kanada, HTŞ ve Suriye’yi terör listesinden çıkardı

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası