Asgari ücret zam maratonu yarın başlıyor: Masadaki en net rakam belli oldu






2026 Asgari Ücret Görüşmeleri Başlıyor: Milyonların Geçim Kaynağı İçin Kritik Masa Kuruluyor

2026 Asgari Ücret Görüşmeleri Başlıyor: Milyonların Geçim Kaynağı İçin Kritik Masa Kuruluyor

Türkiye ekonomisinin en hassas ve toplumsal etkisi en yüksek karar süreçlerinden biri olan asgari ücret tespiti için geri sayım sona erdi. Doğrudan yaklaşık 7 milyon çalışanın gelirini, dolaylı olarak ise ülkenin tamamının alım gücünü, enflasyon dinamiklerini ve iş dünyasının maliyet yapısını şekillendirecek olan 2026 yılı asgari ücret görüşmeleri, 12 Aralık 2025 Cuma günü resmen başlıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın davetiyle toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, önümüzdeki yıl için geçerli olacak yeni rakamı belirlemek üzere ilk resmi oturumunu gerçekleştirecek.

Kritik Masa: Kimler Var, Ne Bekleniyor?

Toplantıda, sosyal diyaloğun iki temel ayağını temsilen Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) hazır bulunacak. Komisyonun bu yılki üye yapısında olası değişiklikler merak konusu olsa da, temel müzakere dinamiği, işçilerin geçim kaygıları ile işverenlerin rekabetçi maliyet beklentileri arasında denge kurmak üzere kurgulanacak. Sürecin nihai hakemi konumundaki hükümet temsilcisi ise bu hassas denklemin çözümünde belirleyici bir rol üstlenecek.

Güncel olarak, net 22.104,67 Türk Lirası olarak uygulanan asgari ücretin brüt tutarı 26.005,50 TL’yi buluyor. Ancak, işverenin cebinden çıkan toplam maliyet, sosyal güvenlik primi ve işsizlik sigortası işveren payları da eklendiğinde 30.621,48 TL’ye kadar yükseliyor. Bu çok katmanlı maliyet yapısı, her yüzdelik zam oranının hem çalışanın cebine girecek net tutar, hem de işletmelerin üretim bütçesi üzerinde çift taraflı ve derin bir etki yaratması anlamına geliyor.

Uluslararası Piyasaların Gözü Türkiye’de: JPMorgan’dan Çarpıcı Tahmin

Görüşmeler arifesinde en dikkat çeken ve piyasalarda yankı uyandıran analiz, küresel finans devi JPMorgan’dan geldi. Kuruluşun yayımladığı “Türkiye Tüketici Şirketleri 2026 Görünümü” başlıklı kapsamlı raporda, Türkiye ekonomisine ilişkin önemli tespitler ve bir asgari ücret projeksiyonu paylaşıldı.

Raporda öncelikle, 2025 yılında tüketici gelirlerindeki yavaşlama ve şirket marjlarındaki baskı nedeniyle reel kazançlarda ortalama %20’lik bir düşüş yaşandığına vurgu yapıldı. Bu sert tespitin ardından gelen tahmin ise oldukça netti: JPMorgan, 2026 yılı için asgari ücrette %25 oranında bir artış öngörüyor. Banka, bu oranın 12 aylık beklenen enflasyonla uyumlu olduğunu belirtirken, söz konusu artışın tüketim piyasası için “önemli bir katalizör” işlevi göreceğini ifade etti.

JPMorgan’ın hesaplamalarına göre, %25’lik bir artışla birlikte asgari ücretin 2026 yılında 27.630 TL seviyesine yükselmesi bekleniyor. Bu rakam, uluslararası yatırım camiasının Türkiye’deki gelir dağılımı ve enflasyon-büyüme dengesine dair beklentilerini yansıtması açısından büyük önem taşıyor.

Bir Rakamdan Fazlası: Ekonomik ve Sosyal Dalga Etkisi

Asgari ücret belirlenirken masaya yalnızca bir rakam konmuyor. Müzakereler, aynı zamanda:

  • Enflasyon beklentilerinin resmi kabulü,
  • Yoksulluk sınırı ve asgari geçim endeksi gibi sosyal göstergelerle uyum,
  • KOBİ’lerin istihdam kapasitesi üzerindeki olası baskı,
  • Kayıt dışı ekonomi ile mücadele politikalarının etkinliği,
  • Ve ülkenin küresel yatırım ortamındaki rekabet gücüne dair sinyaller anlamına geliyor.

Bu nedenle, komisyonda yapılacak her bir konuşma, verilecek her bir ara, nihai uzlaşma rakamının ondalıkları, milyonlarca hanenin bütçesini ve binlerce işletmenin gelecek yılki stratejisini doğrudan etkileyecek bir ekonomik planlama sürecinin parçası olarak tarihe geçecek.

Yol Haritası ve Beklentiler

12 Aralık’ta başlayacak müzakerelerin, geleneksel olarak Aralık ayı içerisinde tamamlanarak kamuoyuna açıklanması bekleniyor. Süreç, tarafların ekonomik verileri, enflasyon tahminlerini, sosyoekonomik raporları ve sektörel beklentileri masaya getirdiği, bazen gerilimli bazen de uzlaşıya dayalı bir dizi toplantıdan oluşacak.

Hükümet tarafı, bu yıl da enflasyonla mücadele hedefleri, mali disiplin ve sosyal refahı dengelemek zorunda kalacak. İşçi tarafı, geçen yılki kayıpların telafisi ve gelecek yıla dair enflasyonun üzerinde reel bir kazanç talep ederken, işveren tarafı ise artan enerji, hammadde ve finansman maliyetleri altında nefes alabilecekleri bir işgücü maliyeti çerçevesi için mücadele edecek.

Sonuç olarak, 12 Aralık’ta başlayacak bu süreç, yalnızca bir ücret pazarlığı değil, 2026 yılı Türkiye ekonomisinin sosyal ve ekonomik yönelimine dair ilk ve en güçlü ipuçlarını verecek olan stratejik bir karar döngüsüdür. Milyonlarca vatandaş, endişe ve umutla, komisyon salonundan çıkacak haberi bekliyor.


İlgili Haberler

400’den fazla şubesi var: Türkiye’nin tatlı devi iflasın pençesinde

haberci

Pegasus’tan Airbus’ın uyarısı sonrası güvenlik adımı

haberci

Focus üretimi kasım ayında sona ermişti, yerini alacak araç daha banda çıkmadan tepki çekti

haberci
Yükleniyor....

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası