Gündem

Afrika’dan yola çıktılar Türkiye’ye dayandılar: 2 bölgemiz diken üstünde






İklim Değişikliği ve Yeni Salgın Tehdidi: Tropikal Sivrisinekler Artık Türkiye’de

Kış Sıcaklarıyla Gelen Görünmez Tehlike: Tropikal Sivrisinekler Türkiye’ye Yerleşiyor

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden kış sıcaklıkları, yalnızca hava durumu raporlarında bir not olmanın ötesinde, somut ve ciddi bir halk sağlığı tehdidini beraberinde getiriyor. Geleneksel olarak yaz aylarının baş belası olarak görülen sivrisinek ve sinek sorunları, artık kış aylarında da etkisini hissettirerek, küresel iklim değişikliğinin ülkemizdeki en çarpıcı ve endişe verici yansımalarından birine işaret ediyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Yüce Ayhan’ın yaptığı açıklamalar, bu durumun basit bir rahatsızlık olmadığını, aksine tropikal kökenli hastalık taşıyıcılarının Türkiye coğrafyasına kalıcı olarak yerleşmeye başladığını gözler önüne seriyor.

İklim Değişikliği, Coğrafyaları ve Hastalıkları Yeniden Şekillendiriyor

Uzm. Dr. Yüce Ayhan, vatandaşların küresel iklim değişikliğinin etkilerini halen yeterince ciddiye almadığını vurgulayarak konunun aciliyetine dikkat çekti. Ayhan’ın altını çizdiği en kritik nokta, daha önce yalnızca tropikal ve subtropikal bölgelerde yaşayan sivrisinek türlerinin artık Türkiye’de, özellikle de Ege Bölgesi’nde görülmeye başlaması. Bu türlerin başında, Aedes aegypti (Sarı Humma sivrisineği) ve Culex türleri geliyor. Bu canlılar, yalnızca ısırıklarıyla kaşıntıya neden olan zararsız haşereler değil; ciddi enfeksiyon hastalıklarını taşıyan ve bulaştıran biyolojik vektörler.

Ayhan, bu değişimin doğal bir sonucu olarak, toplumun “alışık olmadığı enfeksiyon hastalıklarının” görülmeye başlandığını ifade ediyor. Bu durum, sağlık altyapımızın ve toplumsal bağışıklığımızın test edileceği yeni bir döneme girdiğimizin sinyali niteliğinde.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Küresel Uyarısı: İki Büyük Tehdit

Konunun ne denli küresel bir boyutta ele alındığını gösteren en önemli referans, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tespitleri. Uzm. Dr. Ayhan, DSÖ’nün dünyadaki en önemli iki sağlık sorununu antibiyotik direnci ve vektörle bulaşan enfeksiyonlar olarak tanımladığını hatırlatıyor. “Vektör” terimi, sivrisinek, kene, tatarcık gibi hastalık taşıyıcı canlıları ifade ediyor.

DSÖ verilerine göre, tüm dünyada vektörlerle bulaşan hastalıkların oranı yaklaşık %17 seviyesinde. Bu istatistik, her altı hastalıktan birinin kaynağının bu taşıyıcılar olduğu anlamına geliyor. Ayhan, bu nedenle yakın gelecekte bu konuda önemli sorunlar yaşanabileceği uyarısında bulunarak, “Hem kamu yönetiminin hem de yurttaşların farkındalığının yüksek olması gerekiyor” diye ekliyor. Bu, mücadelenin yalnızca ilaçlama ekipleriyle değil, topyekûn bir toplumsal bilinç ve hazırlıkla yürütülmesi gerektiğini gösteriyor.

Batı Nil Ateşi: Tehdit Kapımızda

Uzm. Dr. Ayhan’ın somut bir örnek olarak işaret ettiği hastalık, Batı Nil Ateşi. Bahsi geçen iki tropikal sivrisinek türünün bu virüsü taşıdığını belirten Ayhan, Türkiye’de de bu türlerin görüldüğünü ve dolayısıyla virüsün de görüldüğünü vurguluyor. Özellikle Marmara Bölgesi ve Trakya’da doğrulanmış vakalar mevcut. Daha da çarpıcı olan ise, bu tehdidin Ege Bölgesi’ne de sıçramış olması.

Ayhan, geçtiğimiz yıl Ege’de de bu vakalara rastlanmaya başlandığını ve Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre yalnızca Manisa’da 6 kişide bu enfeksiyonun tespit edildiğini aktarıyor. “Bu bize tehlikenin yavaş yavaş yaklaştığını gösteriyor” diyen Ayhan, vektörlerin uygun ortamı bulduklarında hızla çoğalma kapasitesine sahip olduklarını ve bu nedenle yayılma riskinin yüksek olduğunu ifade ediyor.

Üreme Alanları ve Korunma Yöntemleri: Bireysel ve Toplumsal Sorumluluk

Peki bu sivrisinekler nerede çoğalıyor? Ayhan, virüsü taşıyan sivrisineklerin, virüslü bir bireyin kanını emdikten sonra sağlıklı kişilere bulaştırabildiğini hatırlatarak, üreme alanlarına dikkat çekiyor. En riskli noktalar, akımı olmayan durgun süs havuzları, su birikintileri, terk edilmiş lastiklerde biriken sular ve benzeri durgun su kaynakları. Bu nedenle, belediyeler tarafından yapılan düzenli ve bilinçli ilaçlama faaliyetlerinin sıklığı ve kapsamı hayati önem taşıyor.

Bireysel korunma ise bir diğer temel dayanak. Ayhan, özellikle sivrisinek sorunu olan bölgelerde yaşayan vatandaşları şu konularda uyarıyor:

  • Kol ve bacak gibi açıkta kalan bölgeleri kapatacak giysiler tercih edilmeli.
  • Etkisi kanıtlanmış haşere kovucu losyon veya spreyler kullanılmalı.
  • Ev ve iş yerlerindeki pencerelere sineklik takılmalı.
  • Balkon, bahçe gibi alanlarda birikmiş su kaynakları düzenli olarak boşaltılmalı.

Sadece Sivrisinek Değil: Genişleyen Risk Haritası

Uzm. Dr. Ayhan’ın uyarısı yalnızca sivrisineklerle sınırlı değil. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan ılıman kışlar, karasinekler, keneler ve diğer vektörler için de ideal üreme ve yayılma koşulları oluşturuyor. Bu durum, insanların yaban hayatından gelen patojenlerle temas riskini artırıyor. Ayhan’ın da belirttiği gibi, “insanların yaban hayattan izole kalması” giderek zorlaşan bir gereklilik haline geliyor. Ormanlık alanlara yakın yerleşimler, tarım arazileri ve kırsal bölgelerde bu risk daha da belirgin.

Sonuç olarak, kışın ortasında sivrisinek ısırığı şikayetleri, basit bir meteorolojik anomaliden çok daha derin anlamlar taşıyor. Bu, iklim krizinin halk sağlığı üzerindeki doğrudan ve yakın tehdidinin somut bir göstergesi. Kamu otoritelerinin entegre vektör kontrol programlarını acilen güçlendirmesi, yerel yönetimlerin ilaçlama ve çevre düzenlemesi faaliyetlerini bilimsel verilerle yürütmesi ve en önemlisi, her bir bireyin hem kendisi hem de toplumun geri kalanı için koruyucu önlemler alması, bu yeni ve değişen tehdit ortamında hayati bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Uzmanların uyarıları, gelecekteki salgınların önünü kesmek için şimdi harekete geçme çağrısı olarak okunmalı.


İlgili Haberler

Muğla’da kaza: 1’i çocuk 5 yaralı

haberci

Aranan iki FETÖ hükümlüsü Erzurum’da yakalandı

haberci

Ankara Çankaya’da kurye, sipariş götürdüğü kadının evine girmeye çalıştı: Taciz iddiasıyla gözaltı

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası