ABD’nin Kuzey Kore ve Rusya ile Artan İşbirliği Endişeleri
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Güney Kore’nin başkenti Seul’de yaptığı ziyaret sırasında önemli açıklamalarda bulundu. Blinken, Rusya’nın Kuzey Kore’ye gelişmiş uzay ve uydu teknolojileri sağlama planını ve karşılığında Kuzey Kore’nin silah ve teçhizat desteği talebini yakından takip ettiklerini belirtti. Bu gelişmelerin, bölgedeki güvenlik dengelerini ciddi şekilde etkileyebileceğine dikkat çekti.
Görüşmeler sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında Blinken, Kuzey Kore ile Rusya arasındaki artan askeri işbirliğinin “endişe verici” olduğunu vurguladı. Özellikle, Rusya’nın Kuzey Kore’ye gelişmiş teknolojiler transfer etme niyetinin, Putin’in uzun süredir sürdürdüğü politikaları köklü bir şekilde değiştirebileceğine işaret etti. Blinken, “Putin’in, Rusya’nın on yıllardır izlediği politikaları tersine çevirip, Kuzey Kore’nin nükleer silah programını kabul ettirmek adına yeni bir döneme girebileceğine inanmak için ciddi nedenlerimiz var” dedi.
Bu endişelerin Güney Kore ve Japonya için de büyük önem taşıdığını vurgulayan Blinken, Seul ve Tokyo ile ABD arasındaki güçlü üçlü güvenlik işbirliğinin bölge istikrarı açısından elzem olduğunu belirtti. Ayrıca, Washington ve Seul arasındaki ittifakın, Kuzeydoğu Asya ve Hint-Pasifik bölgesinde barış, güvenlik ve refahın temel taşları olduğunu sözlerine ekledi.
Kuzey Kore’nin Askeri Katılımı ve Rusya-Pyongyang İlişkileri
Yaklaşık 12 bin Kuzey Koreli askerin, Rus güçleriyle birlikte Ukrayna’ya karşı savaşmak üzere Rusya’daki savaş cephelerine sevk edildiği tahmin ediliyor. Bu gelişme, bölgedeki güç dengeleri açısından oldukça kritik bir noktayı temsil ediyor.
Rusya ve Pyongyang arasındaki Stratejik Ortaklık
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova ile Pyongyang arasında Haziran 2024’te imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının, Aralık 2024 itibariyle yürürlüğe girdiğini duyurdu. Bu anlaşmanın temelinde, tarafların karşılıklı askeri yardım ve destek sağlaması yer alıyor. Ayrıca, Kuzeydoğu Asya ve Asya Pasifik bölgelerinde bölünmez bir güvenlik sistemi kurulmasını hedefleyen bu anlaşmanın, çok kutuplu bir dünya düzeninin inşasına önemli katkılar sağlayacağı ifade edildi.