Azerbaycan’da Kritik Konut Satışına Yönelik Siber Savaş: Devlet Sistemleri Çoklu Saldırıları Başarıyla Savuşturdu
Üç kilit devlet kurumu, tarihi bir konut projesi satışını hedef alan organize siber tehditleri ortaya çıkararak, dijital altyapının korunmasında sergiledikleri kararlılığı tüm detaylarıyla kamuoyuyla paylaştı.
Azerbaycan’da vatandaşların konut edinme hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi hedefleyen “İmtiyazlı Konut” projesi, yakın geçmişte yalnızca bir satış sürecinden ibaret olmadığını çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Ülkenin dijital altyapısı ve siber savunma kapasitesi, organize bir siber suç girişimine karşı tarihi bir sınavdan alnının akıyla geçti. Bu olay, devletin farklı birimlerinin kusursuz bir iş birliğiyle tehdidi nasıl etkisiz hale getirdiğini, yayımlanan kapsamlı ortak açıklamayla tüm yönleriyle kamuoyuna sunuldu.
Açıklamayı yapan kurumlar, Azerbaycan’ın güvenlik ve teknoloji alanındaki üç temel direğini temsil ediyordu: Devlet Güvenlik Servisi (DTX), Devlet Özel Haberleşme ve Bilgi Güvenliği Servisi ile Devlet Konut İnşaat Ajansı (MİDA). Bu üç kurumun bir araya gelerek imzaladığı bildiri, olayın devlet katında ne denli ciddiyetle ele alındığını ve çok yönlü bir yaklaşımla çözüme kavuşturulduğunu açıkça gözler önüne seriyor.
3 Aralık 2025 Çarşamba günü, MİDA’nın öncülük ettiği projeler çerçevesinde, e-Devlet portalının kritik hizmetlerinden biri olan “İmtiyazlı Konut” sistemi üzerinden 627 dairenin satışı planlanmıştı. Bu satış, binlerce Azerbaycan vatandaşının umutla beklediği, devletin sosyal adalet anlayışını somutlaştıran önemli bir kamu hizmeti niteliğindeydi. Ancak sürecin şeffaf ve adil bir şekilde ilerlemesi, sistemin teknik sağlamlığına sıkı sıkıya bağlıydı.
Yetkililerin açıklamalarına göre, satış süreci boyunca sistem, durmaksızın ve çok katmanlı siber saldırıların hedefi oldu. Saldırıların amacı, sistemin işleyişini aksatarak belirli kişilere haksız kazanç sağlamak ya da satış sürecini tamamen baltalamaktı. Ne var ki, Devlet Özel Haberleşme ve Bilgi Güvenliği Servisi’nin siber savunma uzmanları, bu tehditleri anında tespit ederek saldırı girişimlerini birer birer bertaraf etti ve 627 dairenin güvenli bir şekilde satışını mümkün kıldı. Sistem, tüm bu saldırılara rağmen kesintisiz ve güvenli bir şekilde işlemeye devam etti.
Olayın ardından başlatılan teknik ve hukuki incelemeler, saldırıların sıradan birer “hack” denemesi olmadığını, aksine önceden tasarlanmış, son derece karmaşık ve özel olarak geliştirilmiş yazılımlarla yürütülen organize bir suç operasyonu olduğunu ortaya koydu. Devlet Güvenlik Servisi (DTX) tarafından yürütülen soruşturma, iki Azerbaycan vatandaşının bu olayla doğrudan bağlantılı olduğunu belirledi.
C. Süleymanlı ve T. Abdullov adlı şüphelilerin, satış öncesinde elde edip özel olarak uyarladıkları yazılımlarla “İmtiyazlı Konut” bilgi sistemine yasa dışı yöntemlerle müdahale ettiği tespit edildi. Şüphelilerin hedefinin, sistemin algoritmasını ya da sıralama mekanizmasını manipüle ederek kendileri veya başkaları adına haksız bir avantaj elde etmek olduğu değerlendiriliyor. Bu müdahalelerin, satış gününde sistemin adil ve düzenli işleyişini ciddi şekilde tehdit etme riski taşıdığı özellikle vurgulandı.
Bu gelişmelerin hemen ardından, Devlet Güvenlik Servisi olayla ilgili kapsamlı bir cezai soruşturma başlattı. Soruşturma yalnızca iki şüphelinin eylemleriyle sınırlı kalmayıp, olayın arka planında yer alabilecek organize bir ağın varlığı ve finansal bağlantılar da mercek altına alındı. Şüphelilerin, Azerbaycan’ın “Dijital Gelişim Stratejisi” ve “e-Devlet” politikaları doğrultusunda hayata geçirilen bu kritik hizmeti sabote etmeye yönelik girişimlerinin, yalnızca bir mülk edinme suçu değil, aynı zamanda devletin dijital egemenliğine ve sosyal adalet mekanizmalarına karşı bir tehdit olarak görüldüğü ifade edildi.
Netice itibarıyla, Azerbaycan’ın 3 Aralık’taki imtiyazlı konut satışı, ülkenin siber güvenlik alanındaki hazırlık seviyesinin ve caydırıcı gücünün somut bir göstergesi haline geldi. Bu olay, sıradan vatandaşların hayallerini gerçekleştirmeye olanak tanıyan bir sistemin hangi tür tehditlerle karşı karşıya kalabileceğini gözler önüne sererken, devletin ilgili kurumlarının bu tehditleri anlık olarak nasıl püskürtebileceğini tüm dünyaya ispatladı. MİDA’nın projeleri ve e-Devlet hizmetleri kapsamında gelecekte gerçekleştirilecek benzer satışların güvenliği açısından da bu vaka, önemli bir dönüm noktası ve ders niteliği taşıyor. Siber saldırı girişimlerinin hızla etkisiz hale getirilmesi ve soruşturmanın titizlikle derinleştirilmesi, Azerbaycan’ın dijital egemenliğini koruma ve vatandaşlarına adil hizmet sunma konusundaki sarsılmaz iradesini açıkça ortaya koydu.