Rusya’da Otomotivde Dönüşüm: Batı’nın Çekildiği Tesislerde Üretim Yeniden Hayat Buluyor
Rusya’nın ekonomi politikalarından sorumlu en üst düzey isimlerinden Başbakan Birinci Yardımcısı Denis Manturov, devlet televizyonu Rossiya-24’e verdiği detaylı mülakatta, ülkenin kritik sektörlerindeki gelişmeleri değerlendirdi. Manturov’un açıklamaları, Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonun ardından Batı’nın uyguladığı ağır yaptırımlara ve çok sayıda küresel şirketin Rusya’dan çekilmesine rağmen, Rus sanayisinin dimdik ayakta kalma çabalarını ve “yerelleşme” odaklı yeniden yapılandırma stratejisini gözler önüne serdi.
Bu yeniden canlanmanın ardında Rusya’nın yeni ekonomik müttefikleri yatıyor. Manturov, söz konusu fabrikaların artık “hem Rus hem de Güneydoğu Asya’dan gelen ortaklar tarafından işletildiğini” vurguladı. Bu ifade, özellikle Çinli otomotiv devlerinin ve muhtemelen diğer Asyalı üreticilerin, Batı’nın bıraktığı boşluğu doldurmak için hızlı ve kararlı bir şekilde devreye girdiğini gösteriyor. Çin markaları, son yıllarda Rusya pazarındaki paylarını katlayarak artırırken, şimdi üretimi yerelleştirme hamlesiyle bu konumlarını daha da pekiştiriyor.
Ne var ki, sektörün önünde hâlâ önemli engeller bulunuyor. Manturov, Rus Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele kapsamında uyguladığı sert para politikasının otomotiv sektörüne etkilerine de değindi. Yüksek faiz oranlarının tüketici kredilerini erişilmez hale getirmesi, satışlarda ciddi bir düşüşe yol açtı. “Bu yıl yeni otomobil satışları yüzde 19 azalarak 1 milyon 450 bine indi.” şeklindeki açıklaması, ekonomik darboğazın sektöre vurduğu ağır darbeyi net bir şekilde ortaya koydu. Bu rakam, yaptırım öncesi dönemde yıllık 1.5-1.8 milyon bandında seyreden satış hacminin oldukça gerisinde.
Manturov’un üzerinde durduğu bir diğer stratejik alan ise savunma sanayii, özellikle insansız hava araçları (İHA) oldu. Ukrayna savaşında belirleyici bir rol üstlenen İHA’lar konusunda Rusya’nın yoğun bir yerelleştirme ve üretim artırma çabası içinde olduğunu belirtti. “Üretimi yerelleştirirken aynı zamanda hacmi artırıyor ve Savunma Bakanlığı’nın ihtiyaçlarına hızla yanıt veriyoruz. Bu alanda tüm geliştiricilerimizle iş birliğimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.” ifadeleri, savaşın acil ihtiyaçlarının yerli savunma sanayiini hızlandıran bir katalizör haline geldiğini açıkça gösteriyor.
Rus ekonomisindeki dönüşüm yalnızca otomotiv ya da savunma sektörleriyle sınırlı değil. Manturov, ülkenin dış ticaret haritasında da köklü bir değişim yaşandığını vurguladı. Batılı geleneksel ortakların yerini, “dost ülkeler” olarak tanımladığı yeni aktörler alıyor. Manturov’un aktardığı verilere göre, bu ülkelerin Rus dış ticaretindeki payı 2021’de yüzde 60 iken, bugün yüzde 80’e ulaşmış durumda. Bu grupta Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Orta Doğu, Asya ve Afrika ülkeleri başı çekiyor. “Bu eğilim güçlü bir ivmeyle devam ediyor; şirketlerimiz rotalarını ve iş birliği zincirlerini yeniden şekillendiriyor.” sözleri, Rus iş dünyasının Doğu ve Güney yönünde kalıcı bir stratejik dönüşüm içinde olduğunu işaret ediyor.
Denis Manturov’un bu kapsamlı değerlendirmeleri, Rusya’nın uluslararası izolasyon ve ekonomik baskılar karşısında izlediği yol haritasını çarpıcı bir şekilde özetliyor. Batılı teknoloji, yatırım ve pazarlardan kopmak zorunda kalan Rus ekonomisi, üretimi yerelleştirme, Asya ile bağlarını derinleştirme ve savunma sanayiini önceleme gibi stratejilere odaklanmış görünüyor. Otomotiv sektöründeki fabrikaların yeniden hayata dönmesi, bu zorlu geçiş sürecinin umut vadeden bir başarı öyküsü olarak sunuluyor. Ancak yüksek faiz ortamı ve tüketici talebindeki gerileme, bu toparlanmanın sürdürülebilirliği konusunda önemli soru işaretleri yaratıyor. Önümüzdeki yaz, yalnızca fabrikaların değil, aynı zamanda Rusya’nın yeni ekonomik modelinin de kritik bir sınavdan geçeceği bir dönem olacak.
Haberin orijinal içeriği Sozcu.com.tr’den derlenmiştir. Yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Mega Ajans ve Rek. Tic. A.Ş’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.