Trump, Epstein İlişkisini Savundu: “Bağlarını Gerçekten Kesen Tek Kişi Bendim”
ABD’nin eski Başkanı Donald Trump, milyarder finansçı Jeffrey Epstein ile geçmişte kurduğu ilişkiye yönelik artan eleştirilere sosyal medya üzerinden keskin bir yanıt verdi. Kendisini hedef alanlara karşı sert bir tavır sergileyen Trump, Epstein ile bağlarını koparan ilk kişi olduğunu ve bunu, böyle bir adımın “popüler” hale gelmesinden çok önce yaptığını iddia etti.
Jeffrey Epstein, 2019 yılında, reşit olmayan kız çocuklarına yönelik cinsel taciz ve fuhuş ağı kurma suçlamalarıyla tutulduğu Manhattan cezaevinde ölü bulunmuştu. Resmi kayıtlara intihar olarak geçen bu ölüm, geride çözülemeyen sorular ve dünyanın en nüfuzlu isimlerini kapsayan karanlık bir ilişkiler ağı bıraktı. Yıllar geçse de, dava dosyalarının kademeli olarak kamuoyuyla paylaşılması, siyasi ve finansal elitler arasında huzursuzluğu körüklemeyi sürdürüyor.
Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da yayımladığı kapsamlı açıklamada, Epstein ile derin ilişkiler kuran, onun meşhur “Özel Adası”nı ziyaret eden, finansal destek sağlayan ve partilerine katılan çok sayıda kişi olduğunu vurguladı. Ancak bu isimlerin, Epstein hakkındaki rahatsız edici gerçekler ortaya çıktığında onu derhal terk ederek bağlantılarını inkâr ettiğini savundu.
“İşler ciddileşince Epstein’i bir anda yüzüstü bıraktılar, onunla hiçbir bağlarının olmadığını iddia ettiler ve sonra suç oklarını bana çevirdiler,” diyen Trump, şu çarpıcı sözlerle devam etti: “Epstein ile bağlarını gerçekten koparan tek kişi bendim ve bunu, ondan uzaklaşmanın ‘moda’ haline gelmesinden çok önce yaptım.”
Trump’ın bu savunması, Adalet Bakanlığı’nın “Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası” çerçevesinde kamuyla paylaşmaya başladığı yüzlerce belgenin gölgesinde ortaya çıkıyor. Amerikan Kongresi’ndeki bazı milletvekillerinin ve kamuoyunun yoğun baskısı sonucu, soruşturmaya dair binlerce sayfalık belge çevrimiçi bir veri tabanında erişime açıldı. Bu belgelerin, dava kapsamında adı geçen pek çok kişi hakkında yeni ayrıntılar ve bağlantılar gün yüzüne çıkarması bekleniyor.
Son yayımlanan dosyalar, özellikle Donald Trump’ın adının daha sık anılmasıyla dikkat çekiyor. Federal savcılara ait bir e-posta, Trump’ın Epstein’a ait özel uçakla yaptığı seyahatlerin sayısının, daha önce bilinenin ötesinde olabileceğini ortaya koydu. Belgelerde, Trump’ın 1993 ile 1996 yılları arasında, Epstein’ın “Lolita Express” olarak bilinen Boeing 727 tipi özel jetiyle en az sekiz farklı uçuşta yolcu listesinde yer aldığı belirtiliyor. Bu uçuşlardan bazılarına, Epstein’ın suç ortağı olarak hüküm giyen ve şu anda cezaevinde bulunan eski kız arkadaşı Ghislaine Maxwell’in de eşlik ettiği kaydediliyor.
Trump, açıklamasında, kendisini eleştirenlerin Epstein dosyalarında isimlerinin geçmesi durumunda “çok şey açıklamak zorunda kalacaklarını” ima ederek adeta bir gözdağı verdi. Bu sözler, dosyaların daha fazla ifşa edilmesinin Amerikan siyaseti ve elit çevrelerinde ciddi sarsıntılar yaratma potansiyeli taşıdığını gösteriyor.
Şimdiye dek açıklanan Epstein dava dosyalarında, dünyanın dört bir yanından siyaset, finans, akademi ve eğlence dünyasının zirvesindeki yüzlerce isim yer alıyor. Bu isimler arasında eski ABD Başkanı Bill Clinton, İngiliz Kraliyet Ailesi üyesi Prens Andrew, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, Oscar ödüllü aktör Kevin Spacey, efsanevi pop ikonu Michael Jackson, Rolling Stones’un solisti Mick Jagger, şarkıcı Diana Ross, eski Harvard Üniversitesi Rektörü Larry Summers ve Trump’ın eski baş danışmanı Steve Bannon gibi çarpıcı figürler bulunuyor.
Trump’ın bu çıkışı, yalnızca geçmiş bir ilişkiyi aklama çabasıyla sınırlı değil. 2024 başkanlık seçimlerine hazırlanan ve çok sayıda hukuki mücadeleyle karşı karşıya olan Trump için, Epstein dosyalarının gölgesi, seçmenler nezdindeki imajını koruma açısından kritik bir savaş alanı oluşturuyor. Rakip siyasetçiler ve medya, Epstein ile çekilmiş fotoğraflarını ve geçmişte sarf ettiği övgü dolu sözleri sıkça gündeme taşıyarak bu ilişkinin boyutlarını sorgulamayı sürdürüyor.
Adalet Bakanlığı, belge açıklama sürecinin devam edeceğini duyurdu. Her yeni dosya, kimin ne kadar yakın olduğunu, kimin neyi bildiğini ve bu karanlık ağın gerçek boyutlarını ortaya seren parçalar ekleyerek, bu yüzyılın en tartışmalı ve gizemli davalarından birinin perdesini aralamaya devam edecek.
Bu makale, kamuya açık haber kaynakları ve resmi belgeler temel alınarak hazırlanmış analitik bir içeriktir. İddialar ve savunmalar, ilgili kişilerin beyanlarına dayanmaktadır. Yargı süreci ve belge ifşaları devam etmektedir.