İsveç’teki Çocuk Suçluluğu Vakası: Foxtrot Çetesi ve ‘SuperMario’ İddiası
İsveç’in ikinci büyük şehri Göteborg ve çevresinde, geçtiğimiz yılın Eylül ve Ekim aylarında meydana gelen iki ayrı bombalı saldırı girişimi, ülkenin organize suç ve genç suçluluğu ile mücadelesinde yeni ve ürkütücü bir sayfa açtı. Olayların merkezinde, henüz 14, 16 ve 17 yaşlarında üç kız çocuğu ile arkalarında olduğu iddia edilen, ‘SuperMario’ takma adını kullanan ve uyuşturucu ticareti ve şiddet eylemleriyle bilinen Foxtrot suç örgütüne bağlı bir kişi yer alıyor.
İlk Saldırı: Patlamayan Bomba ve DNA İzi
Sürecin başlangıcı, 5 Eylül 2025 sabahına kadar uzanıyor. Göteborg’un hemen güneyindeki Mölndal bölgesinde bir apartmanın girişine bırakılan bir el bombası, patlamadan bulundu. Olay yerine gelen bomba imha ekipleri ve polis, kapsamlı bir inceleme başlattı. Yapılan teknik ve fiziksel incelemelerde, bombanın piminde 14 ve 16 yaşındaki iki kız çocuğunun DNA izlerine rastlandı. Bu kritik bulgu, soruşturmanın yönünü gençlere çevirdi. Güvenlik gerekçesiyle bina boşaltılırken, polis şüphelilerin kimliklerini tespit etmek için çalışmaları hızlandırdı.
İkinci ve Daha Ağır Saldırı: Canlı Bağlantı ve Para Ödülü
Polis şüphelilere ulaşmaya çalışırken, kız çocukları ikinci bir eylem için hazırlanıyordu. İlk saldırıdan tam bir gün sonra, 6 Ekim’de, bu kez Göteborg’un kuzeyindeki Nödinge kasabasına gittiler. 17 yaşındaki kızın çantasında bu kez iki el bombası vardı. Hedef, yine bir apartman binasıydı. Kızlar, bombalardan birini binaya attı ve patlattı. İkinci bomba ise binanın yanında patlamadan kaldı.
Bu saldırıyı diğerinden ayıran en çarpıcı detay ise, eylem sırasında şifreli mesajlaşma uygulaması Signal üzerinden “SuperMario” ile canlı bir bağlantı kurulmuş olmasıydı. Soruşturma dosyasına giren mesaj kayıtlarına göre, kızlar eylemi video kaydına alıp SuperMario’ya gönderiyor, o da anlık talimatlar veriyordu. SuperMario’nun “İki bomba da atıldı mı?” sorusuna olumlu yanıt almasının ardından, “Mükemmel kızlar” diyerek onları tebrik ettiği belirlendi.
Soruşturma, bu iki saldırı karşılığında üç kıza toplam 45 bin İsveç kronu (yaklaşık 125 bin TL) ödendiğini ortaya koydu. Deliller arasında, kızların ATM’lerden para çektikleri anlara ait görüntüler ve hatta 14 yaşındaki kızın elinde 500 kronluk banknotları gösterdiği fotoğraflar da yer alıyor.
Foxtrot Örgütü ve ‘SuperMario’ Bağlantısı
Savcılık iddianamesi ve soruşturma belgeleri, olayların arkasında İsveç’in en tehlikeli organize suç örgütlerinden biri olarak gösterilen Foxtrot’un olduğunu işaret ediyor. ‘SuperMario’ takma adlı kişinin bu örgüt adına hareket ettiği ve kız çocuklarını uzaktan yönlendirdiği iddia ediliyor. 14 yaşındaki kızın ifadesi de bu bağlantıyı doğrular nitelikte. Kız, SuperMario’nun Foxtrot’a bağlı olduğunu ve yurtdışında bulunduğunu bildiğini, saldırıların ise bir çete savaşı kapsamında “intikam” amacı taşıdığını polise anlattı. Ayrıca, el bombası kullanmayı internette izlediği videolardan öğrendiğini itiraf etti.
Mahkeme Salonundaki İtiraflar ve Pişmanlıklar
Göteborg Mahkemesi’nde yargılanan 16 ve 17 yaşındaki sanıklar, genel güvenliği ağır tehlikeye sokma, ağır tehdit ve patlayıcı maddeler yasasına muhalefet suçlamalarıyla karşı karşıya. Her iki sanık da olaylara katıldıklarını kabul etmekle birlikte, avukatları suçlamaların hukuki nitelendirmesine itiraz ediyor.
Kız çocuklarının ifadelerinde ortak bir tema ise derin pişmanlık duydukları yönünde. 17 yaşındaki kız, saldırıdan sonra günlerce ağladığını ve yoğun kaygı yaşadığını anlatırken, 16 yaşındaki kız ise kendisini organize eden SuperMario tarafından tehdit edildiğini öne sürdü.
Sonuç: Organize Suçun Yeni Yüzü ve Hukukun Sınavı
Bu vaka, İsveç’teki organize suç örgütlerinin faaliyetlerini sürdürmek için giderek daha genç ve cezai ehliyeti sınırlı bireyleri nasıl kullandığının çarpıcı bir örneği. Şifreli iletişim araçları, uzaktan yönetim ve finansal ödüller, çocukları ve gençleri suça sürüklemek için kullanılan yöntemler olarak öne çıkıyor. Diğer yandan, İsveç hukuk sisteminin, 14 yaşında bir çocuk hakkında ceza davası açamayınca başvurduğu “kanıt davası” (bevistalan) uygulaması da dikkat çekiyor. Bu dava, çocuğun gelecekteki sosyal yardım ve gözetim süreçleri için delil oluşturmanın yanı sıra, olayın tüm boyutlarını resmi olarak belgeleme amacını taşıyor. Göteborg’daki bu mahkeme süreci, sadece üç gencin değil, modern suç örgütlerinin taktikleri ve çocuk suçluluğu ile mücadelede hukukun sınırlarının da yargılandığı bir dava haline geldi.