Yapay zeka kanser tedavisini kişiselleştiriyor





Kanser Tedavisinde Devrim: Yapay Zeka, Gereksiz Kemoterapiyi Tarihe Gömmeye Hazırlanıyor

Norveç merkezli DoMore Diagnostics’in geliştirdiği yapay zeka sistemi, patologların göremediği detayları analiz ederek tedaviyi kişiselleştiriyor ve binlerce hastayı gereksiz toksik tedavilerden kurtarma vaadi taşıyor.

Onlarca yıldır, kanser teşhis ve tedavi planlamasının temel taşı, patologların biyopsi örneklerini mikroskop altında titizlikle inceleyerek tümörün doğasını çözmeye çalışması oldu. Bu geleneksel yöntem, tıbbın bel kemiği olsa da, insan gözünün ve beyninin sınırlarına takılıyordu. Tümörün gelecekteki davranışını, agresifliğini ve metastaz riskini belirleyen ince, karmaşık doku kalıpları çoğu zaman fark edilemiyordu. Bu belirsizlik ise, çoğu hastaya “ihtiyatlı” bir yaklaşımla, fayda sağlayıp sağlamayacağı tam bilinmeden standart kemoterapi protokollerinin uygulanmasına yol açtı.

Bu durumu kökten değiştirmeyi hedefleyen bir girişim, Norveç’ten yükseliyor. DoMore Diagnostics adlı şirketin geliştirdiği yapay zeka tabanlı dijital patoloji sistemi, insan gözünün algı sınırlarını aşarak, dijitalleştirilmiş doku örneklerini milyonlarca veri noktası üzerinden, derinlemesine ve nesnel bir şekilde analiz ediyor. Sistem, sadece bir görüntüyü taramıyor; tümörün gizli dilini, patologların henüz adlandıramadığı özellikleriyle birlikte deşifre ediyor.

Şirketin CEO’su Torbjorn Furuseth, bu teknolojinin amacını net bir dille ortaya koyuyor: “Yapay zekanın gücünü kullanarak kanser tedavisini kişiselleştiriyoruz. Bugün birçok hasta, onlara fayda sağlamayacak, toksik etkileri olan tedaviler alıyor. Bizim teknolojimiz, yalnızca gerçekten ihtiyaç duyan hastalara kemoterapi uygulanmasının önünü açacak.” Bu ifade, kanser tedavisindeki en büyük paradigmalardan birine meydan okuyor: “Herkes için aynı” yaklaşımı.

Bu kişiselleştirme çabasının aciliyeti, rakamlarla daha da netleşiyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, sistemin ilk odaklandığı kalın bağırsak (kolorektal) kanseri, dünya genelinde en sık görülen üçüncü, en çok ölüme neden olan ikinci kanser türü. Sadece Avrupa’da 2022 yılında kayda geçen 2.74 milyon yeni kanser vakasının önemli bir kısmını oluşturuyor. Bu devasa sağlık yükü, daha akıllı, hassas ve hedefe yönelik çözümleri zorunlu kılıyor.

DoMore Diagnostics’in arkasındaki bilimsel güç, dünyanın önde gelen üç araştırma merkezinin işbirliğine dayanıyor: Oslo Üniversitesi Hastanesi, Oxford Üniversitesi ve University College London (UCL). Bu uluslararası konsorsiyum tarafından geliştirilen yapay zeka algoritması, binlerce hastadan alınan dijital doku görüntüleri ve bu hastaların uzun vadeli takip sonuçları (hastalığın nüks edip etmemesi, sağkalım süreleri) ile eğitildi. Sistem, görüntülerdeki desenler ile klinik sonuçlar arasındaki ilişkiyi öğrenerek, yeni bir hasta örneğini incelediğinde, o tümörün metastaz yapma olasılığını tahmin etme yeteneği kazandı.

Araştırma Direktörü Andreas Kleppe, sistemin performansına dair çarpıcı bir gerçeği paylaşıyor: “Yapay zekanın tam olarak neye baktığını, hangi spesifik özellikleri değerlendirdiğini henüz tam olarak bilmiyoruz. Bu bir ‘kara kutu’ gibi. Ancak, ürettiği tahminler ile gerçek hasta sonuçlarını karşılaştırdığımızda, insan patologların kararlarından çok daha doğru ve anlamlı bir ilişki olduğunu görüyoruz. Anlaşılan, makine öğrenimi, patologların fark edemediği veya bugüne kadar önemsemediği mikroskobik özellikleri analiz ediyor.” Bu durum, tıpta yapay zekanın sadece bir “yardımcı araç” değil, yeni bir teşhis katmanı olabileceğini gösteriyor.

Analizin en kritik uygulama alanı, cerrahi sonrası dönem. Kalın bağırsak kanserinde tümör cerrahi ile tamamen çıkarıldıktan sonra, geride mikroskobik düzeyde kalmış ve ileride metastaz yapabilecek hücrelerin olup olmadığı en büyük soru işareti. Geleneksel yöntemlerle bu risk kaba hatlarıyla tahmin ediliyor ve çoğu hastaya “olası risk” nedeniyle kemoterapi veriliyor. Oysa DoMore Diagnostics’in kendi verileri, gerçeğin çok farklı olduğunu ortaya koyuyor: Kalın bağırsak kanseri hastalarının büyük çoğunluğu sadece ameliyatla bile tamamen iyileşebiliyor. Şirketin vurguladığı rakamlar çarpıcı: Evre 2 hastalarının %96-98’i ve Evre 3 hastalarının da %80’i, aldıkları kemoterapiden ek bir sağkalım faydası görmeden, yorgunluk, bulantı, bağışıklık sisteminin çökmesi gibi ciddi yan etkileri yaşamak zorunda kalıyor.

CEO Torbjorn Furuseth bu karmaşık tabloyu şöyle özetliyor: “Metastaz riskinin tam olarak anlaşılması son derece zor çünkü tablo çok karmaşık. Geleneksel histopatoloji, bu karmaşıklığı çözmekte yetersiz kalıyor. Bizim testimiz, bu gri alanı aydınlatıyor ve her hastaya dair kişiselleştirilmiş, sayısal bir risk skoru sunuyor.”

Bu yenilikçi test, halihazırda Avrupa, ABD, Japonya ve Meksika’daki seçkin hastanelerde klinik kullanıma girmiş durumda. Amaç, giderek daha fazla merkezde standart patoloji raporuna ek bir bilgi olarak kullanılarak, onkologların tedavi kararını desteklemek. Uzun vadede hedef, kanser tedavisinde “herkese aynı tedavi” dönemini kapatıp, her hastanın tümörünün biyolojik davranışına göre şekillenen, gerçek anlamda kişiselleştirilmiş bir tedavi çağını başlatmak. Bu, sadece hastaların gereksiz toksik tedavilerden korunması anlamına gelmiyor, aynı zamanda sağlık sistemlerinin kaynaklarının çok daha verimli kullanılması ve kanserle mücadelede yepyeni bir silahın cepheye sürülmesi demek.

* Bu makale, www.sozcu.com.tr internet sitesinde yayınlanan haberden derinleştirilerek ve genişletilerek hazırlanmıştır. Yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Mega Ajans ve Rek. Tic. A.Ş’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.


İlgili Haberler

Ne yulaf ne çavdar ne de pirinç: İşte en sağlıklı tahıl

haberci

Hamsi, istavrit veya somon değil: Aralık ayında bu balığı yiyin, en sağlısıymış

haberci

Aile sağlık merkezi çalışanları: Ücretimizden kestiğiniz milyonlarca lira nereye gitti?

haberci
Yükleniyor....

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası
gazete haberleri