Avrupa ve ABD’den Tarihi Adım: Ukrayna için Kapsamlı Barış ve Güvenlik Planı Açıklandı
Avrupa’nın ağır topları ve Atlantik’in ötesinden kritik bir destek, Ukrayna savaşını sonlandırmak ve bölgede kalıcı bir barış inşa etmek amacıyla tarihi nitelikte ortak bir vizyon etrafında birleşti. Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Polonya, İskandinav ülkeleri ve Avrupa Birliği yönetimi tarafından yapılan ortak açıklama, sadece bir savaşı durdurmayı değil, aynı zamanda Ukrayna’nın gelecekteki güvenliğini, egemenliğini ve ekonomik refahını garanti altına almayı hedefleyen çok katmanlı ve detaylı bir yol haritasını kamuoyuna sundu. Bu plan, uluslararası diplomasi sahnesinde uzun süredir beklenen somut ve kolektif bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Çok Uluslu Güç ve Somut Taahhütler
Planın bel kemiğini, savaşın sona ermesinin ardından Ukrayna’ya sağlanacak “sağlam güvenlik garantileri” ve “ekonomik toparlanma destek tedbirleri” oluşturuyor. Liderler, bu hedeflere ulaşmak için birlikte çalışma kararlılıklarını ortaya koyarken, somut adımları da sıraladı. Buna göre, Avrupa liderliğinde bir “Gönüllü Ülkeler Koalisyonu” çerçevesinde oluşturulacak ve ABD tarafından desteklenecek “çok uluslu bir Ukrayna gücü” kurulacak. Bu askeri yapı, sıradan bir danışmanlık biriminden çok daha fazlasını ifade ediyor.
Bu çok uluslu gücün üç temel görevi bulunuyor: Ukrayna savunma kuvvetlerinin modern savaş gerekliliklerine uygun olarak yeniden yapılandırılmasına ve eğitimine yardım etmek, Ukrayna hava sahasının güvenliğini ve kontrolünü sağlamak için altyapı ve operasyonel destek sunmak ve Karadeniz başta olmak üzere ilgili denizlerde güvenliği tesis etmek amacıyla Ukrayna karasularında da operasyonlar yürütmek. Bu madde, Ukrayna’nın uzun vadeli savunma kapasitesini inşa etmeyi ve Rusya’nın gelecekteki olası saldırganlığına karşı caydırıcı bir kalkan oluşturmayı amaçlıyor.
Toprak Bütünlüğü ve Halkın İradesine Saygı
Ortak açıklama, uluslararası hukukun temel taşlarından birini bir kez daha güçlü bir dille teyit etti: “Uluslararası sınırlar zorla değiştirilemez.” Ancak, planın en önemli siyasi mesajlarından biri, işgal altındaki Ukrayna topraklarının nihai statüsüne ilişkin. Liderler, bu konudaki kararın, öngörülen güvenlik garantileri yürürlüğe girdikten sonra, yalnızca ve yalnızca Ukrayna halkına ait olduğunu vurguladı. Daha da ileri giderek, Ukrayna’nın bu konuda bir referandum düzenlemesi halinde, bu demokratik iradeyi destekleyecekleri sözünü verdiler. Bu durum, müzakerelerde Ukrayna’nın elini güçlendiren ve barışın meşruiyetini halkın onayına dayandırmayı hedefleyen kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.
Rusya’ya Açık Çağrı ve İzleme Mekanizması
Plan, barış sürecinin diğer tarafı olan Rusya’ya da net mesajlar iletiyor. Açıklamada, Rusya’dan Trump’ın barış planını kabul etmesi, derhal ateşkes ilan etmesi ve kalıcı barışa yönelik samimi isteğini göstermesi talep edildi. Sürecin güvenilirliğini sağlamak için de teknik bir altyapı öngörülüyor. ABD öncülüğünde ve uluslararası katılımla kurulacak bir “ateşkes izleme ve doğrulama mekanizması”, olası ihlalleri gerçek zamanlı tespit etmek ve hızlı müdahale etmekle görevlendirilecek. Ayrıca, taraflar arasındaki gerilimi azaltacak ek önlemlerin geliştirileceği belirtildi.
Bu kapsamlı açıklama, diplomasi masasında yeni bir sayfa açıyor. Hem askeri güvenlik hem de siyasi meşruiyet ve ekonomik yeniden inşa boyutlarını içeren plan, savaşın sona erdirilmesi için somut bir çerçeve sunarken, aynı zamanda taraflara ve uluslararası topluma da net sorumluluklar yüklüyor. Önümüzdeki günlerde, bu taahhütlerin nasıl hayata geçirileceği ve Rusya’nın bu çağrıya nasıl yanıt vereceği, Avrupa’nın ve dünyanın geleceğini şekillendirecek en kritik gelişmeler olacak.