Roma Sokaklarından Yükselen Çığlık: Filistin İçin Dayanışma ve Adalet Yürüyüşü
İtalya’nın başkenti Roma’nın tarihi kalbinde, Vittorio Emanuele 2 Meydanı’ndan başlayıp prestijli Sapienza Üniversitesi’ne uzanan güzergahta, binlerce kişi İsrail’in Filistin topraklarındaki devam eden askeri operasyonlarını, şiddetini ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini öne sürdüğü uygulamalarını protesto etmek için bir araya geldi. Barışçıl ancak kararlı bir atmosfere sahip gösteri, İtalyan kamuoyunun bölgedeki insani krize dair artan endişesinin görünür bir yansıması oldu.
Göstericiler, ellerinde taşıdıkları ve havaya kaldırdıkları pankartlarla uluslararası topluma sert mesajlar iletti. “Soykırımı Durdurun” ifadesi, en çok tekrarlanan ve dikkat çeken sloganlardan biri olarak öne çıktı. Bir diğer pankartta ise, “Direniş Terör Değildir” yazıyordu; bu ifade, Filistinlilerin kendini savunma hakkını vurgulayan ve bazı grupların “terör örgütü” olarak nitelenmesine itiraz eden bir perspektifi yansıtıyordu. Protestocuların hedefinde yalnızca İsrail değildi; “Meloni Hükümeti Suç Ortağıdır” yazılı pankart, Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki İtalyan hükümetinin İsrail’e verdiği siyasi ve diplomatik desteği eleştirerek, İtalya’yı insani felakette işbirlikçi olmakla suçladı.
Kalabalık, yürüyüş boyunca sloganları bir ağızdan ve ritmik bir şekilde haykırdı. “Hepimiz Anti-Faşistiz, Hepimiz Anti-Siyonistiz, Hepimiz Filistinliyiz” sloganı, göstericilerin kimliklerini Filistin mücadelesiyle özdeşleştirdiğini ve siyonizmi bir tür ırkçı ideoloji olarak gördüklerini gösteriyordu. “Özgür Filistin” ve sürekli tekrarlanan “Soykırımı Durdurun” çağrıları, meydanların ve caddelerin yankılandığı ana seslerdi.
Protestoda en çarpıcı görsel sembollerden birini, bedenini bir protesto sanatına dönüştüren bir gösterici oluşturdu. Göstericinin yüzü ve vücudu, ABD, İsrail ve İtalya bayraklarının renk ve desenleriyle boyanmıştı. Ancak bu temsil, sıradan bir bayrak gösterisi değildi; üzerinde belirgin şekilde görülen kırmızı, kanlı el izleri, bu ülkelerin politikalarını Filistin’de yaşanan can kayıplarından ve şiddetten sorumlu tutan güçlü bir metafor olarak yorumlandı. Bu performans, protestonun sanatsal ve sembolik dilinin ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne serdi.
Eylemin talepleri yalnızca uluslararası politikalarla sınırlı değildi. Göstericiler, İtalya içindeki bazı gelişmelere de dikkat çekti ve yerel otoritelere çağrıda bulundu. Protesto, İtalya’da halihazırda tutuklu bulunan bazı Filistin yanlısı aktivistlerin serbest bırakılması talebini de içeriyordu. Ancak asıl vurgu, son dönemde İtalya’da gündem olan bir isme yapıldı: Torino’da imamlık yapan Muhamed Şahin.
Protestocuların Somut Talepleri:
- İsrail’e yönelik kapsamlı bir silah ambargosu ve ekonomik yaptırımların derhal uygulanması.
- İtalyan hükümetinin İsrail’e verdiği tüm askeri ve diplomatik desteğin derhal kesilmesi.
- İtalya’da tutuklu bulunan Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması.
- İmam Muhamed Şahin’in sınır dışı edilme sürecinin durdurulması ve kendisinin serbest bırakılması.
- Uluslararası toplumun, Gazze’deki insani krize müdahale etmesi ve sivilleri koruması.
Mısır vatandaşı Şahin, 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek tutuklanmış ve hakkında ülkesi Mısır’a geri gönderilme (sınır dışı) süreci başlatılmıştı. Göstericiler, Şahin’in ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken açıklamaları nedeniyle değil, Filistin’e verdiği destek nedeniyle hedef alındığını iddia etti. Kalabalık, onun sınır dışı edilmemesi ve serbest bırakılması için sloganlar attı, İtalya’nın ifade özgürlüğü ve sığınmacı hakları konusundaki tutumunu sorguladı.
Roma’daki bu yürüyüş, Avrupa’nın birçok şehrinde aynı gün düzenlenen benzer protestolarla aynı zeminde buluşuyor. İtalyan sol gruplar, göçmen dernekleri, öğrenci birlikleri ve sivil toplum kuruluşlarının geniş katılımıyla gerçekleşen eylem, Filistin davasının İtalya’da giderek daha geniş bir kesim tarafından sahiplenildiğinin ve hükümetin resmi politikalarına karşı bir muhalefet odağı haline geldiğinin işareti olarak yorumlanıyor. Eylem, barışçıl bir şekilde sona erdi.