Asgari Ücret Sürecinde Kritik Gelişme: TÜRK-İŞ Komisyona Katılmayacak
Yeni yıla girerken milyonlarca çalışanın hayatını doğrudan etkileyecek olan asgari ücret belirleme süreci, başlamadan önce önemli bir krizle karşı karşıya. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı yarın yapılacak olsa da, sürecin en önemli paydaşlarından biri olan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), komisyon çalışmalarına katılmayacağını açıkladı. Bu gelişme, yeni ücretin belirlenme sürecini baştan itibaren tartışmalı ve gergin bir zemine oturtuyor.
Resmi Davet ve Cevapsız Kalan Beklentiler
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, komisyonun ilk toplantısı için resmi yazıyı taraflara geçtiğimiz hafta iletti. Ancak, toplantı öncesinde yaşanan gelişmeler, masada uzlaşının sağlanmasını zorlaştıracak nitelikte. Bakan Vedat Işıkhan’ın, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ile komisyonun yapısına ilişkin yaptığı görüşme sonrasında, sendika tarafının beklediği herhangi bir düzenleme veya adım atılmadı. Bu durum, TÜRK-İŞ’in uzun süredir dile getirdiği temel itirazlarının göz ardı edildiği yönünde bir algı yarattı.
Konuyla ilgili ANKA Haber Ajansı’na konuşan bir TÜRK-İŞ yetkilisi, zamanın daraldığına vurgu yaparak, “Düzenleme olacaktı, biz tekrar değerlendirecektik, adım atılmadı. Bu saatten sonra biz masaya gitmeyiz” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, sendikanın tutumunun net bir şekilde ortaya konduğu ilk resmi beyan oldu.
Atalay’dan Net Mesaj: “Ben Aynı Yerimdeyim”
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, dün akşam Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından düzenlenen bir etkinlikte, gazetecilerin komisyona katılım konusundaki sorularını yanıtlarken, tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığını net bir dille ifade etti. Atalay, “Ben aynı yerimdeyim. Henüz bir düzenleme olmadı. Bu saatten sonra da zor görünüyor” şeklinde konuştu.
Bu açıklamalar, TÜRK-İŞ’in sadece bir pazarlık stratejisi izlemediğini, komisyonun işleyişine dair köklü itirazları olduğunu ve bu itirazlar karşılanmadan sürece dahil olmayacağını gösteriyor. Sendikanın bu tavrı, komisyonun meşruiyeti ve alacağı kararların kabul edilebilirliği üzerinde ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Komisyonun İşleyişi ve İşçi Tarafının Temel İtirazları
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, geleneksel olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işveren temsilcileri ve işçi temsilcilerinden beşer üye olmak üzere toplam on beş üyeden oluşuyor. Kararlar, oy çokluğu ile alınıyor. Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık yaptığı komisyon, en az on üyenin katılımıyla toplanabiliyor ve oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği durumunda ise, başkanın tarafının çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.
İşte tam da bu noktada, TÜRK-İŞ başta olmak üzere işçi konfederasyonları ve sendikalar, komisyonun bu yapısının işçi çıkarlarını yeterince temsil etmediğini ve adil olmadığını uzun süredir dile getiriyor. İşçi tarafının en temel itirazı, milyonlarca kişiyi ilgilendiren böyle hayati bir kararın, oy çokluğu yerine taraflar arasında tam bir uzlaşı (konsensüs) ile alınması gerektiği yönünde. Mevcut sistemde, bakanlık ve işveren temsilcilerinin oylarıyla, işçi temsilcilerinin görüşlerinin etkisiz hale getirilebileceği endişesi hakim.
Yarınki Toplantı ve Beklenen Süreç
TÜRK-İŞ’in katılım sağlamayacağı bir ortamda yarın yapılacak ilk toplantıda, komisyonun öncelikle çalışma takvimi ve sürecin işleyiş usulleri ele alınacak. İlerleyen toplantılarda ise, tarafların beklentileri, enflasyon, büyüme, işsizlik, üretici ve tüketici enflasyonu gibi ekonomik veriler masaya yatırılacak ve yeni asgari ücret miktarı üzerinde görüşmeler yürütülecek.
Yeni asgari ücretin, kanuni zorunluluk gereği 31 Aralık 2025 tarihine kadar belirlenmesi ve kamuoyuna açıklanması hedefleniyor. Belirlenecek olan yeni ücret, 1 Ocak 2026 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek.
Mevcut Asgari Ücretin Detayları ve İşveren Maliyeti
Bugün itibarıyla geçerli olan asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 26.005,50 Türk Lirası olarak uygulanıyor. Gelir vergisi ve damga vergisi gibi kesintiler düştüğünde, işçinin eline geçen net miktar ise 22.104,67 Türk Lirası seviyesinde bulunuyor.
Ancak, asgari ücretin işverenlere toplam maliyeti çok daha yüksek. Bir işçi için asgari ücretin toplam işveren maliyeti 30.621,48 Türk Lirasına ulaşıyor. Bu maliyetin 26.005,50 lirasını brüt asgari ücret oluştururken, 4.095,87 lirası işveren sosyal güvenlik primi, 520,11 lirası ise işveren işsizlik sigortası fonu olarak hesaplanıyor. Yeni dönemde yapılacak artışın hem işçinin net gelirini hem de işverenin maliyet yükünü nasıl etkileyeceği, önümüzdeki günlerde en çok tartışılacak konuların başında gelecek.
TÜRK-İŞ’in masadan çekilme kararı, yalnızca bir sendikanın katılımı meselesi değil, aynı zamanda asgari ücret belirleme mekanizmasının demokratikliği, şeffaflığı ve adil temsile dayanıp dayanmadığına dair derin bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği, diğer işçi konfederasyonlarının tutumu ve hükümetin bu krize yönelik nasıl bir inisiyatif alacağı, önümüzdeki günlerin en kritik gündem maddeleri olacak.