Stellantis’tan Kritik Garanti Hamlesi: PureTech 1.2 Motor Sahipleri İçin 10 Yıllık Güvence

Türkiye otomotiv pazarının önemli oyuncularından Stellantis Grubu, portföyündeki popüler modellerde kullanılan ve geniş bir müşteri kitlesine sahip olan PureTech 1.2 motor ailesi için dikkat çekici ve kapsamlı bir garanti politikası değişikliğine imza attı. Bu hamle, özellikle bu motoru kullanan Peugeot, Citroën, DS ve Opel marka araç sahiplerini doğrudan ilgilendiriyor. Avrupa’daki bazı pazarlarda benzer teknik sorunlar karşısında tazminat veya geri çağırma gibi yollara başvurulurken, Stellantis Türkiye, sorunu kökten çözmek adına garanti süresini ve kapsamını genişleten radikal bir yaklaşımı benimsedi.

Grubun yaptığı resmi açıklama, konunun ciddiyetini ve şeffaf bir çözüm arayışını ortaya koyuyor. Açıklamada, “Önceki nesil PureTech 1.2 motorları için Nisan 2024’te, belirli koşullar altında hem parça hem de işçilik için 10 yıla veya 180 bin km’ye kadar masrafların yüzde 100’ünü kapsayan genişletilmiş bir güvence uygulamaya konmuştur” ifadeleri kullanıldı. Bu kararla, motorla ilgili yaşanabilecek potansiyel arızaların maddi yükü tamamen üretici tarafından üstlenilerek, müşteri güveninin tesis edilmesi ve uzun vadeli memnuniyetin sağlanması hedefleniyor.

Genişletilmiş Garantiye Erişimin Altın Kuralı: Kusursuz Bakım Geçmişi

Bu cömert garanti uzatmasından yararlanmak, araç sahiplerinin düzenli ve kurallara uygun bakım yaptırmış olmasına bağlı. Stellantis, bu genişletilmiş güvenceyi koşullu ve kontrollü bir şekilde sunuyor. Kullanıcıların yeni garanti kapsamına alınabilmesi için bir dizi kritik şartı sağlaması gerekiyor:

• Aracın tüm periyodik bakımlarının, üreticinin kullanım kılavuzunda belirtilen yıl ve kilometre aralıklarına tam uyumlu şekilde yapılmış olması birinci öncelik. Atlanmış veya geciktirilmiş bir bakım, garantiden yararlanma hakkını olumsuz etkileyebilir.
• Bu bakımların, mümkünse markanın yetkili servislerinde gerçekleştirilmiş olması büyük avantaj sağlıyor. Ancak, TSE onaylı özel servislerde yapılan bakımlar da değerlendirmeye alınıyor. Burada dikkat edilen nokta, yapılan işlemlerin ve kullanılan parçaların üreticinin orijinal teknik standartlarına ve kalite kriterlerine mutlak uygunluğu.
• Araç sahibinden, yapılan tüm bakım ve onarımlara ait orijinal fatura ve iş emirlerini eksiksiz olarak ibraz etmesi bekleniyor. Bu belgeler, aracın bakım geçmişinin resmi kanıtı olarak kabul ediliyor ve garanti değerlendirmesinin temelini oluşturuyor.

Bu şartların titizlikle yerine getirilmesi durumunda, araç sahibi için 10 yıl veya 180.000 kilometreye kadar uzayan, parça ve işçilik masraflarının tamamının karşılandığı tam kapsamlı bir koruma kalkanı devreye giriyor.

Teknik Sorunun Anatomisi: Yağ İçindeki Triger Kayışı

Stellantis’in bu olağanüstü garanti uzatma kararının arkasında, PureTech 1.2 motorun belirli nesillerinde ortaya çıkan teknik bir tasarım hassasiyeti yatıyor. Sorunun merkezinde, motorun triger kayışının yağ dolu bir ortamda (yağ banyosunda) çalışacak şekilde tasarlanmış olması bulunuyor. Zaman içinde motor yağı ile kayış malzemesi arasında beklenmeyen bir kimyasal etkileşim ya da aşınma meydana gelebiliyor.

Bu durum, kayışın yapısının bozularak parçalanmasına ve küçük parçacıklar halinde dağılmasına neden oluyor. Dağılan bu parçacıklar, motor yağının içine karışıyor ve yağ sisteminin hayati bir bileşeni olan yağ pompası süzgecine (yağ karteli) doğru ilerliyor. Süzgeç, bu yabancı parçacıklarla zamanla tıkanıyor ve motorun ihtiyaç duyduğu yağ akışını ciddi şekilde kısıtlıyor.

Sonuç olarak, yetersiz yağlanan motor, aşırı ısınma ve sürtünme nedeniyle ciddi iç hasarlar alabiliyor. Bu hasar, piston, silindir yatağı, segmanlar gibi kritik ve pahalı parçaları etkileyebiliyor ve onarım maliyetini araç değerinin önemli bir bölümüne kadar çıkarabiliyor. Stellantis’in uygulamaya koyduğu genişletilmiş garanti, tam da bu pahalı ve karmaşık arıza senaryosunun mali riskini müşterinin sırtından almayı amaçlıyor.

Pazara Özgü Bir Strateji: Uzatılmış Garanti mi, Tazminat mı?

Stellantis’in Türkiye’deki bu yaklaşımı, küresel uygulamalardan bir noktada ayrılıyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde, aynı teknik sorun nedeniyle toplu tazminat ödemeleri, geri çağırma kampanyaları veya ücretsiz onarım programları gündeme gelmiş durumda. Türkiye pazarında ise şirket, sorunu daha proaktif ve önleyici bir şekilde ele alarak, garantiyi önemli ölçüde uzatma yolunu seçti.

Bu stratejinin arkasında, Türkiye pazarının dinamiklerine uyum sağlama, mevcut müşteri portföyünü elde tutma (müşteri sadakati) ve marka itibarını koruma gibi unsurlar yatıyor. Uzatılmış garanti, araç sahibine “sorun çıkarsa biz yanınızdayız” mesajı verirken, aynı zamanda araçların yetkili servis ağına düzenli gelişini de teşvik ederek, ikincil bir fayda sağlıyor.

Sonuç olarak, Stellantis’in PureTech 1.2 motorlar için getirdiği 10 yıllık garanti uygulaması, Türkiye otomotiv sektöründe müşteri odaklı ve sorumluluk almaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu hamle, teknik bir zaafiyeti, uzun vadeli bir güven ve hizmet taahhüdüne dönüştürerek, hem mevcut kullanıcıları rahatlatmayı hem de potansiyel alıcıların markaya olan güvenini pekiştirmeyi amaçlıyor. Ancak, bu güvencenin geçerli olması için araç sahiplerinin bakım disiplininden asla taviz vermemesi gerektiği de unutulmamalı.