2025 Nobel Ödül Törenleri: Stockholm’de Bilim ve Sanat, Oslo’da Gerilim ve Siyaset
İskandinavya’nın soğuk ve karanlık aralık günleri, dünyanın en prestijli ödüllerinin sahiplerini bulduğu, görkem ve siyasi gerilimin iç içe geçtiği iki ayrı törene sahne oldu. Geleneksel olarak, Alfred Nobel’in vasiyeti uyarınca, bilim ve edebiyat ödülleri Stockholm’de, barış ödülü ise Oslo’da takdim edildi. Ancak bu yıl, özellikle Barış Ödülü’nün arka planındaki gelişmeler, törenlere alışılmadık bir dramatik gerilim kattı.
Stockholm: Kraliyet Onayında Bilimin ve Edebiyatın Zaferi
Stockholm Konser Evi (Konsert Huset), her yıl olduğu gibi, devletin ve kültürün en üst düzey temsilcilerini ağırladı. Törene, İsveç Kraliyet ailesinin başında Kral 16. Carl Gustaf olmak üzere, Başbakan Ulf Kristersson, kabine üyeleri, parlamentodan temsilciler, çok sayıda yabancı diplomat ve seçkin davetli katıldı. Ortam, klasik müzik eşliğinde, ağırbaşlı bir kutlama havasındaydı.
Kral Carl Gustaf, her bir kazananı tek tek sahneye davet ederek, onlara Nobel madalyası, diploma ve 11 milyon İsveç kronu (yaklaşık 1 milyon ABD Doları) değerindeki para ödülünü takdim etti. Bu an, ömür boyu süren araştırma, emek ve yaratıcılığın nihayi takdiri olarak salonda duygusal anlar yaşattı.
2025 Nobel Ödülü Kazananları:
- Fizik: John Clarke, Michel Devoret, John Martinis (Kuantum hesaplama ve süper iletkenlik alanındaki çığır açıcı çalışmaları için)
- Kimya: Susumu Kitagawa, Richard Robson, Omar M. Yaghi (Metal-organik çerçeve yapıların tasarımı ve uygulamalarına yönelik öncü katkıları için)
- Tıp veya Fizyoloji: Mary Brunkow, Fred Ramsdell, Shimon Sakaguchi (Bağışıklık toleransı ve otoimmün hastalıkların düzenlenmesi mekanizmalarının keşfi için)
- Ekonomi: Joel Mokyr, Philippe Aghion, Peter Howitt (Teknolojik yeniliklerin, ekonomik büyümenin ve endüstriyel devrimlerin tarihsel ve teorik analizlerine katkıları için)
- Edebiyat: Laszlo Krasznahorkai (Modern insanın varoluşsal kaygılarını ve toplumsal yabancılaşmasını benzersiz bir dil ve anlatı yapısıyla ele alan eserleri için)
Oslo: Eksik Bir Ödül Sahibi ve Uluslararası Bir Krizin Gölgesi
Norveç’in başkenti Oslo’da ise atmosfer Stockholm’den çok farklıydı. Norveç Nobel Komitesi tarafından Belediye Binası’nda düzenlenen Barış Ödülü töreni, bu yılın kazananı Venezuelalı muhalif siyasetçi María Corina Machado‘nun hazır bulunamayışının belirsizliği ve endişesiyle başladı.
Komite, törenden hemen önce yaptığı yazılı açıklamada, Machado’nun ödülü almaya “yakın zamanda” Oslo’ya ulaşacağını duyurdu. Tören sırasında ise Komitenin sosyal medya hesabından, Machado’nun gönderdiği bir ses kaydı paylaşıldı. Kayıtta Machado’nun, “Oslo’da olacağım, yoldayım.” sözleri, salonda hem bir rahatlama hem de derin bir merak uyandırdı.
Ödül, Machado’nun adına, törende bulunan kızı Ana Corina Sosa Machado tarafından alındı. Yaptığı duygusal konuşmada, “O milyonlarca Venezuelalıyı olağanüstü bir çabada birleştirdi ve siz bu çabayı Nobel Barış Ödülü ile onurlandırdınız. Her ne kadar burada olup bu törene katılamamış olsa da şunu söylemeliyim ki annem verdiği sözü asla bozmaz.” ifadelerini kullandı.
Norveç Nobel Komitesi Başkanı Jorgen Watne Frydnes ise durumun olağanüstü riskler içerdiğini vurguladı. Frydnes, “Kendisi şu an güvende ve birkaç saat içinde burada olacak. Son derece tehlikeli bir yolculuk.” açıklamasını yaparak, Machado’nun hayati tehlikesine dikkat çekti.
Tartışmaların ve Tehlikelerin Merkezindeki Ödül
María Corina Machado’nun 10 Ekim’de Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmesi, başından itibaren uluslararası siyasette büyük tartışmalara neden oldu. Komite, ödül gerekçesinde, Machado’yu “Nicolás Maduro’nun otoriter rejimine karşı şiddet içermeyen mücadele vererek Venezuela’da demokratik hakları ve sivil özgürlükleri savunması” nedeniyle onurlandırdığını açıklamıştı.
Ancak Machado, Maduro hükümeti ve onu destekleyenler tarafından “ABD yanlısı bir kukla” olmakla suçlanıyor. Eleştirilerin odak noktasında, geçmişte Venezuela’ya askeri müdahale çağrısı yapması, İsrail’e verdiği koşulsuz destek ve ödülü kazanmasının ardından ABD Başkanı Trump’a ithaf etmesi yer alıyor. Bu pozisyonlar, onu Latin Amerika’nın bir kısmında ve uluslararası sol çevrelerde tartışmalı bir figür haline getirdi.
Venezuela Başsavcısı Tarek William Saab, geçen ay yaptığı açıklamada, Machado’nun ülkeden çıkıp ödülü almak için Norveç’e gitmesi halinde “firari” statüsünde değerlendirileceğini ilan etmişti. Saab, Machado hakkında “komplo, nefret kışkırtıcılığı ve terörizm” dahil çok sayıda cezai soruşturma bulunduğunu belirterek bir gözdağı verdi.
Bu tehdit, Machado’nun Oslo’ya vardıktan sonra Venezuela’ya nasıl dönebileceği, ya da muhalefetini sürgünden mi yönetmek zorunda kalacağı sorularını da beraberinde getiriyor. Oslo’daki tören, aynı zamanda, son haftalarda Karayipler’de ABD’nin artan askeri varlığı ve Venezuela’ya yönelik sert açıklamalarıyla aynı döneme denk gelerek, ödülü daha geniş bir jeopolitik gerilimin parçası haline getirdi. Maduro hükümeti, ABD operasyonlarının asıl amacının kendisini devirmek ve ülkenin muazzam petrol rezervlerine el koymak olduğunu iddia ediyor.
2025 Nobel haftası, bir yanda insanlığın bilgi ve sanat birikimine katkıda bulunanları taçlandırırken, diğer yanda dünyanın en çetin siyasi çatışmalarından birinin tam ortasına ışık tuttu. Stockholm’de verilen ödüller geleceğe dair umudu simgelerken, Oslo’da takdim edilen madalya, günümüzün karmaşık, tehlikeli ve derinden bölünmüş siyasi manzarasının bir yansıması oldu. María Corina Machado’nun Oslo’ya “tehlikeli yolculuğu” sadece fiziki bir seyahat değil, aynı zamanda uluslararası diplomasi, insan hakları ve egemenlik mücadelesinin sembolik bir ifadesi olarak tarihe geçti.