Aile sağlık merkezi çalışanları: Ücretimizden kestiğiniz milyonlarca lira nereye gitti?






Aile Sağlığı Çalışanlarından Sert Tepki: “Yeni ASM Yok, Aşı Yok, Para Nerede?”

Aile Sağlığı Çalışanları Sokağa İndi: Bakan Memişoğlu’na Sert Sorular Yöneltildi

İstanbul Cevizlibağ’da bir araya gelen on bir sağlık sendikası ve meslek örgütü, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nu ve hükümeti hedef alan sert bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Aile Sağlık Merkezi (ASM) hekim ve çalışanlarını temsil eden gruplar, bir yıldır uygulamada olan ve kendilerince “eziyet yönetmeliği” olarak adlandırılan performans sistemini, yapılmayan yatırımları ve kaybolan bütçeleri protesto etti. Kalabalığın dilinde ise tek bir soru vardı: “Yeni ASM yapmadınız. HPV aşısı ortada yok. Para nereye gitti?”

Sendikalar Güçlerini Birleştirdi: 11 Kurum Sahnede

Protesto, sektördeki geniş bir mutabakatın göstergesi olarak dikkat çekti. Aile hekimliği alanında faaliyet gösteren AHESEN, Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Genel Sağlık İş Sendikası, Hekimsen İstanbul Şubesi, Hekim Birliği Sendikası, Hep-Sen İstanbul Şubeleri, Hürriyet Sağlık Sen İstanbul Şubesi, İSTAHED, Güç Sağlık Sen, İstanbul Tabip Odası ve SES İstanbul Şubeleri ortak bir platform oluşturarak seslerini yükseltti. Bu geniş katılım, meselenin sadece ücretlerle değil, temel çalışma koşulları, iş güvencesi ve halk sağlığının geleceği ile ilgili derin kaygıları yansıtıyor.

Bir Yıllık ‘Eziyet Yönetmeliği’ ve Çarpıcı Hesap Sorma

Basın açıklamasında ilk sözü alan İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Olcay Bengi Bozkurt, bir yıl önce hayata geçirilen performans sisteminin bilançosunu çıkardı. Bozkurt, Sağlık Bakanı’nın “hekimlerin hastalara ayıracağı süreyi artırdık” açıklamasını hatırlatarak, hem sağlık çalışanlarına hem de vatandaşlara seslendi: “Son bir yılda size ayrılan süre arttı mı? Hekim sayısı artmayıp muayene sayısı artıyorsa hastamıza nasıl daha fazla zaman ayırmış olabiliriz?” Bu soru, sistemin hasta-hekim ilişkisini olumsuz etkilediği ve nitelikli muayene süresini kısalttığı yönündeki eleştirilerin özünü oluşturuyor.

Dr. Bozkurt, çok daha vurucu bir finansal iddiayı da gündeme getirdi. Yönetmelik kapsamında yapılan kesintilerin akıbetini sorgulayan Bozkurt, “Son bir senede bizim ücretimizden kestiğiniz parayla ne yaptınız?” diye sordu. İddiasına göre, Maliye Bakanlığı’ndan alınan ve ASM’lerin yapımı/güçlendirilmesi için kullanılması zorunlu olan bütçe, başka yerlere aktarıldı. Bozkurt, “Ebe ve hemşirelere tavana takıldı bahanesi ile Aile Hekimlerine verileri, bordrolarımızı gizleyerek hastane başvurusu çok oldu diyerek yüz milyonlarca lira kesinti yaptınız… Döner Sermayenize aktardığınız bu para nerede?” ifadelerini kullanarak, şeffaflık ve hesap verilebilirlik talebini somut bir bütçe sorusuyla destekledi.

Deprem Gerçeği: İstanbul’da Her Üç ASM’den Biri Riskli

Protestonun en çarpıcı gerekçelerinden biri de fiziki altyapı ve deprem güvenliği konusunda yaşanan endişeler oldu. Toplantıda paylaşılan verilere göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 Temmuz ayında yaptığı değerlendirme, İstanbul’da her üç ASM’den birinin 1999 depremi öncesi inşa edilmiş, dayanıksız binalarda hizmet verdiğini ortaya koydu. Daha da vahimi, olası büyük bir deprem sonrasında sadece İstanbul’da 600’e yakın ASM’nin çalışamaz hale gelme riski bulunuyor. Bu durum, sadece çalışanların değil, hizmet alan milyonların da güvenliğini tehdit ediyor.

“1000 ASM Vadi Nerede? Aşılar Ortada Yok!”

Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Ahmet Mehlepçi ise konuşmasında hükümetin vaatlerini ve uygulamalarını sert bir dille eleştirdi. “Vadettiğiniz 1000 ASM nerede?” sorusunu yönelten Mehlepçi, deprem bölgesinde sadece 2 yeni ASM yapıldığını, diğerlerinin ise “depremde yıkılacak durumda” olduğunu vurguladı. Koruyucu sağlık hizmetlerinin mihenk taşlarından biri olan HPV aşısı konusundaki sıkıntıya da dikkat çekti: “HPV aşısı diyorsunuz, aşılar ortada yok. Biz çalışıyoruz siz hesap vermiyorsunuz.” Bu ifadeler, temel bir halk sağlığı programında yaşanan aksamanın, sahada çalışanlar nezdindeki yansımasını gözler önüne serdi.

Net Talepler: Güvenceli Maaş, Güvenli Bina, Baskısız Ortam

Dr. Mehlepçi, sendikaların taleplerini dört ana başlıkta özetledi:

  • Performans kriterine dayanmayan, emekliliğe yansıyacak tek kalem maaş.
  • Güvenli, donanımlı, depreme dayanıklı ASM’ler.
  • Baskı, ceza ve keyfi uygulamaların son bulması.
  • Halka hak ettiği koruyucu sağlık hizmetini verebilecekleri bir sistem.

Mehlepçi, “Taleplerimiz karşılanana kadar geri adım atmayacağız” diyerek mücadeledeki kararlılıklarının altını çizdi.

Sonuç: Bir Sektörün İsyanı ve Hesap Sorma Zamanı

İstanbul Cevizlibağ’daki bu buluşma, bir ücret meselesinin çok ötesine geçen bir hareketin manifestosu niteliğindeydi. Aile sağlığı çalışanları, performans sistemiyle aşılanan hırs ve rekabetin hasta-hekim ilişkisini zedelediğini, keyfi kesintilerle finansal güvencelerinin ortadan kalktığını, deprem riski altındaki binalarda hem kendi hem de hastaların hayatını riske attıklarını ve nihayetinde koruyucu sağlık hizmetlerinin çöküşe geçtiğini haykırdı. Yöneltilen “Para nereye gitti?” sorusu ise, tüm bu sorunların merkezinde duran mali şeffaflık eksikliğine işaret ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu sert çıkışa vereceği yanıt, sadece bir meslek grubunu değil, Türkiye’nin birinci basamak sağlık hizmetlerinin geleceğini de şekillendirecek.


İlgili Haberler

Ayranla maden suyunu birlikte içmenin hiç beklenmedik faydası ortaya çıktı

haberci

Herkes zatürre aşısı yaptırmalı mı?

haberci

Akciğer kanseri neden geç fark ediliyor?

haberci
Yükleniyor....

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası