Gümüş Fiyatları Tarihi Bir Sıçrama Yaşadı: Ons Başına 60 Dolar Eşiği Tarihe Karıştı
Fed’in politikaları ve sanayi talebi beklentileri, beyaz metali rekor seviyelere taşıdı. Piyasalar, altın ile birlikte yeni bir değerlenme dönemine mi giriyor?
Küresel emtia piyasalarında bugün tarihi bir gelişme yaşandı. Gümüş fiyatları, ilk kez ons başına 60 dolar psikolojik ve teknik direncini aşarak yeni bir tarihi zirveye ulaştı. Spot piyasalarda kaydedilen bu sıçrama, yatırımcıların “beyaz altın” olarak da adlandırılan değerli metale olan güveninin ve talebinin ne denli arttığını gözler önüne serdi.
Rezonanslı Yükseliş: Gümüş, gün içerisinde tek başına %4’ün üzerinde bir değer kazanarak spot piyasada ons başına 60,69 dolara kadar tırmanışını sürdürdü. Bu seviye, metalin tüm zamanların en yüksek fiyatı olarak kayıtlara geçti.
Bu olağanüstü rallinin arkasında, birbiriyle bağlantılı iki temel dinamik yatıyor: Merkez bankalarının özellikle de ABD Merkez Bankası’nın (Fed) izleyeceği para politikasına dair güçlü beklentiler ve gümüş arzındaki sıkılığın süreceği endişeleri. Piyasa katılımcıları, Fed’in önümüzdeki 9-10 Aralık tarihlerindeki politika toplantısında, ekonomiyi desteklemek amacıyla çeyrek puanlık (25 baz puan) bir faiz indirimine gidebileceğini öngörüyor. Bu tür bir parasal gevşeme hamlesi, doları zayıflatırken, dolar cinsinden fiyatlanan gümüş gibi emtiaların cazibesini artırıyor.
Ancak hikaye sadece para politikasıyla sınırlı değil. Gümüş, benzersiz bir şekilde hem bir değer saklama aracı (altın gibi) hem de kritik bir sanayi hammaddesi olma özelliğini taşıyor. Geçiş ekonomisi ve yeşil teknolojilerdeki hızlı dönüşüm, gümüşe olan talebi patlama noktasına getirmiş durumda.
Analist Fawad Razaqzada, bu çift yönlü talebe dikkat çekerek yorumlarını şöyle sürdürüyor: “Yatırımcılar, gümüş için önümüzdeki yıllarda güçlü bir sanayi talebi oluşacağına inanıyor. Güneş panelleri, otomotiv elektroniği, 5G altyapısı ve daha birçok yüksek teknoloji alanındaki büyüme, gümüş tüketimini katlayarak artıracak. Bu temel beklenti, fiyatların yukarı yönlü momentumunu destekliyor ve mevcut ralliyi sadece spekülatif bir hareket olmaktan çıkarıp sağlam bir temele oturtuyor.”
Gümüşteki bu ateşli yükseliş, geleneksel olarak onun “büyük kardeşi” kabul edilen altın piyasasını da hareketlendirdi. Altın fiyatları da gümüşün gölgesinde kalmayarak anlamlı bir yükseliş içine girdi. İki değerli metal arasındaki fiyat oranı (altın/gümüş oranı) da bu hareketlilikten etkileniyor ve yatırımcılar portföy çeşitlendirmesi için farklı stratejiler geliştiriyor.
Bu yılın performansına bakıldığında tablo daha da çarpıcı hale geliyor: Gümüş, yılın başından bu yana geçen sürede değerini tam %102 artırarak, yani ikiye katlayarak, 2024’ün en parlak performans gösteren varlık sınıflarından biri oldu. Bu, sadece enflasyona karşı korunma arayışından değil, aynı zamanda geleceğin teknolojilerine yapılan küresel yatırımların bir yansımasından kaynaklanıyor.
Sonuç olarak, gümüş piyasası, onlarca yıldır görülmemiş bir fiyat seviyesine ulaşmanın ötesinde, yeni bir paradigmanın eşiğinde duruyor. Fed’in önümüzdeki haftalardaki kararları kısa vadeli dalgalanmaları belirleyecek olsa da, yeşil enerji ve dijitalleşme trendlerinin yarattığı yapısal talep, gümüşün uzun vadeli hikayesini şekillendirmeye devam edecek. Yatırımcılar, artık sadece bir “değerli metal” değil, aynı zamanda “geleceğin endüstriyel metali” olan gümüşe, bu çift kimliği nedeniyle sermaye akıtmaya devam ediyor. Piyasalar, bu tarihi seviyelerin sadece bir başlangıç olup olmadığını tartışıyor.