Dünya

Louvre Müzesi’nde su sızıntısı. Yaklaşık 400 nadir kitap hasar gördü






Louvre Müzesi’nde Ardı Arkası Kesilmeyen Sorunlar: Soygunun Gölgesinde Bir Bakımsızlık Skandalı

Louvre Müzesi’nde Ardı Arkası Kesilmeyen Sorunlar: Soygunun Gölgesinde Bir Bakımsızlık Skandalı

Dünyanın en ikonik kültür kurumlarından biri olan Paris’teki Louvre Müzesi, son haftalarda art arda gelen olaylarla sarsılıyor. Milyonlarca ziyaretçinin hayranlıkla gezdiği, Mona Lisa’nın tebessüm ettiği bu tarihi yapı, önce gözüpek bir soygunla çalkalandı, şimdi ise derinlerdeki bir ihmalin su yüzüne çıkmasıyla gündemde. Müzenin eskiyen altyapısından kaynaklanan bir su sızıntısı, Mısır antik eserler bölümünün kütüphanesinde bulunan yüzlerce nadir kitaba zarar verdi. Bu olay, dünya mirasını korumakla yükümlü bir kurumun kendi içindeki kırılganlıklarını gözler önüne seriyor.

Su, Tarihin Sayfalarına Sızdı: 400 Nadir Eser Tehdit Altında

Olay, müzenin derinliklerinde, halka açık galerilerin hemen yanı başında sessiz sedasız gerçekleşti. Yaşlanan su borularındaki bir sızıntı, Mısır antik eserler departmanına ait özel kütüphanenin üç odasından birini etkisi altına aldı. Bu odada, Mısır uygarlığına dair bilgi ve tarihi belgeleri içeren, 300 ila 400 arasında nadir kitap ve belgenin bulunduğu bildirildi. Sızıntının boyutları ve eserlerde oluşturduğu hasarın tam kapsamı, uzman restoratörler ve kütüphane görevlileri tarafından titizlikle inceleniyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan Louvre Müzesi Genel Müdür Yardımcısı Francis Steinbock, sızıntıdan etkilenen kitapların “değerli kitaplar olmadığını” öne sürerek kamuoyunu yatıştırmaya çalıştı. Ancak, bir dünya müzesindeki herhangi bir orijinal belgenin veya nadir kitabın bilimsel ve kültürel açıdan taşıdığı önem göz önüne alındığında, bu açıklama uzmanlar ve kültür severler tarafından yetersiz bulunuyor. Her bir eserin, tarihin bir parçası olduğu ve geri dönüşü olmayan bir kayıp riski taşıdığı vurgulanıyor.

“Yıllardır Biliniyordu”: Bir Bakımsızlık İtirafı

Asıl şok edici detay ise Steinbock’un sonraki açıklamalarında ortaya çıktı. Müze yöneticisi, su tesisatındaki sorunların ve altyapıdaki yıpranmanın yıllardır bilindiğini açıkça kabul etti. Buna rağmen, köklü bir bakım ve onarım çalışması için tarih Eylül 2026 olarak belirlenmiş durumda. Bu açıklama, dünyanın en çok ziyaret edilen, en yüksek bütçeli müzelerinden birinin, temel koruma ve bakım sorumluluklarını nasıl erteleyebildiği sorusunu akıllara getiriyor. İki yıldan fazla bir süre daha risk altında kalacak olan tarihi eserlerin akıbeti ise belirsizliğini koruyor.

Gölgedeki Diğer Travma: 88 Milyon Euroluk Soygun

Su sızıntısı skandalı, Louvre’u sarsan diğer büyük olayın henüz gölgesinde. 19 Ekim tarihinde, müze tarihinin en cesur ve organize soygunlarından biri yaşandı. Sabahın erken saatlerinde, kimlikleri belirlenemeyen dört hırsız, müze dışındaki bir kamyonun yük asansörünü kullanarak bir pencereyi kırdı ve doğrudan Apollo Galerisi‘ne sızdı. Burası, Fransa’nın kraliyet mücevherlerinin sergilendiği, göz kamaştırıcı değerdeki eserlere ev sahipliği yapan en hassas bölümlerden biri.

Hırsızlar, sadece 7 dakika gibi inanılmaz kısa bir süre içinde, toplam değeri 88 milyon euroyu aşan 9 paha biçilmez mücevher parçasını çalmayı başardı. Kaçışları sırasında yaşadıkları bir panik veya aksilik sonucu, çaldıkları eserlerden biri olan 3. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugenie’ye ait olan tarihi tacı düşürdüler. Hasarlı halde bulunan bu taç, olayın sembolü haline geldi. Soygunun ardından müze, güvenlik incelemeleri gerekçesiyle geçici olarak kapatıldı ve üç gün sonra yeniden açıldı. Fransız polisi, yürüttüğü operasyonlarda soygunla bağlantılı dört kişiyi tutuklamayı başardı.

Çifte Sınav: Güvenlik ve Koruma

Bu iki olay, Louvre Müzesi’ni ve onun yönetimini iki temel sütunda sorgulatıyor: fiziksel güvenlik ve eserlerin korunması. İlki, dışarıdan gelen ani ve şiddetli bir tehdide karşı müzenin ne kadar savunmasız olduğunu gösterdi. İkincisi ise, çok daha sinsi ve yavaş ilerleyen bir tehdit olan altyapı çöküşü ve bakım ihmali konusunda endişe verici bir tablo çizdi. Her gün on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan, 35 bini aşkın eseri barındıran bu devasa kurum, sadece hırsızlara karşı değil, aynı zamanda zamanın yıpratıcı etkilerine ve idari ihmallere karşı da savaş vermek zorunda.

Dünya, Louvre’un sadece parıltılı galerilerini değil, şimdi arka plandaki borularını, elektrik tesisatını ve acil müdahale protokollerini de mercek altına alıyor. İnsanlığın ortak hafızasını oluşturan bu nadide eserlerin, gelecek nesillere aktarılabilmesi için, müzenin sadece dış değil, iç tehditlere karşı da aynı titizlikle donatılması gerektiği, bu son olaylarla bir kez daha acı bir şekilde anlaşılmış oldu.


İlgili Haberler

Tek video yaklaşık 2 milyon dolarlık bağış topladı

haberci

Muhabire kuş çarpınca haber yarıda kaldı

haberci

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Oscar ödüllü Filistinli yönetmen Adra’yla bir araya geldi

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası