BMW’nin “Nihai Sürüş Makinesi” İddiasını Sarsan Teknik Kriz: xDrive Transfer Kasası Sorunu ve 13.000 Dolara Varan Tamir Faturaları

Lüks otomobil dünyasının köklü ve prestijli markalarından BMW, Amerika Birleşik Devletleri’nde açılan yeni bir toplu dava ile derin bir teknik ve itibar krizinin eşiğinde. Şirketin, popüler dört tekerlekten çekiş sistemi xDrive’ı kullanan on binlerce aracında tespit edilen arızalı transfer kasaları, hem sürücüleri yüksek maliyetlerle baş başa bırakıyor hem de markanın mühendislik iddialarını sorgulatıyor. New Jersey Bölge Mahkemesi’ne sunulan ve geniş yankı uyandıran şikayetname, konunun sıradan bir teknik aksaklıktan çok daha öteye uzandığını gözler önüne seriyor.

Arızanın Belirtileri: Sarsıntı, Titreme ve Güven Kaybı

Davaya konu olan araç sahipleri, sorunu genellikle düşük hızlarda, özellikle viraj alırken veya hafif gaz artışlarında fark ediyor. Araç, sanki bir engeli aşıyormuş gibi şiddetli bir şekilde sarsılıyor ve titriyor. Bu durum, sadece konforu etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda aracın dinamiklerine ve sürücüye olan güven hissine de darbe vuruyor. Davacılar, bu fenomenin, “nihai sürüş makinesi” vaadiyle pazarlanan bir marka için kabul edilemez olduğunu ve genel sürüş performansını ciddi şekilde baltaladığını vurguluyor.

Kapsam Geniş: Hangi Modeller ve Yıllar Etkileniyor?

Davanın kapsamı oldukça geniş. Sorun, BMW’nin neredeyse tüm önemli sedan, coupe ve Gran Turismo modellerini içeren bir yelpazeyi etkiliyor. Liste şu şekilde:

• Etkilenen Seriler: 2, 3, 4, 5, 7 ve 8 Serisi modelleri.
• Etkilenen Model Yılları: 2019’dan 2025’e kadar (yüksek performanslı M Serisi modeller bu listenin dışında tutuluyor).

Bu geniş kapsam, sorunun izole bir vakadan ziyade, xDrive sisteminin belirli bir neslinde veya tedarik edilen bir bileşen grubunda yapısal bir kusura işaret ettiği şüphesini güçlendiriyor.

Çarpıcı Maliyetler: Basit Bir Yağ Değişiminden Tam Değişime

Sorunun finansal boyutu, sahipleri en çok zorlayan kısım. Transfer kutusu, aracın ön ve arka akslar arasında gücü (torku) dağıtan kritik bir bileşen. Davaya göre, bu parça iç aşınmaya son derece yatkın. İlk müdahale genellikle transfer kutusu sıvısının değiştirilmesi oluyor, ancak bu basit işlem bile 250 ila 1.300 Amerikan Doları arasında bir maliyet çıkarabiliyor. Ne var ki, bu geçici bir çözüm olmaktan öteye genellikle geçemiyor.

Nihai ve kalıcı çözüm, transfer kutusunun komple değişimi. İşte bu noktada faturalar katlanıyor. Tam bir transfer kutusu değişimi, 7.000 Dolar ile 13.000 Dolar arasında değişen, son derece yüksek meblağlara mal olabiliyor. Bu rakam, birçok orta sınıf otomobilin piyasa değerine yakın bir tutar anlamına geliyor.

İddianın Kalbinde Bir BMW İç Yazışması Yatıyor

Davanın en çarpıcı ve davacılar lehine güçlü bir kanıt olarak sunduğu nokta, BMW’nin sorundan haberdar olduğunu gösterdiği iddia edilen iç yazışmalar. Davacı avukatlar, şirketin yıllar öncesinden itibaren durumun farkında olduğunu öne sürüyor.

• Mayıs 2020 Servis Bülteni: BMW’nin bayilere gönderdiği bir iç bültende, bazı xDrive araçlarında “sarsıntı ve titreme” şikayetleri olduğu kabul ediliyor. Belge, sorunun kaynağının “BMW spesifikasyonlarına uymayan transfer kutusu yağı” olabileceğini belirtiyor. Bu ifade, sorunun üretim veya ilk doldurma aşamasından kaynaklandığı izlenimini veriyor.
• Mart 2025 Güncellemesi: Davacılara göre, BMW’nin bu orijinal bülteni zaman içinde güncelleyerek daha fazla modeli kapsayacak hale getirmesi, sorunun yaygınlığını ve sürekliliğini bildiğinin bir teyidi niteliğinde.

Ömür Boyu Sıvı İddiası ve Tüketiciye Bildirim Eksikliği

Bir diğer kritik suçlama, BMW’nin bu bileşenlerde kullanılan sıvıyı “ömür boyu” olarak pazarladığı ve müşterilere bakım gerektirmediği izlenimini verdiği yönünde. Ancak, arızanın kökeninin fabrikada doldurulan bu sıvıyla bağlantılı olduğu iddia edildiğinden, bu pazarlama stratejisi büyük bir çelişki yaratıyor. Davacılar, BMW’nin bu iç tespitlere ve güncellemelere rağmen, potansiyel alıcıları veya mevcut sahipleri olası arızalar ve bunların yüksek maliyetleri konusunda uyarmadığını ve araç satmaya devam ettiğini savunuyor.

Garanti Açığı: CPO ve Uzatılmış Garantili Araçlar Mağdur Oluyor

BMW’nin garanti politikası da davanın eleştiri oklarına hedef oluyor. Şirketin, sorunu yeni araç garantisi kapsamında onarabildiği, ancak aynı korumayı Sertifikalı İkinci El (CPO) araçlara veya Uzatılmış Servis Sözleşmesi kapsamındaki modellere genişletmediği belirtiliyor. Bu durum, ikinci el piyasasından araç alan veya garantisini uzatan, dolayısıyla markaya güvenen birçok müşterinin, şirketin çoktandır bildiği iddia edilen bir kusuru kendi ceplerinden ödeyerek düzeltmek zorunda kalmasına yol açıyor.

Talep Edilen Tazminatlar ve Marka İtibarına Etkisi

Davacılar, açıklanmayan bu aktarma organı kusuru nedeniyle araçların satın alma anından itibaren değer kaybettiğini öne sürüyor. Bu nedenle dava, mal hasarı, ücretli onarım maliyetlerinin tazmini ve diğer ilgili zararlar için tazminat talep ediyor.

Bu dava, BMW için sadece mali bir yükümlülük riski değil, aynı zamanda ciddi bir itibar testi anlamına geliyor. Özellikle 2024 yılı içinde güvenlikle ilgili geri çağırmaların gölgesinde, xDrive gibi temel ve pazarlaması güçlü bir teknolojide yaşanan bu sorun, markanın mühendislik kalitesi ve müşteriye karşı şeffaflığı konusunda derin soru işaretleri doğuruyor. Sadık BMW sürücülerinin güveni, bu süreçte ciddi şekilde sınanıyor.

BMW, konuyla ilgili şu ana kadar kamuoyuna herhangi bir resmi açıklama yapmadı. Şirketin, bu artan hukuki ve iletişim kriziyle nasıl başa çıkacağı, otomotiv dünyasının şu an en çok merak ettiği konulardan biri haline geldi.