Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı’dan PFDK Sevkine Sert Yanıt: “Bizi Yıldıramazsınız”
Güncelleme: 27 Kasım 2025
Türk futbolunun gündemi, bir kez daha hakem kararları ve yönetimsel tepkilerle sarsılıyor. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hukuk Müşavirliği’nin açıkladığı sevk raporları, Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı’yı hedef tahtasına yerleştirdi. Adalı, kulübün resmi sosyal medya hesabından 26 Kasım 2025 tarihinde paylaştığı bir müsabaka pozisyonu eleştirisi nedeniyle “tedbirsiz olarak” Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edildi. Kararın ardından sessiz kalmayan Adalı, bugün yayınladığı yazılı açıklamayla hem sevk kararına sert bir cevap verdi hem de Türk futbolundaki adalet ve eşitlik arayışını bir kez daha tüm çıplaklığıyla masaya yatırdı.
Adalı, açıklamasının hemen başında, bu sevk kararının dayanağı olan “marka değerini zedelemek” suçlamasını keskin bir dille reddetti. Ona göre, yapılan açıklama tam tersine futbolun temel değerlerini savunma amacı taşıyordu. “Öncelikle bilinmelidir ki; söz konusu açıklama Türk futbolunun itibarını zedelemek bir yana, tam tersine adaleti, şeffaflığı ve hakkaniyeti savunma amacı taşımaktadır” ifadelerini kullanan Adalı, bu cümlelerle asıl meselenin futbolun itibarını korumak değil, eleştiri hakkını susturmak olduğuna dair güçlü bir imada bulundu.
Beşiktaş yönetiminin ve taraftarının temel felsefesine vurgu yapan Adalı, kulüp olarak hiçbir zaman özel muamele veya kayırılma beklentisi içinde olmadıklarını altını çizerek belirtti. “Beşiktaş camiası, hiçbir zaman kayrılmayı, ayrıcalık tanınmasını veya kollanmayı talep etmemiştir. Bizim tek isteğimiz; herkes için adil, eşit ve doğru yönetilen bir futbol düzenidir” sözleri, sadece bir maç pozisyonunun ötesinde, sistemsel bir adaletsizliğe ve yönetim krizine yönelik bir manifesto niteliği taşıyor.
PFDK sevkinin bir “gözdağı” olarak algılandığını açıkça ifade eden Adalı, bu tür hamlelerin ne kendisini ne de Beşiktaş Kulübü’nü yıldıramayacağını ilan etti. Açıklamanın en dikkat çeken bölümlerinden biri, bu kararların onları gerçekleri söylemekten alıkoyamayacağına dair net tavırdı: “Bu sevk, ne şahsımı ne de Beşiktaş’ı yıldırabilir. Gözdağı niteliğindeki bu kararların, bizi doğruları söylemekten, hakkımızı aramaktan ve Türk futbolunun gerçek itibarını korumaktan alıkoyması mümkün değildir.” Bu ifadeler, kulüp ile federasyon arasındaki gerilimin tırmandığını ve diyaloğun yerini sert bir söyleme bıraktığını gözler önüne serdi.
Adalı, açıklamasını Türk futbolunun geleceğine dair bir çağrıyla tamamladı. Ona göre, futbolun gerçek anlamda temizlenmesi, ancak ilkeli duruşlar ve adalet talebiyle mümkün olacak. “Türk futbolu gerçek anlamda temizlenecekse, bu ancak ilkelere bağlı duran, hakkını savunan ve adaleti herkes için talep eden duruşlarla mümkündür” diyerek, Beşiktaş’ı bu ilkeli duruşun “en güçlü temsilcisi” olarak konumlandırdı ve bu yoldan dönmeyeceklerini vurguladı.
Son Söz: Serdal Adalı’nın bu açıklaması, sıradan bir disiplin sevkine verilen bir yanıtın çok ötesine geçiyor. Türk futbolunun kronikleşmiş sorunlarına – adaletsizlik, şeffaflık eksikliği ve eleştiriye tahammülsüzlük – parmak basan bir bildiriye dönüşüyor. PFDK sürecinin nasıl ilerleyeceği merak konusu olurken, Adalı’nın “Büyük Beşiktaş camiasının desteğiyle, doğru bildiğimiz yoldan asla dönmeyeceğiz” sözleri, sadece taraftara değil, futbol kamuoyuna da bir söz verme niteliği taşıyor. Bu olay, saha içi tartışmaların, saha dışındaki kurumsal çatışmalara ve futbol yönetimine dair daha derin bir hesap sormaya evrilip evrilmeyeceğinin de önemli bir testi olacak gibi görünüyor.