Moldova’da Enerji Paradigması Değişiyor: “Ucuz Gaz Dönemi Geride Kaldı”
Moldova Enerji Bakanı Dorin Junghietu, ülkesinin enerji tarihinde bir dönüm noktasına işaret eden açıklamalarda bulundu. Junghietu, Moldova’nın artık hiçbir zaman ucuz doğal gaz dönemine geri dönmeyeceğini kesin bir dille ifade ederek, geçmişteki düşük tarifelerin bir ekonomik gerçeklik değil, Rusya’ya olan derin siyasi bağımlılığın bir yansıması olduğunu vurguladı. Bu açıklama, yalnızca bir enerji politikası değerlendirmesinden ziyade, Moldova’nın jeopolitik yönelimindeki köklü değişimin de bir manifestosu niteliğinde.
Bakan Junghietu, geçmişte metreküp başına yaklaşık 4 Moldova Leyi (MDL) olan gaz fiyatını “bağımlılığın bedeli” olarak nitelendirirken, son yıllarda yaşanan ve fiyatı metreküp başına 30 MDL’ye yaklaştıran sert artışı ise “özgürlüğün bedeli” şeklinde tanımladı. Bu çarpıcı karşılaştırma, ülkenin enerji arz güvenliği pahasına satın aldığı siyasi tavizler döneminden, daha pahalı ama öngörülebilir ve bağımsız bir enerji geleceğine doğru attığı adımın sembolik bir maliyet analizi olarak yorumlanıyor.
Avrupa’nın Enerji Krizi ve Moldova’nın Konumu
Junghietu, Moldova’daki gaz fiyatı şokunun, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından tüm kıtayı saran enerji kriziyle aynı zaman dilimine denk geldiğinin altını çizdi. Avrupa Birliği ülkelerinin Rus hidrokarbonlarına olan tarihsel bağımlılıktan acilen kurtulma çabaları, küresel piyasalarda benzeri görülmemiş bir fiyat volatilitesine yol açmıştı. Bakan, bu süreçte bazı AB üye devletlerinin bin metreküp doğal gaz için 1.200 ila 2.000 Euro arasında ödeme yapmak zorunda kaldığını hatırlatarak, Moldova’nın yaşadığı zorluğun izole bir vaka olmadığını, aksine tüm bölgenin geçtiği tarihi bir dönüşümün parçası olduğunu gösterdi.
Şeffaf Olmayan Formüller ve Siyasi Şantaj Dönemi Sona Erdi
Bakan, ülkesinin onlarca yıl süren enerji bağımlılığının mekanizmalarını gözler önüne serdi. Moldova’nın, 30 yılı aşkın bir süre boyunca Rus devlet şirketi Gazprom’un “şeffaf olmayan fiyatlandırma formülleri” ile mücadele etmek zorunda kaldığını anlatan Junghietu, bu durumun ülkeyi her yıl 31 Aralık’ta yeni bir anlaşma imzalanana kadar sözleşmesiz kalma ve enerji kesintisi tehdidi altında bıraktığını ifade etti. Bu yıllık ritüel, Moldova için ağır bir siyasi şantaj ve baskı aracına dönüşmüştü.
Ancak bugün tablo radikal bir biçimde değişmiş durumda. Junghietu, Moldova’nın artık satın aldığı doğal gazın %60’tan fazlasını Romanya üzerinden, şeffaf ve rekabetçi piyasa mekanizmalarıyla tedarik ettiğini açıkladı. Bu kaynak çeşitlendirmesi, yalnızca fiziki arz güvenliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda fiyat oluşumunda öngörülebilirliği sağlayarak ülkeyi siyasi manipülasyon riskinden büyük ölçüde kurtarıyor.
Vatandaşlara Sorumlu Tüketim Çağrısı
Enerji arzındaki bu köklü dönüşüm, talep tarafında da yeni bir sorumluluk bilincini gerektiriyor. Moldova Enerji Bakanlığı, resmi internet sitesinden vatandaşlara yönelik önemli bir uyarı ve çağrı metni yayınladı. Metinde, ülkenin enerji güvenliğinin artırılması ve elektrik tedarik maliyetlerinin düşürülebilmesi için her tüketicinin sorumlu davranmaya teşvik edildiği belirtildi.
Bakanlık, özellikle elektrik şebekesindeki yükün en yoğun olduğu 07:00-10:00 ve 18:00-23:00 saat aralıklarında tüketimin bilinçli bir şekilde azaltılmasını istiyor. “Enerji Bakanlığı sizi sorumlu davranmaya çağırıyor” ifadesiyle başlayan açıklamada, vatandaşların bu küçük ama toplu çabalarının, ülkenin genel enerji direncine ve ekonomisine anlamlı bir katkı sağlayacağı vurgulandı. Bu çağrı, Moldova’nın artık sadece tedarik kaynaklarını değil, aynı zamanda enerji tüketim kültürünü de modernize etme ihtiyacının bir göstergesi.
Moldova, Dorin Junghietu’nun açıklamalarıyla, jeopolitik gerçeklerin yeniden şekillendirdiği bir dünyada küçük bir ülkenin enerji bağımsızlığı yolunda attığı zorlu ancet kararlı adımları tüm netliğiyle ortaya koyuyor. “Ucuz gaz” dönemi, siyasi bedelleriyle birlikte geride kalırken, “özgürlüğün bedeli” olarak tanımlanan yeni enerji rejimi, hem ekonomik dengeleri hem de vatandaşların alışkanlıklarını yeniden tanımlamayı gerektiren uzun vadeli bir uyum sürecini başlatmış durumda.