Eurovision’da Siyasi Fırtına: İsrail’in Katılım Onayı ve Derinleşen Boykot Krizi
Avrupa’nın en renkli ve en çok izlenen müzik etkinliklerinden biri olan Eurovision Şarkı Yarışması, bu kez sahne arkasında yaşanan siyasi ve diplomatik bir gerilimin gölgesinde kalıyor. Yarışmanın organizatörü Avrupa Yayın Birliği (EBU), üye ülkelerin temsilcilerini olağanüstü bir toplantıya çağırdı. Toplantının tek ve tartışmalı gündem maddesi, Gazze’de devam eden ve 70 bini aşkın Filistinlinin hayatına mal olan çatışmaların ardından İsrail’in yarışmaya katılım statüsüydü.
Uzun ve muhtemelen gergin geçen müzakerelerin sonucunda, EBU üyeleri beklenen bir karara imza attı. Üyeler, yarışma kurallarında belirli değişiklikler yapılması konusunda uzlaşmaya vardı. Ancak bu uzlaşmanın en kritik sonucu, İsrail’in katılımının ayrıca oylamaya sunulmaması oldu. Böylece, resmi olarak Mayıs 2026’da Avusturya’da düzenlenecek bir sonraki Eurovision Şarkı Yarışması’nda İsrail bayrağı dalgalanmaya devam edecek. EBU’nun bu kararı, kurallar çerçevesinde teknik bir düzenleme yaparak siyasi bir çıkmazdan çıkmaya çalıştığı şeklinde yorumlanıyor.
Geçmiş Suçlamalar ve Yeni Kurallar: “Haksız Destek” Engeli
EBU’nun bu yöndeki kural değişikliği kararının arka planında, İsrail’in geçmiş yarışmalardaki performansına yönelik ciddi suçlamalar yatıyor. İsrail, geçtiğimiz yıl düzenlenen yarışmada ikinci olan şarkısını, hükümet kaynaklı ve haksız bir şekilde desteklemek ve oy toplamak için organize bir kampanya yürütmekle suçlanmıştı. Bu suçlamalar, yarışmanın tarafsızlığı ve sadece müziğe odaklanması gerektiği ilkesini tartışmaya açmıştı.
İşte yeni kabul edilen kurallar, tam da bu noktaya odaklanıyor. Değişiklikler, hükümetlerin ve herhangi bir üçüncü tarafın, bir katılımcı şarkıyı açıkça tanıtarak veya destekleyerek halk oylamasını etkileme girişimlerini açıkça yasaklıyor. Bu madde, yarışmanın siyasi manipülasyondan uzak, sadece sanatsal değerlere dayalı kalmasını sağlamayı amaçlıyor. Ancak, bu kuralın pratikte nasıl denetleneceği ve ihlal durumunda ne gibi yaptırımlar uygulanacağı ise henüz netlik kazanmış değil.
Boykot Cephesi Genişliyor: Altı Ülke Tehdidi Somutlaşıyor
EBU’nun İsrail’in katılımına yeşil ışık yakması, daha önce seslerini yükselten bir grup Avrupa ülkesinin tehdidini somut bir gerçeğe dönüştürdü. İspanya, İrlanda, İzlanda, Hollanda, Slovenya ve Belçika, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonları protesto amacıyla, İsrail’in yarışmadan çıkarılmasını talep etmişlerdi. Bu ülkeler, aksi takdirde yarışmayı boykot edeceklerini açıkça duyurmuşlardı.
EBU Genel Kurulu’nun kararının ardından, boykot cephesinde ilk somut adımlar atıldı. İspanya, Hollanda, İrlanda ve Slovenya hükümetleri veya kamu yayıncıları, Eurovision 2026’ya katılmayacaklarını resmen açıkladılar. Bu karar, yarışmanın tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi bölünmeye işaret ediyor. İzlanda ve Belçika’nın nihai kararını ise önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor. Bu boykot, yalnızca yarışmanın katılımcı sayısını ve çeşitliliğini etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda etkinliğin “siyasetten uzak” olma iddiasına derin bir darbe indirecek.
Sonuç: Müziğin Siyasetle Sınavı
2026 Eurovision Şarkı Yarışması, henüz şarkılar seslendirilmeden önce uluslararası ilişkiler, etik sorumluluk ve sanatın özerkliği arasındaki ince çizgide şimdiden tarihi bir sınava tabi tutuluyor. EBU, kural değişikliği ile teknik bir çözüm bulduğunu düşünse de, altı ülkenin boykot kararı, meselenin çok daha derin ve ahlaki bir boyutu olduğunu gösterdi.
Önümüzdeki aylarda, diğer ülkelerin de bu gelişmelere nasıl tepki vereceği merak konusu. Yarışma, geleneksel neşesi ve birleştirici ruhuyla sahne alabilecek mi, yoksa dünyanın dört bir yanındaki çatışmaların sahne arkasındaki gölgesi daha da koyulaşacak mı? 2026 Mayıs’ında Avusturya’da açılacak sahne, sadece şarkıcıları değil, Avrupa’nın kültürel ve siyasi vicdanını da ağırlayacak gibi görünüyor.
