İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye’nin güvenliğine yönelik yapılanmalara karşı yürüttüğü mücadelede önemli bir adım daha attı. Başsavcılıktan yapılan resmi açıklamaya göre, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu tarafından, DHKP/C terör örgütüne yönelik finansal ağları hedef alan kapsamlı bir soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın odağında, örgüt üyeliği nedeniyle cezaevlerinde bulunan hükümlülere düzenli olarak mali kaynak sağlayan ve bu yolla örgütle olan bağlarını canlı tutmalarını temin eden şahıslar yer alıyor.

Açıklamada, bu yasa dışı finansman mekanizmasının işleyişine dair çarpıcı detaylar paylaşıldı. Cezaevindeki hükümlüler, örgüt içindeki konumlarını ve faaliyetlerini sürdürebilmek için dışarıdan sistematik bir mali destek ağına ihtiyaç duyuyor. İşte bu kritik ihtiyacı karşılamak üzere harekete geçen ve hükümlülerle herhangi bir resmi vekalet ilişkisi bulunmayan şahıslar, örgüte sadakatlerini maddi kaynak aktararak gösteriyor. Bu durum, terör örgütlerinin cezaevi sürecinde dahi nasıl yapısal bir süreklilik içinde olduğunu ve dış destek ağlarına ne derece bağımlı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Operasyonun başarıya ulaşmasında, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan detaylı raporlar belirleyici bir rol oynadı. MASAK’ın finansal istihbarat ve analiz yetenekleri sayesinde, şüphelilere ait banka hesaplarındaki anormal hareketler, şüpheli para transferleri ve örgütsel bağlantıyı işaret eden mali izler titizlikle takip edildi. Bu elektronik veri ve finansal iz sürme çalışmaları, söz konusu şahısların faaliyetlerini somut delillerle ortaya koydu.

MASAK raporlarında tespit edilen hesap hareketleri ve diğer mali bulgular üzerine harekete geçen kolluk kuvvetleri, operasyonu başlattı. Jandarma Terörle Mücadele (TEM) Bürosu ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda, finansman ağında yer aldığı iddia edilen dört şüpheliyi başarılı bir operasyonla yakaladı. Yakalanan şüphelilerin, cezaevindeki hükümlülerle herhangi bir hukuki vekalet bağı bulunmaması, bu ilişkinin tamamen yasa dışı ve örgütsel bir nitelik taşıdığını gösteriyor.

Operasyon, şüphelilerin gözaltına alınmasıyla sınırlı kalmadı. Başsavcılık açıklamasında, ifade işlemlerinin titizlikle devam ettiği ve şüphelilerin ikametgâhları ile bağlantılı olduğu değerlendirilen adreslerde kapsamlı arama faaliyetlerinin sürdüğü bilgisi paylaşıldı. Bu aramalarda, dijital veriler, belgeler, örgütsel iletişime dair materyaller ve mali kayıtlar başta olmak üzere, soruşturmayı derinleştirecek yeni delillerin ele geçirilmesi hedefleniyor.

Bu operasyon, terörle mücadelede sadece silahlı veya propaganda faaliyetlerinin değil, aynı zamanda hayati öneme sahip finans kaynaklarının kurutulmasının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha vurguluyor. Terör örgütlerinin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları parayı temin eden ağlara yönelik yapılan her müdahale, örgütlerin hareket kabiliyetini ciddi şekilde kısıtlayan stratejik bir darbe anlamı taşıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu hamlesi, terörizmin finansmanı ile mücadelede adli ve idari kurumlar arasındaki koordinasyonun etkinliğini de gözler önüne serdi.

Soruşturmanın derinleştirilerek devam ettiği, yakalanan şüphelilerin yargılanma sürecine hazırlandığı ve finansman ağının daha geniş bağlantılarının ortaya çıkarılması için çalışmaların aralıksız sürdüğü öğrenildi. Yetkililer, terör örgütlerinin her türlü mali destek mekanizmasını bertaraf etmek için benzer operasyonların kararlılıkla devam ettirileceğinin altını çiziyor.

Haber: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı resmi açıklamaları ve yetkili kaynaklardan alınan bilgilere dayanmaktadır.