Sosyal Medyada Travmayı Sömüren Nefret: Dilovası Faciasına Hakaret Eden İki Kişi Tutuklandı
Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde yaşanan ve yedi canın sönmesine yol açan endüstriyel yangın faciası, toplumun yüreğinde derin bir acı bırakırken, sosyal medyanın karanlık dehlizlerinde ise nefret söylemi filizlendi. İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bir mesajlaşma uygulaması üzerinde yürüttükleri hassas ve titiz dijital tarama çalışmaları sırasında, yangında hayatını kaybeden masum kurbanlara yönelik ağır hakaret ve tahkir içeren paylaşımlara rastladı. Bu paylaşımlar, toplumsal travmayı daha da derinleştiren, insanlık dışı bir zihniyetin ürünü olarak kayıtlara geçti.
Siber polis ekipleri, dijital iz sürme teknikleri ve siber istihbarat çalışmaları neticesinde, söz konusu nefret dolu içerikleri paylaştığı tespit edilen iki şüpheliye ulaştı. Şüpheliler, A.S.M. (19) ve M.A. (17) olarak kayıtlara geçen iki gençti. Ekipler, derhal harekete geçerek her iki şüpheliyi de gözaltına aldı. Şüphelilerin ikamet adreslerinde yapılan aramalarda, suç delili olabilecek nitelikteki akıllı telefon, bilgisayar gibi dijital materyallere el konuldu. Bu cihazlar üzerinde detaylı incelemelerin ve dijital delil analizlerinin sürdüğü öğrenildi.
Emniyetteki ifade ve teknik inceleme süreçlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki sorgulamalarının sonunda “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “hakaret” suçlarından suçüstü halinde yakalandıkları gerekçesiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarıldı. Yapılan duruşma sonucunda hakim, her iki şüphelinin de “suç işlemeye eğilimli oldukları” ve delilleri karartma ihtimali gerekçeleriyle tutuklanmalarına hükmetti. Zanlılar, cezaevine gönderildi.
Arkasında Yedi Can Bırakan Facia: Dilovası’ndaki Kozmetik Fabrikası Yangını
Bu nefret söylemi olayının hedef aldığı trajedi, 8 Kasım tarihinde Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan bir kozmetik üretim fabrikasında meydana gelmişti. Çıkan yangın, kısa sürede kontrol altına alınamayarak büyük bir faciaya dönüşmüştü. İtfaiye ekiplerinin uzun süren mücadelesine rağmen, yangında altı kişi olay yerinde hayatını kaybetmişti. Kayıpların isimleri, toplum hafızasına kazınan acı bir liste olarak şöyleydi: Tuğba Taşdemir (17) ve kuzeni Nisanur Taşdemir (15), Cansu Esetoğlu (15), Hanım Gülek (52), Esma Gikan (31) ve Şengül Yılmaz (59). Ayrıca, ağır yaralı olarak Kocaeli Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Tuncay Yıldız da, yoğun bakım ünitesinde gösterilen tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmiş, facianın can kaybı yediye yükselmişti. Yangında yedi kişi de yaralanmıştı.
Faciaya Yol Açan İhmal Soruşturması: Yedi Kişi Daha Tutuklu
Dilovası’ndaki bu büyük facia, sadece bir kaza değil, derin ihmallerin sonucu olarak görüldü. Olayın hemen ardından başlatılan kapsamlı soruşturma, fabrikadaki olası iş güvenliği ihlallerini ve denetim eksikliklerini mercek altına aldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheliden 7’si, çıkarıldıkları mahkemece “kasten ölüme sebebiyet vermek” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Tutuklananlar arasında iş yeri sahipleri ve sorumlu yöneticilerin de bulunduğu belirtildi.
Faciaya dair soruşturma, yerel yönetimleri de sarsmıştı. İlgili belediyenin denetim mekanizmasındaki olası aksaklıklar nedeniyle, Dilovası Belediye Başkan Yardımcısı N.T., Zabıta Müdürü N.B. ve üç zabıta personeli (C.T., Ö.K., T.İ.) görevden uzaklaştırılmıştı. Yaşanan bir diğer trajik gelişme ise, tutuklu bulunduğu cezaevinde fabrikanın sahiplerinden Kurtuluş O.’nun kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi oldu. O., kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
Uzmanlar Uyarıyor: Dijital Ortamda Nefret Suçları Ciddiye Alınmalı
Hukukçu ve sosyal medya uzmanları, bu olayın, siber uzayda işlenen nefret suçlarının ve ağır hakaretlerin toplumsal tahribatının ne denli büyük olduğunun çarpıcı bir göstergesi olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle toplumu derinden yaralayan böylesi felaketler sonrasında, sosyal medyada hızla yayılan dezenformasyon ve nefret söyleminin, mağdur ailelerin acısını katladığı ve toplumsal huzuru tehdit ettiği ifade ediliyor. Siber Suçlarla Mücadele ekiplerinin bu konudaki hassas ve hızlı müdahalesinin, dijital dünyada hesap verilebilirliği sağlamak ve benzer eylemlerde bulunmayı düşünenlere caydırıcı bir mesaj vermek açısından hayati önem taşıdığı vurgulanıyor.
Dilovası’ndaki yangın, ihmaller zincirinin bedelini canlarıyla ödeyen işçileri, onların yasını tutan aileleri ve tüm toplumu derinden etkilemişti. Bu kolektif travmanın üzerine, siber dünyadan yükselen nefret sesleri, toplumun bir kesimindeki ahlaki çöküntüyü gözler önüne serdi. Yetkililer, hem fiziki dünyadaki ihmallerin hem de dijital dünyadaki vicdansızlıkların adalet önünde hesabının sorulacağının altını çiziyor.