Ekonomi

Ücret asgari açlık azami






Asgari Ücret Krizi Derinleşiyor: DİSK’ten Çarpıcı Rakamlar ve Sokak Çağrısı

Asgari Ücret Krizi Derinleşiyor: DİSK’ten Çarpıcı Rakamlar ve Sokak Çağrısı

Türkiye’nin en yakıcı sosyo-ekonomik gündem maddelerinden biri olan asgari ücret belirleme süreci, bu yıl da gerilimli bir atmosferde ilerliyor. İşçi kesiminin temsil edilmeyeceği Asgari Ücret Tespit Komisyonu‘nun bu hafta içinde toplanması beklenirken, beklentiler ve talepler de net bir şekilde ortaya konuyor. Bu süreçte, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 2026 yılı için olmazsa olmazlarını ve çarpıcı ekonomik analizlerini kamuoyuna açıkladı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından yapılan kapsamlı açıklama, ülkenin temel meselesinin artık katlanılmaz bir hal alan geçim derdi olduğunu bir kez daha vurguladı. Çerkezoğlu, bu krizden çıkışın yolunun güçlü ve yaygın sendikalaşma olduğunun altını çizdi. Toplantıda, asgari ücretin Türkiye’de sadece en düşük gelir dilimini değil, fiilen ortalama ücret haline geldiği ve çalışan nüfusun neredeyse yarısını doğrudan etkilediği gerçeğinin altı çizildi. Bu durum, asgari ücrette yapılacak herhangi bir artışın veya eksikliğin, ülke ekonomisinin tamamı üzerinde domino etkisi yaratacağı anlamına geliyor.

Alım Gücünde Felaket Tablosu: “Kayıp 50 Bin TL’yi Aşacak”

Çerkezoğlu’nun açıkladığı rakamlar, mevcut ekonomik politikaların işçi sınıfı üzerinde yarattığı tahribatın boyutlarını gözler önüne seriyor. Başkan, yıl sonuna kadar asgari ücretteki reel kaybın 7 bin 471 TL‘ye yükseleceğini öngördüklerini belirtti. Daha da çarpıcı olan, 2025 yılı boyunca bir asgari ücretlinin yaşayacağı toplam kaybın 50 bin TL’yi aşacağı ve asgari ücretin satın alma gücünün 14 bin lira seviyelerine gerileyeceği uyarısıydı. Çerkezoğlu, “2026 asgari ücreti belirlenirken bu devasa kayıpların mutlaka giderilmesi şarttır” diyerek, pazarlık masasına oturacakları iddia edilen yetkililere net bir mesaj verdi.

DİSK’in Talepleri: Yüzde 60 Kriteri ve 45 Bin Lira Şartı

DİSK, asgari ücret belirlenirken kullanılması gereken ölçüt konusunda da somut öneriler getirdi. Çerkezoğlu, artış hesaplamasında Kişi Başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (KBGSYH) artışının temel alınması gerektiğini savundu. Bu modele göre, asgari ücretin kişi başı gelirin yüzde 60’ından az olmaması gerekiyor. Bu oran, Avrupa Birliği’nde yoksulluk riski altındaki çalışanları tanımlamak için kullanılan yaygın bir kriter olarak dikkat çekiyor.

Bir diğer somut talep ise haneler bazında geldi. Çerkezoğlu, iki kişinin çalıştığı dört kişilik bir ailenin, yoksulluk sınırının altına düşmemesi için gereken asgari ücret tutarını açıkladı. Yapılan hesaplamalara göre, bu tutar en az 45 bin liraya tekabül ediyor. Bu rakam, mevcut asgari ücretin neredeyse iki katından fazla bir seviyeye işaret ederek, işçi ailelerinin içinde bulunduğu geçim sıkıntısının boyutlarını bir kez daha ortaya koydu.

“Hedef Enflasyon Dayatması Kabul Edilemez”

Hükümet ve işveren kesiminden sıklıkla dile getirilen “enflasyon hedefi kadar ücret artışı” formülüne de sert bir eleştiri geldi. Arzu Çerkezoğlu, bu dayatmanın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, tarihsel bir gerçeğe dikkat çekti: “Enflasyonda hedef en son 2009’da tutturuldu.” Bu ifade, resmi enflasyon hedefleri ile gerçekleşen enflasyon arasındaki kronik farkın, işçilerin alım gücünü erittiğini ve ücret artışlarını enflasyonun gerisinde bıraktığını vurguluyor. Çerkezoğlu, reel kayıpları telafi etmeyen bir artış formülünün, ücretlerin erimesine razı olmak anlamına geleceğini ima etti.

Komisyona Güvensizlik ve Sokak Vurgusu

Açıklamanın en dikkat çekici bölümlerinden biri, resmi müzakere sürecine duyulan derin güvensizlikti. Çerkezoğlu, asgari ücretin sadece bir komisyon masasında belirlenmediğini, işyerlerinden meydanlara kadar uzanan kolektif bir mücadele gerektirdiğini söyledi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işlevsizliğine ve demokratik olmayan yapısına işaret eden Çerkezoğlu, 2026 yılı görüşmelerinin de “yapılmış gibi yapılacağını” öne sürdü.

Bu nedenle DİSK’in, komisyonun antidemokratik işleyişi gerekçesiyle masada yer almayacağını tekrarlayan Çerkezoğlu, tüm işçilere açık bir çağrıda bulundu: Sendikalı olun. Mücadelenin adresinin sokaklar ve örgütlü alanlar olduğunu belirten DİSK, eylem takvimini de açıkladı. İlk buluşma, 5 Aralık Cuma günü Kocaeli’nde gerçekleştirilecek. Bu, daha geniş bir eylem ve örgütlenme sürecinin başlangıcı olarak planlanıyor.

Özetle, DİSK’in açıklamaları, önümüzdeki günlerde toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, işçi kesiminin katılımı olmadan ve derinleşen ekonomik kriz gerçeklerini görmezden gelerek yapacağı her türlü belirlemenin, sosyal adalet ve ekonomik istikrar açısından yetersiz kalacağı uyarısını taşıyor. Sendika, mücadelenin merkezini, kapalı kapılar ardındaki bir komisyondan, işçi sınıfının örgütlü gücünün olduğu yerlere taşıma kararlılığını ortaya koyuyor.


İlgili Haberler

Spot piyasada elektrik fiyatları – 29 Kasım 2025

haberci

Altın yerine ona yatırım yapan köşeyi döndü

haberci

SGK’ya bildirmeyen yandı! Bu hata evinizi kaybettirebilir

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası