Ekonomi

MB’den zorunlu karşılık uygulamasında yeni adım






TCMB’den Finansal Düzenleme: Zorunlu Karşılık Oranlarında Kritik Revizyon

TCMB’den Finansal Düzenleme: Zorunlu Karşılık Oranlarında Kritik Revizyon ve Uzun Vadeli Strateji

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), finansal sistemin yapı taşlarını yeniden şekillendiren ve piyasalarda derin yankı uyandırması beklenen önemli bir düzenleme paketini açıkladı. Bankanın Para Politikası Kurulu kararları doğrultusunda yayımladığı duyuru, bankalar ve finansman şirketleri için geçerli olan yabancı para zorunlu karşılık oranlarında kapsamlı bir revizyona gidildiğini ortaya koyarken, aynı zamanda belirli bir teşvik uygulamasının sona erdiğini de ilan etti.

Bir Teşvik Dönemi Sona Ererken: Yüzde Sıfır Zorunlu Karşılık Uygulaması Bitiyor

Düzenlemenin en dikkat çeken unsurlarından biri, finansal kuruluşların yurt dışı kaynaklardan sağladıkları 1 yıldan uzun vadeli yabancı para yükümlülüklerindeki artışa uygulanan yüzde sıfır zorunlu karşılık kolaylığının, yıl sonu itibarıyla uzatılmayacak olması. Bu uygulama, kuruluşların uzun vadeli dış fon teminini desteklemek amacıyla hayata geçirilmişti. Uygulamanın sona ermesi, finans sektörünün bu tür yükümlülükler artırırken artık normal zorunlu karşılık oranlarını göz önünde bulundurması gerektiği anlamına geliyor. Karar, TCMB’nin dış kaynak girişini yönlendirme araçlarından birini, mevcut makroekonomik şartlar ve hedefler doğrultusunda güncellediğinin bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Kapsamlı Oran Revizyonu: Vadeler Öne Çıkıyor

Merkez Bankası, aynı açıklamada yabancı para cinsinden zorunlu karşılık oranlarında da önemli değişiklikler yaptı. Yeni yapılanma, fonların vadesini merkeze alan ve uzun vadeli kaynakları özendiren bir yaklaşımı net bir şekilde ortaya koyuyor. Değişiklikler, farklı hesap türlerine göre ayrı ayrı ele alındı.

Döviz Mevduat ve Katılım Fonlarında Dengeli Ayarlama

Geleneksel bankacılık ve katılım bankacılığındaki döviz hesapları için getirilen yeni oranlar şöyle:

  • Vadesiz ve 1 aya kadar (kısa vadeli) hesaplar için uygulanan zorunlu karşılık oranı, yüzde 32’den yüzde 30’a indirildi. Bu hafif düşüş, kısa vadeli döviz mevduat üzerindeki maliyeti bir miktar azaltmayı amaçlıyor.
  • 1 aydan daha uzun vadeli hesaplar için ise oran yüzde 26 olarak belirlendi. Kısa ve uzun vade arasında oluşturulan bu oran farkı, tasarruf sahiplerini paralarını daha uzun süreli hesaplarda tutmaya teşvik edecek bir sinyal niteliği taşıyor.

Kıymetli Maden Hesaplarında Ters Yönlü Hareket

Altın, gümüş gibi kıymetli madenlerin depolandığı hesaplarda ise kısa vade için tam tersi bir politika izlendi. Bu hesaplardaki vadesiz ve 1 aya kadar vadeli bölümler için zorunlu karşılık oranı yüzde 28’den yüzde 30’a yükseltildi. Uzun vadeli hesaplar için oran ise döviz mevduattaki gibi yüzde 26 olarak uygulanacak. Bu artış, kısa vadeli kıymetli maden mevduatının maliyetini artırarak, bu alandaki kısa dönemli hareketliliği sınırlamaya yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Diğer Yabancı Para Yükümlülüklerinde Devrim Niteliğinde Düşüşler

Düzenlemenin en çarpıcı kısmı, bankaların döviz mevduat dışındaki diğer yabancı para yükümlülüklerinde yaşandı. Burada vade yapısına göre kademeli ve oldukça belirgin indirimler söz konusu. 1 yıla kadar vadeli yükümlülüklerde oran yüzde 21 ile korunurken, daha uzun vadelerde adeta bir serbestleşme yaşandı:

  • 2 yıla kadar vadeli yükümlülükler: Oran yüzde 16’dan yüzde 10’a çekildi.
  • 3 yıla kadar vadeli yükümlülükler: Oran yüzde 11’den yüzde 8’e indirildi.
  • 5 yıla kadar vadeli yükümlülükler: Oran yüzde 7’den yüzde 3’e geriledi.
  • 5 yıldan uzun vadeli yükümlülükler: Zorunlu karşılık oranı tamamen sıfırlandı (yüzde 0).

Bu radikal düşüşler, TCMB’nin finansal kuruluşları, özellikle de uzun vadeli ve istikrarlı dış kaynak bulmaya yönlendirmek istediğinin en açık kanıtı. Beş yılı aşan vadeler için sıfır oran uygulaması, bu alana yapılacak yatırımları cazip hale getirmeyi hedefliyor.

Yürürlük Tarihi ve Geleceğe Dair İpuçları

TCMB, bu yeni oranlar üzerinden finansal kuruluşların zorunlu karşılık tesis etme yükümlülüğünün 16 Ocak 2026 tarihinde başlayacağını da duyurdu. Bu tarihin nispeten ileri bir vadede belirlenmesi, bankalara ve finansman şirketlerine uyum sağlamaları, portföylerini yeniden yapılandırmaları ve kaynak planlamalarını bu yeni çerçeveye göre yapmaları için geniş bir hazırlık süresi tanıdığını gösteriyor.

Özetle, TCMB’nin bu hamlesi, sadece teknik bir oran ayarlaması olmanın ötesinde, finansal sistemin vade yapısını uzatmayı, dış kaynak girişlerini daha istikrarlı ve kalıcı bir temele oturtmayı ve TL dışındaki araçlardaki kısa vadeli spekülatif hareketleri dizginlemeyi amaçlayan çok boyutlu bir politika değişikliği olarak öne çıkıyor. Piyasa aktörleri, bu düzenlemelerin önümüzdeki dönemde kredi maliyetleri, döviz likiditesi ve yatırım tercihleri üzerinde önemli etkiler yaratacağını öngörüyor.


İlgili Haberler

Kapalı Çarşı’da makas 100 lirayı buldu! Gram altın zirveden geriledi

haberci

Türkiye’de gözler yarına çevrildi: Saat 10.00’da TÜİK açıklayacak!

haberci

Memur ve emekli zammında hesaplar değişti: İşte yeni rakam

haberci

Yorum Bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası