Orkun Kökçü: Kritik Virajda Bir Yıldızın Dönüşü
Portekiz’den getirilen rekor yatırım, beklenen meyveleri vermekte gecikince sahne, hem psikolojik hem de sportif bir sınav alanına dönüştü. Şimdi, tüm gözler, Fatih Karagümrük maçıyla birlikte açmayı planladığı “beyaz sayfada”.
Geçtiğimiz yaz transfer döneminin en ses getiren hareketlerinden biri, hiç şüphesiz, Fenerbahçe’nin Benfica’dan Orkun Kökçü’yü 25 milyon Euro gibi Türkiye’nin en yüksek bonservis bedellerinden birini ödeyerek kadrosuna katmasıydı. Taraftarlar ve futbol otoriteleri, bu dev yatırımın sahneye yansıyan karşılığını heyecanla beklemeye koyulmuştu. Ancak sezonun ilk yarısı, beklentilerin oldukça uzağında bir tablo çizdi. Orkun Kökçü, sarı-lacivertli formayla çıktığı sahalarda, Portekiz’de ve millî takımda sergilediği etkili, oyun kurucu, gol ve asist üreten performansın gölgesinde kaldı. Adaptasyon süreci, beklenenden daha sancılı ve uzun bir hale büründü.
Kırılma noktası ise, ezeli rakip Fenerbahçe derbisinde yaşandı. O maçta, takımının mağlubiyetinde rol oynayan faktörlerden biri olarak gösterilen Orkun, gördüğü kırmızı kartla hem takımını 10 kişi bıraktı hem de tüm eleştiri oklarının hedefi haline geldi. Bu an, onun sezon içindeki en dip noktalarından biri olarak kayıtlara geçti. Aldığı 2 maçlık ceza süresi, bir nevi dışarıdan izlemek ve iç hesaplaşma yapmak için zorunlu bir mola anlamına geliyordu.
Bu zorlu süreçte, teknik direktör Sergen Yalçın’ın tutumu dikkat çekiciydi. Yalçın, medyaya yansıyan açıklamalarında oyuncusunu açıkça savunmaktan kaçınmadı. Ancak daha da önemlisi, antrenman sahalarında kurduğu diyaloglardı. Gözlemciler, antrenmanlarda normalin üzerinde bir hırs ve adeta kendini ispatlama çabası içinde olan Orkun Kökçü’den bahsetti. Sergen Hoca’nın, bu süreçte genç yıldıza olan güvenini yitirmediği, aksine onu motive edici bir rol üstlendiği görüldü.
“İşte sana fırsat. Ne kadar kaliteli bir futbolcu olduğunu herkese göster.”
Bu sözler, teknik direktör Sergen Yalçın’ın, cezası biten ve formasına kavuşan Orkun Kökçü’ye attığı en güçlü motivasyon pasıydı. Yalçın, bu ifadelerle sadece bir maçın değil, sezonun ve belki de Fenerbahçe’deki kariyerinin geri kalanının kilit noktasında olduğunun mesajını veriyordu. Ona, sahada kaybettiği özgüveni yeniden kazanması ve sahip olduğu kaliteyi sergilemesi için yeşil ışık yaktı.
Saha içindeki teknik katkısının yanı sıra, Orkun’un yaratıcı orta saha vizyonu, uzaktan şut yeteneği ve set pozisyonlarındaki ölümcüllüğü, Fenerbahçe’nin sezon hedefleri için hala vazgeçilmez unsurlar olarak değerlendiriliyor. Kulüp yönetimi ve teknik ekip, bu potansiyelin ortaya çıkması için oyuncuya zaman tanımak ve onu doğru yönlendirmek konusunda kararlı görünüyor. Ancak, modern futbolun acımasız temposunda, zaman herkes için sınırlı bir kaynak.
Bugün, İstanbul’un göbeğinde oynanacak olan karşılaşma, sadece 3 puan mücadelesi değil, aynı zamanda bir yeteneğin diriliş hikayesinin de ilk sahnesi olabilir. Orkun Kökçü, sadece teknik direktörünün değil, sabırla bekleyen taraftarın da gözlerinin içine bakarak oynayacak. Attığı her doğru pas, kazandığı her ikili mücadele ve üreteceği her ofansif katkı, onun için bu zorlu dönemi geride bırakmanın adımları olacak. Bekleyiş, büyük bir beklentiyle sürüyor. Sahne, Orkun Kökçü’ye ait.
