Baba-Oğul Aynı Sahanın Yıldızları: Mesa Spor’un Yükselen Umudu
Hatay’ın Amatör Ruhunda Yeşeren Bir Futbol Destanı: Hayrettin ve Enes Aykut
Bu dokunaklı hikaye, üç yıl önce baba Hayrettin’in antrenmanlara yanında götürdüğü küçük oğlu Enes’in, Mesa Spor’un altyapısına ilk adımı atmasıyla başladı. O dönemlerde saha kenarında babasını hayranlıkla izleyen bir çocuk olan Enes, azimli çalışmaları ve tutku dolu emeği sayesinde bugün babasıyla aynı formayı terleten bir futbolcuya dönüştü. Enes’in lige uzanan yolculuğu, yalnızca bireysel bir zafer değil, aynı zamanda kulüp içinde nesiller arası bir bağın da kökleşmesi anlamına geliyor.
Hayrettin Aykut
Pozisyon: Forvet
Rol: Tecrübeli Golcü & Rehber Baba
Yılların birikimiyle takımın hücum hattının vazgeçilmezi. Sahadaki liderliğinin yanı sıra, oğlu Enes’e sunduğu destek ve rehberlikle de takımın mihenk taşlarından biri.
Enes Aykut
Pozisyon: Sağ Açık / Sol Açık
Rol: Parlayan Yıldız & İlham Veren Oğul
Altyapıdan gelen enerjisi, hızı ve babasından miras aldığı futbol zekasıyla takımın geleceğe umutla bakan yüzü. Her maçta kendini bir adım öteye taşıyor.
Antrenmanlarda yan yana ısınan, taktik toplantılarında aynı hedefe odaklanan ve maç günlerinde omuz omuza savaşan bu baba-oğul, sahadaki kusursuz uyumlarıyla rakip savunmaları dize getiriyor. Hayrettin’in ustalıkla attığı gol pasları, Enes’in göz alıcı çalımlarıyla hayat buluyor; Enes’in isabetli ortaları, Hayrettin’in kafa vuruşlarıyla ağlarla buluşuyor. Bu iş birliği, yalnızca skor tabelasına yansıyan bir başarı değil, aynı zamanda tribünlerdeki herkesi duygulandıran bir tablo.
Baba Hayrettin Aykut, bu eşsiz deneyimi şu sözlerle dile getiriyor: “Oğlumun küçüklüğünden beri topa olan sevdası beni tarifsiz bir mutluluğa boğdu ve ona destek olmam gerektiğini hissettirdi. Onunla aynı sahada olmak, aynı formayı taşımak anlatılmaz bir gurur ve sevinç. Enes’in bu azmi ve yeteneğiyle bir gün babasını geride bırakacağına tüm kalbimle inanıyorum. Bizim için esas olan, burada kazanılan disiplin, takım ruhu ve sağlıklı yaşam bilinci. Futbol, çocukları kötü alışkanlıklardan uzak tutan en değerli okullardan biridir.”
Hayrettin Baba’nın bu samimi sözleri, amatör liglerin yalnızca bir spor müsabakası olmaktan öte, derin bir toplumsal misyon taşıdığını da bizlere hatırlatıyor. Mahalle aralarındaki bu mütevazı sahalar, gençlere bir amaç, bir umut ve tertemiz bir yaşam alanı sunuyor.
Enes Aykut ise çocukluk hayalinin gerçeğe dönüşmesinin coşkusunu ve duygusal derinliğini şu şekilde ifade ediyor: “Çocukluğumda çevremdekiler babamı hep övgüyle anlatırdı. Onun gibi olmak, onun gibi sahada koşmak en büyük hayalimdi. Babamla aynı sahada top koşturma düşüm 5-6 yıl öncesine uzanıyor. Çok şükür, bugün bu hayali yaşıyoruz. Babamla gol attığımızda ya da birbirimize asist yaptığımızda koşup sarılmak, kelimelerle anlatılamayacak bir his. O, her zaman ve her şartta yanımdaydı. Hem hayatta hem futbolda desteğini hep hissettim. Bu yüzden kendimi inanılmaz şanslı görüyorum.”
Enes’in bu içten cümleleri, sporun ötesinde, köklü bir baba-oğul bağının da altını çiziyor. Sahadaki her depar, her mücadele, aslında yıllara dayanan bir güvenin ve sevginin somut bir yansıması.
Mesa Spor Kulübü’nün yöneticileri ve teknik heyeti, bu baba-oğul ikilisinin yarattığı sinerjiden büyük bir memnuniyet duyduklarını vurguluyor. Hayrettin Aykut’un deneyimi ve liderliği ile Enes Aykut’un gençlik ateşi ve öğrenme isteğinin, takımın dinamiklerini olumlu yönde şekillendirdiğini, oyuncuların daha sıkı bir şekilde kenetlenmesini sağladığını ve ligde yükselme hedefine daha kararlı adımlarla ilerlemelerine katkıda bulunduğunu ifade ediyorlar.
Hatay’ın amatör futbol arenasında kulaktan kulağa yayılan bu sıcacık hikaye, sporun birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Mesa Spor’un yeşil-beyaz forması altında, aynı yuvanın iki ferdi, ortak bir rüyanın peşinde koşuyor. Yalnızca zafer için değil, birbirlerine duydukları sevgi ve saygıyı sahada bir kez daha pekiştirmek için ter döküyorlar. Hayrettin ve Enes Aykut’un birlikte attığı her gol, birlikte kazandığı her maç, yalnızca puan tablosuna değil, kulübün ve şehrin futbol belleğine de unutulmaz bir iz olarak kazınıyor. Onların bu azimli mücadelesi, amatör ruhun en saf ve en yürekten yansımalarından birini sunuyor.
