Uluslararası Şampiyonalarda Türkiye’yi Gururla Temsil Eden Doğuştan Görme Engelli Halterci Meltem Tırıklı’nın İlham Veren Yolculuğu
Uluslararası spor arenasında Türkiye’yi başarıyla temsil eden ve birçok madalya kazanan görme engelli milli halterci Meltem Tırıklı, sporun kendisine kazandırdığı özgüven ve özgürlük duygusunu anlatıyor. Gaziantep‘te yüzde 90 görme engeliyle doğan 39 yaşındaki Tırıklı, abisinin teşvikiyle genç yaşta tanıştığı halter sporunun hayatında nasıl dönüm noktası olduğunu paylaşıyor.
İlk katıldığı yarışmalardan itibaren elde ettiği başarılar ve azimli çalışmalarıyla dikkat çeken Tırıklı, aynı zamanda Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Antrenörlük Bölümü’nden mezun olmuş ve spor hayatını akademik bilgiyle taçlandırmıştır. Uluslararası arenada kazandığı madalyalar ve elde ettiği derecelerle, engelliler sporunun önemli isimlerinden biri haline gelmiştir.
Başarılarla Dolu Bir Sporcu Hikayesi
Görme engelliler dünya şampiyonası’ndan kazandığı altın madalya ile büyük bir başarıya imza atan Tırıklı, aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin görme engelliler eğitim biriminde de önemli bir görev üstleniyor. Burada Braille alfabesiyle hazırlanan materyalleri okuyarak hata olup olmadığını kontrol ediyor ve görme engellilerin eğitimine katkıda bulunuyor.
Spora ilk adımlarını ilkokul çağlarında atan Tırıklı, 2007 yılında abisinin teşvikiyle halterle tanıştı. “Abim bir gün halter müsabakası olacağını söyledi ve katılmamı önerdi. Ağırlık kaldırmayı başarabildiğimi fark ettim” diyerek, ilk yarışmasında elde ettiği başarıyla kendine güveni arttı ve daha disiplinli çalışmaya başladı.
Disiplin ve Azimle Gelen Başarılar
Hayatını disiplinli bir şekilde sürdüren ve bu sayede büyük başarılara ulaşan Tırıklı, antrenmanlara düzenli devam ediyor. Uyku düzenine büyük önem veriyor; akşam 22.00’de yatıp sabah 8’de kalkarak en iyi formda olmayı hedefliyor. Kendini sürekli geliştirmek adına detaylı araştırmalar yapıyor ve sporunu en iyi seviyeye taşımak için çaba gösteriyor.
2007 yılında Brezilya’da düzenlenen Dünya Oyunları’nda dünya ikincisi olan Tırıklı, 2009 yılında Amerika’da düzenlenen Görme Engelliler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak adını spor tarihine yazdırdı. Ayrıca, 2024 yılında Kazakistan’da düzenlenen şampiyonada üçüncü olup, ‘bench press’ dalında dünya ikincisi unvanını elde etti.
Halterin Kendisi İçin Anlamı
Halter sporunu hayatında ikinci bir şans olarak gören Tırıklı, bu sporun kendisine yeni bir yaşam ve özgüven kazandırdığını söylüyor. “Halter bana ciddi bir özgüven ve özgürlük verdi. Kendimi daha zinde ve güçlü hissediyorum. Halter benim için yeni bir başlangıç ve hayata yeniden tutunma yolu” ifadelerini kullanıyor.
Günlük antrenmanlarını 2-2,5 saatlik disiplinli bir programla sürdüren Tırıklı, ailesinin başlangıçta bu spora sıcak bakmadığını ancak başarılarını görünce destek olmaya başladıklarını belirtiyor. Sporun yalnızca fiziksel değil, ruhsal iyileşme sağladığının da altını çiziyor ve ailesine, ayrıca Altınokta Görme Engelliler Spor Kulübü‘ne teşekkür ediyor.
Teknolojinin Engelleri Aşmadaki Gücü
Görme engelli bireyler olarak teknolojiden en iyi şekilde yararlandıklarını anlatan Tırıklı, bazı uygulamaların yaşamını kolaylaştırdığını söylüyor. Özellikle ‘‘Be My Eyes’’ adlı uygulama, görme engellilere günlük hayatta büyük kolaylık sağlıyor. Alışverişte ürün bilgilerini okumak veya kıyafet seçimi gibi basit işler için buradan destek alabiliyor.
Yapay zeka destekli telefon uygulamalarıyla birçok işi kolayca halledebilen Tırıklı, teknolojinin gelişmesinin hayatı daha erişilebilir hale getirdiğine vurgu yapıyor: “Teknoloji ne kadar gelişirse, hayatımız o kadar kolaylaşıyor.”
Görme Engelli Bireylere Yardımcı Olma Tavsiyeleri
Görme engelli bireylere yardım etmek isteyenlere seslenen Tırıklı, “Sessizce koluma girilmesi beni hem korkutuyor hem de rencide ediyor. Yardım etmek isteyenler önce bunu sormalı. Ayrıca, yollardaki sarı çizgilerin üzerinde park eden skuterler veya konulan cisimler hayatımızı zorlaştırıyor. Bu konuda daha fazla duyarlı olunmasını rica ediyorum” diyerek, yardım etme biçimlerinin önemine vurgu yapıyor.
Bağımsız hareketin ve güvenliğin anahtarının, beyaz baston olduğunu belirten Tırıklı, “Beyaz baston bizim gözümüz. Bu olmadan dışarıda rahat hareket edemeyiz. İnsanlar bunu anlayıp, destek olursa hayat çok daha kolay olur” ifadelerinde bulunuyor.
Beyaz Bastonun Tarihçesi ve Önemi
Görme engelli bireylerin bağımsız hareketini sağlayan ve onların güvenliğini simgeleyen beyaz baston, 102 yıl önce İngiltere’de James Biggs tarafından kullanılmaya başlandı. Trafik yoğunluğundan dolayı güvenliği sağlamak amacıyla bastonunu beyaza boyayan Biggs’in bu hareketi, zamanla evrensel bir sembol haline geldi. Bu nedenle, her yıl 7-14 Ocak tarihleri arasında Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası olarak kutlanıyor ve farkındalık artırılıyor.