Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) öncülüğünde Diyarbakır’da düzenlenen halkla buluşma programı büyük ilgi gördü. Program, bölgedeki siyasi temsilciler, belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla gerçekleşti.
Programda, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Keskin Bayındır ve Çiğdem Kılıçgün Uçar, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, çeşitli milletvekilleri ve bölgedeki belediye eş başkanları bir araya geldi.
Hatimoğulları’ndan İmrali ve Barış Sürecine Dair Çarpıcı Açıklamalar
Hatimoğulları, özellikle İmralı adasındaki gelişmelere değinerek, çözüm sürecinin hayati önemine vurgu yaptı. Sarf ettiği sözlerle dikkat çeken Hatimoğulları, PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmaması halinde bölgenin durumunun Gazze gibi bir hale dönüşeceği endişesini dile getirdi.
“İmralı Kapıları Açılmazsa Her Yer Gazze Gibi Olacak”
Hatimoğulları, sözlerine şöyle devam etti: “Bu tarihsel kırılma noktasında ya pozitif bir dönüşüm gerçekleşecek ve barış inşa edilecek ya da olumsuz gelişmeler devam ederek bölgeyi daha da ciddi bir kriz ortamına sürükleyecek. Bu noktada, devlet aklına sesleniyoruz: İmralı kapıları açılmalı ve Öcalan’ın barışa katkı sağlayabileceği fiziki koşullar oluşturulmalı. Bu süreç, sadece Türkiye değil, tüm Ortadoğu bölgesinin istikrarı açısından da büyük önem taşıyor.”
“Rehavete Kapılmayalım ve Demokratik Mücadeleyi Büyütelim”
Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “İmralı kapılarının açılması, siz değerli halkımızın cesur ve kararlı mücadelesi sayesinde mümkün olmuştur. Bu noktada, halkımızın demokratik eylemleri, etkinlikleri ve sesini meydanlarda en güçlü şekilde duyurması, barışa giden yolda en önemli adımlardır. Bir barış sürecinin başarılı olabilmesi için, halkımızın mevcut mücadele ruhunu daha da güçlendirmesi gerekir.”
Devamında ise, bölge halklarına çağrıda bulunan Hatimoğulları, sadece Kürdistan değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki devrimci, sosyalist, demokrat, aydın ve yazarların da bu sürece katkı sağlaması gerektiğini belirtti. “Topraklarımızda artık kan daha dökülmesin, barış ve huzur hakim olsun. Bu ortak mücadeleyle, bütün halkların kazanacağı bir gelecek inşa edebiliriz” ifadelerini kullandı.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
Bu toplantı, bölgesel barış ve istikrarın sağlanması adına atılan önemli adımlardan biri olarak görülüyor. Katılımcılar, sürecin halkların ortak iradesiyle ve demokratik haklar temelinde ilerlemesi gerektiğinin altını çizdi. Güncel gelişmeler ve bölgenin hassas yapısı dikkate alınarak, diyalog ve müzakere yolunun tercih edilmesi çağrısı yapıldı.