Türkiye’nin önde gelen ekonomistlerinden Prof. Dr. Serap Durusoy, enflasyonun uzun yıllardır süregelen kronik bir sorun olduğunu vurgulayarak, emeklilik sistemi ve ekonomik yönetim politikalarında köklü reformlar yapılması gerektiğine dikkat çekti. Durusoy, özellikle Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’nin emeklilik maaşlarının oldukça düşük seviyelerde olduğunu ve bu durumun sosyal güvenlik sisteminin acil yeniden yapılandırılmasını zorunlu kıldığını ifade etti.
Prof. Durusoy, Türkiye’nin küresel emeklilik endeksinde oldukça gerilerde yer aldığını belirterek, “Emeklilerin yaşam standartlarını yükseltmek ve alım güçlerini korumak adına kapsamlı düzenlemeler yapılması şarttır. Günümüzde emeklilerimizin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını gözlemliyoruz” dedi.
Enflasyonun Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Etkileri
Uzman, enflasyonun yalnızca fiyat artışlarından ibaret olmadığını, aynı zamanda vatandaşların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen ve ekonomik istikrarı zedeleyen yapısal bir sorun olduğunu açıkladı. “Enflasyon oranları yüksek kaldıkça, halkın alım gücü düşüyor ve yaşam standardı olumsuz etkileniyor. 2025 yılına yönelik beklentilerde, iç ve dış dinamiklerin enflasyon seyrini belirleyeceği öngörülüyor” diye ekledi.
Mali Disiplin ve Üretimin Önemi
Ekonomik yönetimin mali disiplin politikalarına dikkat çeken Durusoy, kısa vadeli çözümler olarak ücret baskılarının ve faiz oranlarının artırılmasının sınırlı etkili olacağını söyledi. “Uzun vadeli sürdürülebilir büyüme ve istikrarlı ekonomik gelişme için üretimin teşvik edilmesi, girişimciliğin desteklenmesi ve kamuda gizli işsizlik gibi sorunların çözülmesi gerekmektedir” dedi. Ayrıca, kamu ve özel sektör arasında uyumun sağlanması ve ücret politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
2025 Yılı İçin Ekonomik Görünüm ve Reformlar
Yılın ilk aylarında enflasyonun ılımlı bir seyir izleyebileceği tahmininde bulunan Durusoy, ancak kalıcı çözümler olmadan ekonomik sorunların derinleşmeye devam edeceğine işaret etti. “Kapsamlı ve köklü reformlar olmadan, sürdürülebilir büyüme ve ekonomik istikrar sağlamak mümkün değil. Bu nedenle, hükümetin ve ilgili kurumların yapacağı reformlar büyük önem taşıyor” diye ekledi.